ABD Rahatsız, AB'nin Güveni Zedelenmiş

HDP Kapatma davası ve Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi ABD'den ve AB'den ilginç tepkiler geldi. Dışişleri Bakanlığı ise iki kararla ilgili hukukun uygulandığını kaydetti.

TBMM HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliği'ni düşürmesinin ardından  Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kapatma davası açılma tepki gelmesi talebine anında  ABD ve Avrupa Birliği'nden  tepki gelmesine kimseyi şaşırmadı.

AB: Gergerlioğlu'na Sahip Çıktı

Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sánchez Amor ve AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Sergey Lagodinsky yazılı bir açıklama yaptı.

"Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin ve dokunulmazlığının kaldırılması kararını ve ardından gelecek muhtemel hapis cezasını şiddetle kınıyoruz" denilen açıklamada, bu adımın "insan haklarına yönelik ciddi bir ihlaldir ve Türkiye'nin parlamenter demokrasisine olan güveni daha da zayıflatan bir başka adımdır" ifadesine yer verildi.

Açıklamanın devamında şöyle dendi:

"Gergerlioğlu’nun durumu; ülkedeki ifade özgürlüğünün vahim durumunun, herhangi bir eleştirel sesi susturmak için terörle mücadele yasalarının kötüye kullanılmasının ve çoğulculuğu ve siyaseti sınırlamak için HDP'ye uygulanan baskıların bir başka bariz örneğidir.

Gergerlioğlu'nun Meclis'ten ihracı ve yaklaşmakta tutukluluğunun, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın insan onuru, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü merkeze koyma sözü veren yeni bir İnsan Hakları Eylem Planını açıklamasından yalnızca iki hafta sonra gelmiş olması, acı bir "doğruluk kontrolü" olmuştur."

ABD Rahatsız Olmuş

ABD Dışişleri Bakanlığı, HDP’ye kapatılma davası açılmasına ve HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi kararına tepki gösterdi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi kararı “rahatsız edici” olarak tanımlandı.

Açıklamada HDP hakkında açılan kapatma davası içinse, “Türk seçmenlerin iradesinin haksız yere ihlali ve milyonlarca seçmenin temsil hakkından mahrum edilmesi” ifadeleri yer aldı.

Türkiye’den Anayasa’nın ve bağlı olduğu uluslararası yükümlülüklerin öngördüğü ifade hakkına saygı göstermesi istenen ABD Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“ABD, aralarında 17 Mart’ta parlamento üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinden düşürüldüğü rahatsız edici adımların da yer aldığı Türkiye’deki olayları yakından takip ediyor.

Halkların Demokratik Partisi’ni kapatma çabalarının başlatılmasını da izliyoruz. Bu karar, Türk seçmenlerin iradesini haksız yere ihlal edecek, Türkiye’deki demokrasiyi daha da yıpratacak ve milyonlarca Türk seçmenini seçimle karar verdikleri temsil hakkından yoksun bırakacaktır.

Türk hükümetini, Anayasa’nın koruma kapsamı ve Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri çerçevesinde ifade özgürlüğüne saygı duymaya çağırıyoruz.”

Hukuk Uygulandı

Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin HDP ve milletvekilliği düşürülen Ömer Faruk Gergerlioğlu’na ilişkin açıklamalarına tepki gösterdi.

Türkiye, HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşmesine dair TBMM'deki gelişmelere ilişkin bazı ülkelerin açıklamalarının hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığını bildirdi.

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, bazı ülkelerin TBMM'deki gelişmelere ilişkin açıklamalarının hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığının altı çizilerek, “Hakkında kesinleşmiş yargı hükmü bulunan Gergerlioğlu'nun milletvekilliği, Anayasa ve TBMM İçtüzüğüyle uyumlu bir şekilde, söz konusu kesinleşmiş mahkeme kararının Genel Kurul'a bildirilmesiyle düşmüştür. Süreç, başka parlamentolarda da görüldüğü gibi hukuk kurallarının uygulanmasından ibarettir” ifadeleri yer aldı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ise Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu çerçevesinde, beyan ve eylemleriyle demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulundukları gerekçesiyle, HDP'nin kapatılması talebiyle Anayasa Mahkemesine dava açmıştır. Bu süreçte herkes Anayasa Mahkemesinin vereceği kararı beklemek durumundadır. Devam eden hukuk süreciyle ilgili yorum yapmak hukuka müdahaledir.”

Siyasi partilerin demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarından olduğu ve bununla birlikte, faaliyetlerini evrensel ve demokratik hukuk kuralları çerçevesinde barışçıl yollarla gerçekleştirmelerinin esas olduğu vurgulanan açıklamada, “Tutarsız ve iç işlerine müdahaleye yeltenen çevreleri, bağımsız mahkemelerce yürütülen yargı süreçlerine saygı duymaya davet ediyoruz” denildi

Ne olmuştu?

Hakkındaki hapis cezası hükmü kesinleştiği gerekçesiyle HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düşürülmüştü.

Gergerlioğlu, milletvekili seçilmeden önce yargılandığı Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 21 Şubat 2018'de "PKK/KCK propagandası yapmak" suçundan hapse mahkum edilmişti.

Mahkeme kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nce hukuka uygun bulunmuş, Yargıtay 16. Ceza Dairesi temyiz aşamasında, “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan verilen 2 yıl 6 ay hapis cezasını onamıştı.

Terör Örgütünün Organı,  Eleman Temin Ediyor, Siyasi Uzantısı

Öte yandan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. İddianamede, “HDP üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları” belirtildi.

Mart ayı başında HDP ile ilgili inceleme başlatan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Başsavcılığı’na yazı göndererek, aralarında HDP'li üst düzey yöneticilerin de bulunduğu 108 sanıklı Kobani İddianamesi ile HDP'liler hakkında düzenlenen fezlekelerin birer örneğinin gönderilmesini istemişti.

 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın HDP'nin kapatılmasıyla ilgili hazırladığı iddianamede, aralarında Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın olduğu 687 HDP’li hakkında 5 yıl süre için siyasi yasak talebinde bulunuldu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde dava açtı. İddianame Yüksek Mahkeme'ye gönderildi.

İddianamede, “Aslında HDP ile PKK/KCK arasında bir fark yoktur. HDP silahlı terör örgütü PKK/KCK'nın siyasi görünümlü bir uzantısıdır” ifadeleri yer aldı.

“Türkiye'nin bölünmez bütünlüğü, toplumun huzur ve güveni için HDP'nin temelli kapatılmasının hukuksal zorunluluk olduğu” belirtilen iddianamede, aralarında Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan, Mithat Sancar, Sezai Temelli, Sırrı Süreyya Önder'in de aralarında bulunduğu 687 kişi için siyaset yasağı talep edildi.

“Davalı parti hiçbir milli meselede Türkiye'nin yanında yer almamış, karşısında kim varsa onların safında yer almayı tercih etmiştir" denilen iddianamede, “PKK/KCK silahlı terör örgütüne eleman temin etmekte HDP'nin aktif rol oynadığı” savunuldu.

 İddianamede, HDP'nin ödenecek hazine yardımlarından tamamen yoksun bırakılması istendi.

“HDP kongreleri örgütün propagandasının yapıldığı, teröristlere saygı duruşunda bulunulduğu 'PKK kongreleri' şeklinde cereyan etmiştir" denilen iddianamede, "HDP, terör örgütü PKK/KCK'yı açıkça desteklemekten öteye geçerek onun bir organı gibi faaliyette bulunmuştur" ifadesi kullanıldı.

 

Bakmadan Geçme