Babacan Dönemine Büyük Suçlama

Ekonomiden sorumlu eski Devlet Bakanı  ve DSP Eski Genel Başkanı Masum Türker, BBNTÜRK ekranlarında Fahmi Çalmuk'un sunumuyla ekrana gelen Politik Adam programına konuk oldu.

128 milyar tartışmalarının AK Parti içindeki bakan olma çekişmelerden kaynaklandığını iddia eden Türker, bu olaydan daha önemlisi ve büyük kaybın 2024-1018 yılları arasında fon sistemiyle gerçekleştiğini öne sürdü. Türkiye'de kimsenin gerçeği konuşmadığını ifade eden Türker, "Bütün sorunları iki kutup içinde sıkıştırılıyor. 2004-2018 arasında bu işlemleri yapanlar şimdi muhalefette.128 Milyar doları iddia edenler" değerlendirmesinde bulundu. Fehmi Çalmuk'un "Ali Babacan'dan mı bahsediyorsunuz?" şeklindeki sorusuna Türker,  şöyle cevap verdi:

"İsim söylemiyoırum. Onları siyasiler söyleyecekler. Bin tartışmak istemiyorum. Ben diyorum 2004 ile 2018 arasında ödenen faizlerden çok faiz ödenmiştir. Ancak esas oyun Türkiye'nin kaybı dövviz oyunundadır. 128 milyar olayı araştırılırsa en çok iktidarın işine yarayacak. O zaman Başbakanları şimdiki Cumhurbaşkanlarının da fark etmediği fon sistemiyle Türkiye soyuluyordu. "

Türker konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye 2004-2018 yılları arasında soyuldu. Bu soyulmada fon sistemi kullanıldı. Merkez Bankası ile Hazine arasındaki protokolü daha görmedik, kesin olmamakla beraber fon sitemi tıkandı. O yüzden dikkat çekilmemesi için Hazine üstünden yapıldı bu işlemler. 2004 yılından hesap etseniz, gidip gelen para belli 1 trilyon dolar çıkar. Çünkü fon sisteminde par çıkarken aynı anda para giriyor."

2001 KRİZİNİN NEDENİ

Türkiye'ye yönelik dış baskıların 2001 krizinin yaşanmasına neden olduğunu savunan Türker, herkesin krizin başlangıcı olarak Anayasa kitapçığının fırlatılmasını gördüğünü belirtti. 

Bunun doğru olmadığına dikkat çeken Türker, İMF'nin ikinci adamı olan Fischer'in krizdeki rolüne değindi. 

Kriz günü paraya ihtiyaç duyulduğunu ancak Fischer'in "Vermeyin" dediğini aktaran Türker, "O zaman piyasadan para talep edildi. Bankalar yüzde 7 bin faizle Halk Bankası'na o parayı bir günlüğüne verdi. Daha sonra hemen geri aldılar. Kriz patladı. Bu işlem olunca döviz patladı. Dövizin patladığını gören dönemin Merkez Bankası Başkanı'nın özel kalemi onun parasını dolara çevirdi. Onun rolü Fischer'in söylediğini aktarmak oldu" dedi.

Paranın temin edilmesi ardından hem dövizin hem de faizin fırladığını kaydeden Türker, "O kararı veren  Fischer'dir.  Fischer sadece  İMF'nin ikinci adamı değildir. Önce Citibank'ın genel müdürü daha sonra İsrail Merkez Bankası'nın başkanı olmuştur." şeklinde konuştu.

Yaşananların perde arkasında İsrail ile yapılan tank modernizasyonu ihalesinin iptal edilmesi olduğunu savunan Türker, "İsrail'e gayri resmi olarak taahhütte bulunuldu. Bizim tanklarımızın 1 milyar 100 milyon tutarında tamir işlemi yapılacaktı. Yazılımları tamir edilecekti. Fakat bu ihale yapılıp imza işine geldiği zaman dönemin Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu Paşa, bu tanklardan 10 tane olduğunu görüyor ve Sayın Ecevit'le konuşup bu ihaleyi iptal ediyorlar."