Meral Akşener'den Ahlatlıbel Zirvesi'yle ilgili açıklama

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Ahlatlıbel Zirvesi'yle ilgili açıklamalarda bulundu. Akşener, 'Milletimiz artık, ortak akıl için bir araya gelebilen, milletin ve memleketin meselelerini, birbirleriyle konuşabilen siyasetçiler istiyor' dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. Akşener, Ankara Ahlatlıbel'deki Çankaya Belediyesi Tesisleri'nde gerçekleşen ve 5 saat 15 dakika süren zirveyle ilgili açıklamalarda bulundu. İYİ Parti lideri, "Biliyorsunuz, geçtiğimiz hafta sonu, Sayın Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde, Ankara’da yaptığımız toplantı, ülke gündemine oturdu. Toplantımız, büyük bir heyecan yarattı. Bu heyecanın sebebi, son derece açık ve nettir. Milletimiz artık, ortak akıl için bir araya gelebilen, milletin ve memleketin meselelerini, birbirleriyle konuşabilen siyasetçiler istiyor.“Ben yaptım oldu.” anlayışından bıkan milletimiz, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile unutulan, istişare kültürünün önemini görüyor" dedi.

Akşener açıklamalarının devamında, "Gerek kurumsal anlamda, gerekse de fikren, farklılaştıkları noktalar olsa da 6 siyasi parti liderinin, memleket meseleleri için, bir araya gelmesi önemlidir. Bu toplantı nedeniyle, Cumhur İttifakı'nın bileşenlerini, bir garip rahatsızlık almış gibi gözükse de; biz İYİ Parti olarak, bu toplantıyı önemli bir başlangıç olarak görüyoruz. Çünkü ortak aklın ışığında, sorunları ve çözümleri konuşabilmeyi, hem çağın, hem de aklın gereği olarak görüyoruz" ifadelerine yer verdi.

İYİ Parti liderinin açıklamasından satır başları şu şekilde:

"-Buradan başta, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere, toplantıya iştirak eden Sayın Genel Başkanlara, huzurunuzda bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Allah bizleri milletimize karşı utandırmasın.

-Son günlerde, hata üstüne hata yapan, beceriksizlikte adeta bir ekol haline gelen, ve artık vadesini, ziyadesiyle doldurmuş bir iktidarın, son çırpınışlarını izliyoruz. Her sıkıştığında, yalana, hamasete ve kutuplaştırmaya sığınan, AK Parti iktidarının, artık elinde, hiçbir bahanesinin kalmadığını biliyoruz. Artık, takke yerlerde gezerken, tüm cesametiyle ortaya çıkan keli, çok net biçimde görüyoruz.

-Nitekim Sayın Erdoğan, geçtiğimiz günlerde; her ayın, bir önceki aydan, daha iyi olacağını söyledi… Bu söz, size de bir yerden tanıdık geldi mi? Türk ekonomisini, büyük bir uyum içerisinde, el ele verip batırdıkları Damat Bakan da bir gece ansızın ortadan kaybolmadan önce, tam olarak böyle söylüyordu.

"DAMAT BAKAN PAKET OLMUŞTU"

-Mart şubattan, nisan marttan, mayıs da nisandan iyi olacaktı, değil mi? Peki sonunda ne olmuştu? Damat Bakan paket olmuştu… Demek ki; Artık Sayın Erdoğan da, ufukta beliren seçimin sonuçlarını, görmeye başlamış. Demek ki; Damadıyla aynı yolun yolcusu olduklarını, artık kendisi de anlamış.

Yalanların son kullanma tarihi geçti. Yalancılar için yatsı vakti geldi.

-Gerçekler ortadayken utanmadan çıkıp yastık altı diyor, dövizi ve altını bozdurma çağrısı yapıyor. Devletin tüm kaynaklarını tükettiniz, Merkez Bankası’nın rezervini erittiniz. Kadınların bileziklerine göz dikiyorsunuz, yazıklar olsun. Madem milletimize döviz ve altın bozdurma çağrısı yapacaktın, neden yandaşlarınıza dövizle garanti verdiniz? Milletimizden topladığın altınlarla yandaşların cebini doldurma peşindeysen bu kazığı millete atamayacaksın.

"DERHAL BU KONUDA BİR HUKUKİ DÜZENLEME GETİRİLMELİ"

- AK Parti iktidarında üniversite mezunu gençlerimiz teknoloji şirketlerinde çalışmak yerine motorkurye oldu. Günde birkaç paket fazla teslim edebilmek için çalışıyorlar. Pandemiyle birlikte e-ticaret şirketleri karlarını katladılar, ama bu gelişme motokuryelere yansımadı. Bu konuda bir hukuki standart getirilmesi gerekiyor. Kanunların etrafından dolanıp haksız rekabet yaratanların da gereken cezaları alması gerekiyor. Motokurye ücretleri de günlük 10 saati geçmeyecek şekilde ayarlanmalıdır. Bu gençlerimizin canı bize emanet. Derhal bu konuda bir hukuki düzenleme getirilmeli ve kurye arkadaşlarımıza sigortalı bir çalışma ortamı yaratılmaları gerekiyor.

-Motokuryelerin yaşamını tehlikeye atan aşırı yük ve çalışma koşullarından kurtarmalıyız. Gençlerimizin köle gibi çalıştırılmalarına izin vermeyeceğiz.

ENFLASYON ÇIKIŞI

-Kışın ortasında yapılan elektrik zammı bile iktidardakilerin gitmesi için yeterli bir sebeptir. Esnafa kiradan fazla elektrik faturası geliyor. Mağazalar, fırınlar, restoranlar isyanda. Ama Sayın Erdoğan da isyanda. Kim yaptı bu zamları? Muhalefeti suçlamakla meşgul. Esnafı gez, milletin halini gör. Nebati bakan gözler çok önemli diyor ya, bak milletin gözlerine. Gıdadaki KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesini olumlu karşılıyoruz. Ama bu indirim bir defalık bir etkidir. Ancak bu yöntemle enflasyon düşmez.

-Enflasyonu düşürmek için polisiye timleri kuran bakan işbaşındayken enflasyonu düşürmek mümkün olmaz. Bu arkadaşların başında, geceleri uyku tutmayınca bakan ve bürokratları görevden alan, anı yaşamaya meraklı bir cumhurbaşkanı varken enflasyon düşmez. KDV iadeleri biriken firmalar bunu maliyetlerine yansıtacak. Bunun sonucu vergi indirimi ile ucuzlayan ürünler maliyet nedeniyle yeniden artacak. Tutarsız yönetim anlayışınızla gıdadaki KDV indirimi nedeniyle oluşacak vergi kaybını önlemek için başka ürünlere zam yapmanız da büyük ihtimaldir. KDV indiriminden olumlu sonuç almak için piyasayı elinde tutan firma ve zincir marketlerde fiyatları denetleyin. KDV indiriminden doğacak gelir kaybını telafi etmek için saray sefanıza ayırdığınız masrafı kısın, sakın zam yapmayın. Elektriğe, mazota, gübreye zam yapmaya devam ederseniz bu döngü devam eder.

MOBESE VE ISPARTA TEPKİSİ

-Sayın Erdoğan Edison’u mezarında ters döndürdü. AK Parti’den önce hayatımızda sadece mum ve gaz lambası olduğunu iddia etti. Ampulü de bizzat Erdoğan ve arkadaşları keşfetmiş. Ama ampulü bulan adam Isparta’yı karanlığa mahkum etti. 30 santim karla mücadeleyi bile beceremeyen iktidara şahit olduk. İstanbul’da karda MOBESE peşine düşenlerin mesele Isparta olunca araziye nasıl uyum sağladıklarını izledik.

-Enerji iletim hatlarının özelleştirme sebebi olarak bu hatların yenileneceğini, elektriğin vatandaşlarımıza çok daha ucuza verileceğini açıklamışlardı.

-Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile; Yolsuzluğa da, yoksulluğa da, yasaklara da, son vereceğiz. Haksızlığa da, hukuksuzluğa da, adaletsizliğe de dur diyeceğiz. Keyfiliği de, liyakatsizliği de, torpilli mülakatları da, tarihe gömeceğiz. Milletimizin huzur ve refahı, gençlerimizin gelecek umudu için; Zengin, güçlü ve mutlu bir Türkiye için; Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’i el ele, omuz omuza, milletimizle birlikte inşa edeceğiz."

Bakmadan Geçme