Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
Doğan Bekin  Siyonizmin Hain Planını Açıklıyor
Medya İnternet
Medya İnternetEditör

Doğan Bekin Siyonizmin Hain Planını Açıklıyor

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'un ziyaretinden İsrail'in yeni hedeflerine Yinon planından Refahyol hükümetinin yıkılmasından 3. ittifak önerilerine kadar değişik konularda görüşlerini belirtirken Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin genel yayın yönetmenimiz Fehmi Çalmuk'un BBNTÜRK ekranlarında sunduğu Politik Adam Programında katıldı.

İSRAİL İLE YAKINLAŞARAK BAE İLE KOLAY YOLDAN BORÇ KAPATMANIN DERDİRDE

M-Yani sizi dinlerken şöyle diyesim geldi, Yeniden Refah Partisi, bu benim yorumum, Yeniden Refah Partisi diyor ki, Türkiye’nin ekonomik geleceği İsrail’den geçer. Hani Tayyip Erdoğan’ın yeni ekonomi konusundaki kuşatmışlıkla ile ilgili yorumunuz bu mu yani mecbur mu İsrail ile ilişkiye?

Doğan Bekin : Şimdi ekonomik açıdan bir açmazın içerisinde hükümet ve biliyorsunuz borç yükü altında, şu anda bırakınız borcu ödemeyi, borcun faizini bile ödemek zorluğu içerisindedir. Bütçe açığı var, dış ticarette önemli açık var ve bunun sonucu olarak varlık Fonu ortaya konulmuş, Varlık Fonu ipotek olarak verilmek suretiyle kredi alınıyor Çin’den diğer ülkelerden, Swap anlaşmaları yapılıyor. Ve bütün bunlara baktığımız zaman artık bunlarda yeterli kalmıyor, bunun için İsrail ile yakınlaşma hamlesi başlatarak, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerle daha kolay yoldan borç kapatma ve yeniden borçlanma yoluna gitmeye çalışıyor. 

KÖRFEZ SERMAYESİNİN YOLU İSRAİL İLE İLİŞKİ KURMAKTAN GEÇİYOR

M-Körfez sermayesinin Türkiye’ye gelebilmesi için şartlardan biri İsrail ile yakın ilişki kurmak mı?

Doğan Bekin : Elbette ki, geçmişte de böyle olmuştur. Bu Siyonist, küresel güçler, Osmanlı döneminin son yıkılış döneminde de biliyorsunuz, bizi Kırım savaşına sürüklediler, Rusya ile. Osmanlı galip geldiği halde orada mağlup oldu, ekonomik bakımdan mağlup oldu. Hiçbir arazi de alamadı orada fakat savaş tazminatı olarak, 1853-56 savaşından sonra İngiliz ve Fransızlara savaş tazminatı ödedi. Ve ilk defa Osmanlı Devleti Batı’ya borçlandı. Avrupa’ya borçlandı. Ve sona doğru bunu ödeme güçlüğü içerisine girdikten sonra bütün varlıklarını batılı ülkelerin idaresine bırakmak mecburiyetinde kaldı. Bunlardan biri de reji idaresi kurulmuştu, reji idaresi, bizim sigara paketlerimizin üzerinde birer reji yazıyordu. Artık tütünümüzü onlar işleyip sigara olarak satıyor ve bunun karşılığında,

M-Neredeyse bir müstemleke muamelesi mi?

Doğan Bekin : Elbette ve bunu borçlarından düşüyordu. Bu sizde çok iyi hatırlayacaksınız önemli bir gazeteci olarak o dönemlerde, 1980 öncesi bir yıllık bir CHP iktidarı vardı, 11 milletvekili ile kurulmuştu. 

M-Güneş otel olayı,

Doğan Bekin : Evet, bu iktidar, şimdiki iktidarın durumunu çağrıştırıyor. O zamanda yokluk vardı biliyorsunuz, kuyruklar vardı, yağ kuyrukları ve sigara kuyrukları ve o dönemde incelediğim zaman arşivleri, tazelemek için o bilgileri bir şey ile karşılaştım, çok enteresandır, sizinle paylaşmak istiyorum. 21, ben 16 zannediyordum sonra dikkatli bakınca 21 banka ile bir konsorsiyum kurulmuş ve bize borç verilmiş, bu bankaların kalan borcu 123 milyon dolar, milyar değil ve Türkiye Hükümeti bunu ödeyemeyecek bir duruma gelmiş, bunun üzerine bunlar, bu konsorsiyum bir bankayı kendilerine vekil olarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile muhatap olabilmek için tayin ediyor, bu da Wells Fargo bankası. Wells fargo bankasının yaptığı ilk iş, Ecevit hükümeti ile yaptığı mutabakat, bizim en değerli varlığımız olan Fiskobirlik, Tariş gibi kurumların 3 yıllık ürettikleri malları Ziraat Bankasını …. yerleştirip, kendi eli ile ihraç edip borçlarını o şekilde tahsil yoluna gitmişlerdir. Şimdi de aynı şekilde varlıklarımız Varlık Fonu adı altında toplandı ve onlar ipotek olarak, borç almak için kullanılıyor. Bizim bildiğimiz bu yokluk fonu, bizim bildiğimiz Varlık Fonu Norveç gibi ülkelerde de var. Yılsonunda vatandaşlarına bunu,

M- Kaynak aktarımı yapıyor, 

Doğan Bekin : Küçük ülkeler bile Avrupa’da kaynak aktarımını bu şekilde sağlıyor.

NEDEN CHP’DEN DAHA SERT ERDOĞAN’I ELİŞTİRİYORSUNUZ

M-Beni bağışlayın, sizin nezaketinizi, naifliğinizi biliyorum, affınıza sığınarak diyorum da, şimdi bazı demeçlerinizi, açıklamalarınızı görüyorum, CHP’den daha sert Sayın Erdoğan’ı, Ak Partiyi eleştiriyorsunuz. Hani bu Milli Görüş’ün bir evladı değil mi Recep Tayyip Erdoğan? Orada yetişmedi mi, gitti mi, samimiyetinden şüpheniz mi var?  Kudüs deyince, Filistin deyince böyle diklenen bir tavrı var, hani bu açıklamaların Cumhurbaşkanına yönelik ağır olmuyor mu?

TÜRKİYE BİR TIKANMA NOKTASINA GELMİŞ VAZİYETTE

Doğan Bekin : Sayın Cumhurbaşkanına bizim kişisel olarak söyleyecek bir sözümüz yok uzun yıllar biz kendisiyle, bendenizde politika yaptım, aynı kurumlarda görev yaptık. En iyi tanıyanların başında geliyorum ben kendilerini, bizim kendi kişisel olarak şahsına söyleyecek hiçbir sözümüz yok. Biz Türkiye’nin gidişatına yönelik olarak bunları tespitle ortaya koyuyoruz ve Türkiye üretmediği için, borçlanarak ne yazık ki, her sene daha da arttırarak borçlarını ve bunu tüketime harcayarak, bu Özal döneminden başlayan bir süreçtir ve Türkiye bir tıkanma noktasına gelmiş vaziyettedir.

M-Şimdi şöyle diyelim mi? Sayın Fatih Erbakan bey, Başkanlık sisteminde seçimi kazandı, başkan oldu. İsrail Cumhurbaşkanı Türkiye’ye gelecek. Gelme mi derdi?

Doğan Bekin : Şimdi şöyle bir durum var, biliyorsunuz ki İsrail’in öncelikli olarak buradaki zulümden vazgeçmesi lazım. Filistinlilere haklarını vermesi gerekiyor. Burada uluslararası anlaşmaları tanımıyor. Kudüs başkentimdir diyor ve bunu da ABD, Trump döneminde onayladı, Büyükelçiyi Tel Aviv’den oraya aldı. Buna destek verdi.

M-Ama biz Türkiye olarak itiraz ettik.

Doğan Bekin : Bu uluslararası anlaşmaları yok hükmünde sayılmasıdır. 

M-Yani biz gelme demeden önce, Ey İsrail, Birleşmiş Milletler kararlarına uy, işgal ettiğin topraklardan çekil, Filistin kararından vazgeç, 

Doğan Bekin : 1967 önceki sınırlara dönmesi gerekiyor. Biliyorsunuz ki 1967’ye gelindiği vakit, Batı Şeria’da bir tane bile İsrailli yerleşim yeri yoktu. Keza Doğu Kudüs’te de yoktu. Ve bunları tarihsel boyutu ile ele alaraktan, diyorlar ki burası Samara ve Judah’tır, Judah dediği Kudüs’tür ve bunlar mutlak suretle Filistin’den arındırılması lazım ve burada Yahudi nüfusunun çoğaltılması gerekiyor. Nitekim İsrail’in en önde gelen politikacılarından birkaçı geçmişte yaptıkları açıklamalarda bunu vurgulamışlardır. Eğer İsrail devleti şuan gerçekten devlet olmuşsa, bunu 1967’ye borçludur. 1967’de bu Batı Şeria, Doğu Kudüs’te yerleşim alanlarını gerçekleştirmemiş olsaydı şuan mümkün değil. Şuan 600 bin kişi Batı Şeria’ya yerleştirilmiş vaziyettedir. 300 bin kişide Doğu Kudüs’e yerleştirilmiş vaziyettedir.

İSRAİL KORSAN BİR DEVLETTİR 

M-İsrail korsan bir devlet mi acaba?

Doğan Bekin : Şimdi 1948’de kurulduğu zaman İsrail devleti, BM tarafından Filistin toprakları üzerinde iki devlet olarak kurulmuştu. Fakat ne yazık ki gelinen noktada burada hala Filistin devletinin hala kurulamamış olması çok manidardır. Elbette ki korsandır, uygulamalarıyla her şeyiyle korsandır ve geçen yıl seçim yapması gerekiyordu Filistinlilerin Doğu Kudüs’te, Doğu Kudüs’te gösterilen adayları tutuklayarak seçimleri engellemişlerdir. 1948’lerde İsrail kurulduğu zaman bakın Kudüs, BM’nin haritası bu, yakından zoomlanırsa görünür. Kudüs kurulacak Filistin devletinin sınırları içerisinde, diğer boşluk ise İsrail, gelinen noktada kısa bir süre sonra bakınız Batı Kudüs,

M-Giderek yayılmışlar.

Doğan Bekin : Kudüs’ü işgal ettiğini görüyoruz, 1956’larda ve giderek şuanda yavaş yavaş Kudüs elden gidiyor. Ve adım adım bunların asıl amaçları, Mescid-i Aksa’yı yıkıp, 3.mabedi buraya oluşturmak. 

M-Bugünkü yapılan ortak basın toplantısında Kudüs ile ilgili önemli bir varlık var hatta Diyanet İşleri Başkanımız Kudüs’e gidecek, orada bir hutbe verecek, zannederim böyle bir açıklama var. Mescid-i Aksa’nın yapısının korunmasına ilişkinde bugün basın toplantısında bir demeç verdi. Yani Tayyip Erdoğan korsan bir devletin Cumhurbaşkanını kabul etti. 

Doğan Bekin : Bugün şunu açıkça ifade etmek isteriz ki, mühim olan söylem değil, eylemdir. Öncelikle Kudüs’ten ve işgal altında tuttuğu   1967’den beri topraklardan çekilmesi gerekir ki Kudüs’ün gerçek iyi niyeti ortaya çıksın.

 

İSRAİL’İN AMENTÜSÜ SİYONİZM

M-Yani çekilmeden görüşmeyelim mi diyorsunuz? 

Doğan Bekin : Elbette ki, şurada işgalci pozisyonundadır. Bunu BM’de, AB’de kabul etmiş durumdadır. Biliyorsunuz Obama giderayak, BM Güvenlik Konseyine de geldi bu, bir karar yayınlandı ve İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarından çıkması gerektiğini ifade ettiler. 

M-Elinizdeki kitap Siyonizm ile mi ilgili?

Doğan Bekin : Şimdi Siyonizm kitabıdır, Siyonizm bütün düşünceleri burada mevcuttur, kendilerinin yayınladığı bir kitaptır. Ve bunun dışına şimdiye kadar çıkmıyorlar. 

M-Anayasaları mı bu Siyonizm’in?

Doğan Bekin : Adeta onların Amentüsü ve bunun dışına da çıkmıyorlar. Değil Hertzog kim gelirse gelsin, 

M-Hertzog zaten 2017’de İsrail’de Siyonizm ittifakının lideri, eski istihbaratçı, babası BM’de Büyükelçilik yapmış bir zat, enteresan bir kişilik kendisi ama merhum Necmettin Erbakan vefat ettikten sonra Siyonizm tehlikesine dikkat çeken kimse kalmadı. 

Doğan Bekin : Maalesef şuan Türkiye’de İsrail politikalarına adeta çanak tutan yöneticiler var. Bu gidişatta fazla iyi bir gidişat olduğunu düşünmüyoruz biz. Çünkü adım adım istila ediyor, keşke bizim amacımız orada İsrail’in işgal ettiği yerlerden çıkarılıp, barışın oluşturulması olsaydı.

M-Değerli yönetmenim Duygu bey, ekranlarınıza bu İsrail’in yayılmacı politikasını daha belirgin gösterdi, nereden nereye geldi. 

Doğan Bekin : Hemen gösterelim, mesela Kudüs şu anda beyazlığa bürünmüş vaziyette. 1980’li yıllarda biliyorsunuz, Yinon planı ortaya konmuştu. Bu Yinon planına göre de bütün İsrail’in güvenliğini sağlayabilmek için İsrail ile sınırdaş olan ülkelerin yönetimlerinin zayıflatılması, bu ülkelerin parçalanması hedeflenmektedir. Suriye, Irak kaç parçaya bölünecek bu planda yer alıyor, fazla müneccim olmaya da gerek yok. Ve adım adım bunu gerçekleştiriyorlar.

YİNON PLANINDA YENİ HEDEF TÜRKİYE’DİR

M-Süremizi çok iyi değerlendirelim Doğan bey, Yeniden Refah Partisi herhangi bir sokak eylemi yapıp, Hertzog ülkene geri dön demedi. Defol Hertzog demedi. Go home Hertzog demedi. Şeyini reel olarak ortaya koyuyor, Türkiye-İsrail ilişkilerinde eğer yeniden yeni bir döneme girecekse, İsrail’in işgal ettiği topraklardan çıkması gerektiğini belirttiniz.

Doğan Bekin : Elbette ki, diğer ülkelerin içişlerine de karışmaması gerekiyor. Bugün Suriye’yi bu hale getiren Yinon planının sonucudur. Irak’ı bu hale getiren Yinon planının sonucudur. Ve hedefte Yinon planına göre İran ve Türkiye var. 

PEŞTUNLAR, KAYIP YAHUDİ KABİLESİ Mİ?

M-Rusya ve Ukrayna’yı da bu noktaya getirende Yinon’dur diyelim, niye, Kırım’da yeni bir İsrail devleti kurma çalışması. Geçen hafta Prof. Dr. Anıl Çeçen hocayı davet ettim, o ilan etti. Kırım’da yeni bir İsrail, Yahudi devleti kurulacak dedi. Aynı Kuzey Makedonya’da da kurulacak dedi. Katılır mısınız?

Doğan Bekin : Şimdi tabi İsrail’in bazı hedefleri var. Biliyorsunuz, İsrail’de Kayıp on kabilesinden bahsedilirken, Durand hattı var, Afganistan ile Pakistan arasında, uzun bir hat 200 km’nin üzerinde bir hat. Peştunlar var biliyorsunuz çoğu Afganistan’da, Peştun’un daha büyük bir kısmı da Pakistan’da yaşıyor. İkiye bölmüşler Peştunları ve İsrail, Yahudiler diyorlar ki bunlar Kayıp on Yahudi kabilesinden birisi.

KERKÜK, ZAHO , SÜLEYMANİYE, ERBİL’DE YAHUDİLER TOPRAK ALIYOR

M-Peştunlar için?-Peştunlar için, sırf oraları şey yapmak için.Aynı şey Irak’ın kuzeyinde de var. 

Doğan Bekin : Aynı şey Irak’ın kuzeyinde biliyorsunuz ki geçmişte 1969’a kadar Neo-Aramice kullanılan,  Zao ve Berzan bölgesinde yaşayan Yahudiler vardı. Çünkü Habur bölgesinde onların peygamberleri yaşamıştır. Onun için bu toprakları kutsal görüyorlar. Bugün çoğu kişinin dikkatini çekmiyor. 200 bin kişi 69’da İsrail’e göç etti Kuzey Irak’tan. Ve bunları tekrar getirip yerleştirmek için oraya, İsrail orada dominant güç olarak ta faaliyet gösteriyor. Kerkük, dikkatinizi çekerim, Kerkük, Zao bölgesi başta olmak üzere, Süleymaniye, Erbil’de gayrimenkul satın alıyor, arazi satın alıyor ve burada terör örgütlerini kullanıyor.

M-Örgütleri de araçsal kullanıyor mu?

Doğan Bekin : Şimdi orada tabi bazı örgütleri kullanıyor mesela, … örgütü var mesela Kuzey Irak’ta biliyorsunuz, geçmişte sol temaslı bir örgüttür. Ve terör eylemlerini bırakmıştı. İran’a karşı terör eylemleri içerisindeydi. Ve yaklaşık 10 yıl önce İsrailliler, Siyonistler bunları yeniden Kuzey Irak’ta örgütleyerek, İran’ın içine sızmalarını sağladılar. Keza Türkiye ile ilgili de burada ve Suriye’de yapılan, Suriye Demokratik güçler noktasında da Siyonist projesinin olduğunu gayet açık olarak ifade ediyorlar. 

YADUDİLER “KÜRTLER BİZİM SOYUMUZDAN GELİYOR DEMEYE BAŞLADI”

M-Hangi taşın altını kaldırsak bir Siyonist proje çıkıyor.

Doğan Bekin : Daha da ileri gidiyorlar, ben keşke o kitabı getirseydim, ünlü bir Amerikalı profesörün yayınladığı bir kitap var, mavi kapaklı, bu kapakta kendisi DNA üzerinde incelemeler yapıyor. Ve sırf algı oluşturmak için diyor ki bize Suriye’deki Kürt unsurlar aslında bizim soyumuzdan geliyorlar. Ve burada da Müslümanlar arasında ayrıştırma yapmaya çalışıyor çünkü Kuzey Suriye onlar için çok önemlidir. Ben demin Weizman’dan bahsettim. 4 gün kaldı Türkiye ziyaretinde, Weizman nereyi ziyaret etti? Harran’ı…

Yeni Videolar