- Haberler
- Politik Muhit
- Ak Parti'de Gecikmiş Bir Hesaplaşma
Ak Parti'de Gecikmiş Bir Hesaplaşma
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Ahmet Davutoğlu hakkındaki açıklamaları siyasetin gündemine oturdu. Soylu 'Erdoğan'ı erterne etmekk'le suçladığı Davutoğlu'na karşı 20216 yılındaki hamlelerini anlattı. Davutoğlu ise Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak'ın kendisine kumpas kurduğunu söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu TRT Haber’deki ilk programında Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu için şunları söylüyordu:
“Bizden giden bir siyasetçi vardı, şimdi bir siyasi partinin başında. Her bir şey çıktığında benim istifamı isteyen. O çok isterdi, CHP ile beraber olmayı. Bütün işi o” demişti.
Soylu, Habertürk televizyonunda katıldığı ikinci programında ise Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu için şunları söylemişti:
CHP ile İktidar HDP ile Anayasa
“Yıl 2005. Ben Başbakan Yardımcısıyım. AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu. Başbakan Davutoğlu. 7 Haziran seçimleri öncesi MYK toplantısında ‘Biz HDP ile anayasa yapabiliriz’ diye bir cümle çıktı ağzından. Hepimiz baktık. Seçim geçtikten sonra AK Parti çoğunluğu elde edemedi, tek başına iktidar kurabilme kabiliyeti oluşmadı. Ya CHP ile ya diğer siyasal partilerle bir araya gelecek. Bugünkü gibi hatırlıyorum. İlk MKYK toplantısında bugün Deva Partisi’nin başkanı Ali Babacan, ‘Bu işlere bakmamalıyız, şu anda ekonomiyi ayakta tutmalıyız’ dedi.
Dedim ki, ‘Bizim sorumluluğumuz bugün demokrasiyi ayakta tutmak ve hükümeti kimin kurabileceğine ait çabalarımızı gerçekleştirebilmek’. Bu seçim tamamlanmamıştır, kampanya devam etmektedir, dedim. Kasım’da da seçim oldu. Sayın Davutoğlu ve ekibi CHP’yle AK Parti’nin iktidarı için canhıraş mücadele verdiler. Bir kısım arkadaşlarımız bunun doğru olmayacağını, Türk siyasetinin doğasına aykırı olduğunu, Türkiye’yi başka bir tarafa doğru getirebileceğini ortaya koydu.
Büyük bir mücadele başladı. Bir taraftan HDP ile anayasa yapabilme kabiliyeti ortaya koyan birisi. Dert Recep Tayyip Erdoğan. Onu külliyede enterne edip, hareketsiz halde bırakan, ABD’nin Avrupa üzerinden uyguladığı politikayı Türkiye’de hakim kılmak. Bunun doğru olmadığını söyledik.
Neler Konuştuğunuzu Dinletiyorum
Tartışmalar o kadar şiddetli oluyordu ki, bir ara sayın Davutoğlu tam anlamıyla dengesi kayboldu, ‘Hepinizin odalarında neler konuştuğunu dinletiyorum ve biliyorum’ dedi. 7 Haziran 2015-1 Kasım 2015 arasındaki süreci anlatıyorum.”
Soylu, SETA’dan Bahsetti
Soylu, Ahmet Davutoğlu hakkında bunları anlatırken bir konuya daha değindi. Hedefte HDP eş Başkanı Mithat Sancar vardı ama ondan daha önemlisi “Ahmet Davutoğlu'nun etkili olduğu think thang kuruluşlarından birisine” diyerek Ak Parti’nin AKP’nin düşünce kuruluşu olarak bilinen SETA’ya değindi.
“1 Kasım seçimlerinden sonra bu mücadele devam etti. Ahmet Davutoğlu'nun etkili olduğu think thang kuruluşlarından birisine bugün HDP'nin eş başkanlarından Mithat Sancar geldi. Bir şey söyledi orada. Özeti şu; Apo içeriden çıkacak. İki, Suriye'de, Kuzey Suriye'de bir devlet kurulacak, başına geçecek. Üçü, Türkiye'de özerk bir anayasa yapılacak, kendine ait bir anayasa yapılacak. Ki biz bunu daha sonra CHP, İYİ Parti, HDP'nin kendi içerisinde o şeyi gördük. Yukarıdan aşağıya bir değerlendirme yaptık.”
Perinçek’de SETAyı hedef Aldı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun SETA vurgusundan bir hafta önce Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek Ulusal Kanal'da yayınlanan 'Çıkış Yolu' programında Gürkan Demir ve Aydınlık Gazetesi Ankara Temsilcisi İsmet Özçelik'in sorularını yanıtlamıştı. Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) hakkında açıklamada bulunan Perinçek, SETA'nın, Türkiye ile Suriye'nin arasını açarak İsrail ve ABD'yi desteklediğini belirtti.
"Türk hükümeti, sayın Cumhurbaşkanımızın başında bulunduğu hükümetimiz bu konuda çok ciddi bir hata içinde. Bir yandan Amerikan emperyalizmine, İsrail siyonizmine tavır alıyoruz, 'eli kanlı' diyoruz Biden'a. Yine sayın Devlet Bahçeli çok esaslı açıklamalar yaptı hem NATO'dan çıkmayı tartışalım hem de Kürecik ve İncirlik Üssü'nün Türkiye'nin kontrolüne geçmesine yönelik açıklamalarda bulundu. Bunlar çok güzel tavırlar ama bunları yapıp bir yandan da açıkça ABD'nin ve İsrail'in yanında konumlanan SETA gibi örgütleri beslemek, SETA tabi kalkıp da ben ABD ve İsrail'i destekliyorum demiyor. Nasıl yapıyor desteğini, Beşar Esad'a vurarak, Suriye'ye vurarak, Türkiye ile Suriye'nin arasını açarak.
Bakın biz ne diyoruz, 'Filistin'e destek Suriye ile iş birliğiyle başlar' diyoruz. O da bunu bildiği için İsrail'e desteği, Türkiye-Suriye ilişkilerini sabote ederek, baltalayarak, dinamitleyerek yapıyor. O da bir İsrail'e destek, o da bir Amerikan emperyalizmine destek."
Davutoğlu: Bana Siyasi kumpas Kurdular
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bu sabah Fox TV canlı yayınında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Habertürk’te dile getirdiği iddialar hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Soylu’nun dile getirdiği iddiaların “külliyen yalan” olduğunu söyleyen Davutoğlu, Ben başbakanlığı devrettiğimde Türkiye’de bir tek sokakta bariyer, hendek, barikat kalmamıştı. Terörün ana damarları kesilmişti. Peki o arada ne yapıyordu Süleyman Soylu. Terörle mücadelede ben Silopi’deyken, Varto’dakyken, Sur’dakyen, Van’dakyen, Şanlıurfa’dakyen Ceylanpınar’dayken o benim arkamda 3-5 kişiyle kumpas kuruyordu. Kendi başbakanına kumpas kurarak, ben terörle mücadeleyi o yetkilerle yürütürken, Mehmetçik’le alandayken o bana kumpas kurmakla meşguldü. Artık itiraf ediyorum, Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak, o dönem Cumhurbaşkanı'nın koordinasyonuyla bana kumpas kurdular” dedi.
Davutoğlu’nun konuşmasının satır başları şu şekilde:
-Soylu, kendi genel başkanını görevden almak için bir kumpasın içinde olduğunu kabul etti. Buradaki mesaj Ak Parti'ye, Erdoğan'a. O mücadelede çetin bir şeye kalkıştım. İmar rantlarına, faiz rantlarına neşter atacaktım.
-Siyaset ile mafya arasındaki bağları koparmak için yasa getirecektim. Tüm bu adımlara karşı karşımda bir çete örgütlendi parti içinde; artık itiraf ediyorum, Binali Yıldırım, Süleyman Soylu ve Berat Albayrak, o dönem Cumhurbaşkanı'nın koordinasyonuyla bana kumpas kurdular. O kumpasın hesabını verecekler. Ve ben yalnız bırakıldım.
-Terörle mücadelenin en sert dönemini 23 Temmuz 2015’ten Mayıs 2016’ya kadar biz kimle verdik? Bütün gece yarısı toplantılarında Genelkurmay Başkanı olarak Hulusi Akar vardı, İçişleri Bakanı olarak Efkan Ala vardı ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan vardı.
-Hakan Fidan halen bir devlet görevlisi onun konuşması doğru da değil, ama şu anda Hulusi Akar’ın da Efkan Ala’nın da konuşma vaktidir. Şunu konuşacaklar ‘bizim verdiğimiz mücadelede hiçbir zaman HDP’ye anayasa tartışması olmadığı gibi o terörle mücadelede Kuzey Suriye’de bir devlet kurulmasını engellemek için biz o mücadeleyi verdik ve bir başbakanımız Sayın Davutoğlu’dur’ demeleri lazım tarihi kayıt için.
-Bu onların bana borcudur, millete borcudur, tarihe borcudur. Çıkacaklar ve konuşacaklar. Yoksa Davutoğlu Kuzey Suriye’de terör devletine izin verecekmiş. Bu aynı zamanda Cumhurbaşkanına hakarettir, Cumhurbaşkanını itham altına almaktır.