AK Parti'yi Şok Eden Açıklamalar

Kuruluşunun 20'inci yılını kutlamaya hazırlanan Ak Parti'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eski Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay'dan iki önemli itiraf geldi. Aktay, muhafazakar demokrat parti kavramının tutmadığını belirterek 'AK Parti çok değiştirdi ve bu onun muhafazakar kavramını üstlenmesiyle ilgili bir çelişki ortaya çıkardı. AK Parti devleti, siyasi teamülleri ve toplumu değiştirdi. Bunun neresi muhafazakarlık?' diye sordu. Aktay, Parti'nin Kürt siyaseti konusunda ise daha sert açıklamada bulunarak 'bizim rakiplerimiz siyasi elitlerimiz, kendi siyasi aktörlerimiz. Kasıkla verdiğimizi kepçeyle geri alıyoruz onlardan' dedi.

AK Parti eski Genel Başkan Danışmanı sosyolog Prof. Dr. Yasin Aktay'dan bugüne kadar yapılmayan iki önemli eleştiri geldi. Ak Parti için "muhafazakar demokratlık" kavramının tutmadığını belirten Aktay partinin demokratik ilkelerden asla vazgeçmediğini dile getiren Aktay, muhafaza edilmek istenilenin ise aile değerleri ve dini yapı olduğunu öne sürdü. Aktay'ın diğer önemli bir çıkışı ise  Güneydoğu'ya yönelik geldi. Aktay,  "bizim rakiplerimiz siyasi elitlerimiz, kendi siyasi aktörlerimiz. Oranın ruhuna uygun titizlikle siyasi aktörlerin seçilmesi gerekiyor. Bu titizlik sergilenmedi hiç bir zaman. Çok büyük bir özensizlik, öyle bir özensizlik ki yani kaşıkla verdiğimizi kepçeyle geri alıyoruz onlardan, öyle hissettiriyoruz." diye koınuştu.

BBNTürk ekranlarında genel yayın yönetmenimiz gazeteci-yazar Fehmi Çalmuk'un sunduğu  Politik Adam programının canlı yayın konuğu olan Yasin Aktay, AK Parti'nin yapısı ve partinin Diyarbakır'daki performansı noktasında ezber bozan açıklamalarda bulundu.

Muhafazakarlık Tutmadı

"Muhafazakar demokrat parti kavramı tutmadı." diyen Aktay, "Çünkü AK Parti muhafazakar bir parti değil. AK Parti çok değiştirdi ve bu onun muhafazakar kavramını üstlenmesiyle ilgili bir çelişki ortaya çıkardı. AK Parti devleti, siyasi teamülleri ve toplumu değiştirdi. Bunun neresi muhafazakarlık?" diye sordu. 

AK Parti değişim talep ederken ona karşı direnenler olduğunu savunan  Aktay, muhafaza edilmek istenilenin ise aile değerleri ve dini yapı olduğunu öne sürdü.

Aktay, "AK Parti iyi çalışılmış patentli bir ürün ortaya koydu. Adını muhafazakar demokrat parti koydu ama yaptığı işlemler buna çok uymadı. Çok şey değiştirdi ama yeni bir isme ihtiyacı var." derken "Parti kurulurken bir hedef gösterildi. AK Parti şimdi bir üst evreye geçme durumunda mı?" sorusuna da Aktay, " Aslında geçmek zorunda. İki günü bir birine eşit olan ziyandadır deniliyor. İşte o zaman partiler de ziyandadır ama bunu yapabilir mi? Bunun bazı sosyolojik handikapları var." yanıtını verdi. 

CHP Yeni Bir Ürün Çıkardı

Siyasi partiler içinden en muhafazakar partinin eskiden CHP olduğunu savunan Yasin Aktay,  CHP'nin "Bugün piyasada ne gider" anlayışı ile hareket ettiğini savundu. Aktay, "Muhafazakarlar onlardı aslında. CHP muhafazakardı ama şu anda değil. CHP şimdiye kadar üzerinde oturduğu dayanakları aslında büyük ölçüde harcamış durumda. Başka bir şeye dönüşmüş durumda. Mesela Kemalizm. 28 Şubatçıların Kemaliz mi bile değil. İsmet İnönü'nün Mustafa Kemal Atatürk'ün Kemalizmi değil. Yeni bir ürün çıkardı, şimdi onu pazarlıyor" şeklinde konuştu. 

Kaşıkla Verdiğimizi Kepçeyle Geri Aldık

Yasin Aktay, Güneydoğu'daki seçim atmosferi ve seçmen kitlesine ilişkin ise şu sözleri sarf etti;

Diyarbakır'da biz CHP’den farklı olarak Kürt meselesinde Ak Parti olarak attığımız adımların karşılığını görebiliyoruz. Ben Güneydoğu'da bizim rakiplerimizin veya bize karşı adım atanların hiç HDP'den vazgeçmeme gibi bir eylemi olduğunu düşünmüyorum, bilakis vazgeçiyorlar.

Orada bizim rakiplerimiz siyasi elitlerimiz, kendi siyasi aktörlerimiz. Çünkü Güneydoğu siyasi temsilen özellikle aşiretler, yüz yüze ilişkinin şifai ilişkinin çok yoğun olduğu bir yer.

Gönlüne hitap edecek insanların organik ilişkileri olan insanların, siyasi aktör olarak seçilmesi çok çok önemli. Güneydoğu üzerinde bilhassa çok fazla sosyolojik incelemeler yapılması gerekiyor .Oranın ruhuna uygun titizlikle siyasi aktörlerin seçilmesi gerekiyor. Bu titizlik sergilenmedi hiç bir zaman. Çok büyük bir özensizlik, öyle bir özensizlik ki yani kaşıkla verdiğimizi kepçeyle geri alıyoruz onlardan, öyle hissettiriyoruz.

Diyarbakır seçmeni olsun, Batman seçmeni olsun, Van seçmeni olsun bunlar AK Parti'nin yaptıklarını hele hele Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptıklarını çok çok iyi takdir eden insanlar.

Kerhen Oy Verdiler

Güneydoğu’da PKK tehdidinin kalkmasıyla Ak Parti’nin HDP’nin önüne geçeceği belirten Aktay, sözlerine şöyle devam etti;

Anket neticelerimiz vardı. Bir yere kadar aday listelerinin açıklandığı güne kadar yüzde 35-40'larda giden bir sayıya kadar çıkmıştı . Aday listelerini açıklamasıyla birlikte yüzde 20'lere kadar gömüldü.

Halkın beklentisi başka bir şey, Ankara'dan belirlenen bir liste başka oluyor. Analizimiz Kürt meselesini ne adım atarsak bunlar değişmiyor değil değişiyor .Kürt seçmeni gayet vefalıdır gayet de ne olup bittiğini çok iyi anlıyor çok iyi takip ediyor ve çok iyi taklit ediyor.

Tehdit unsuru bir milliyetçilik problemimiz var o ayrı. Kürt milliyetçiliği problemimiz var .Öbür tarafta da karşı başka bir milliyetçilik var . Sürekli Kürtleri aşağılayan daha doğrusu başka milletleri aşağılayan bir milliyetçilik var. Netice itibari ile bugün Suriyeli göçmenleri aşağılayan bir milliyetçilik değil midir? Yabancı düşmanlığı öyle bir şey değil midir ?

Ben Güneydoğu seçmeninin Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptıklarını çok iyi taktir ettiğini düşünüyorum. Bir tehdit vardı PKK'nın tehdidi yok oldu şu anda. Şu anda olabildiğince sağlıklı bir oy verme ortamı var, sağlıklı bir tercih yapma ortamı var. Şimdi görebiliriz eğilim nedir hakikaten. AK Parti'nin eğilimi nedir, HDP'nin eğilimi nedir?Ben HDP'nin eğiliminin şu anda AK Parti'nin eğiliminden çok çok daha fazla olduğu düşünmüyorum.  Cumhurbaşkanlığı seçimi bazında görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde adam yüzde 85 oy vermiş, bir aday açıklanmış gitmiş belediye başkanlığı aday adayı gitmiş yüzde 50 ye kadar düşürmüş yine seçmiş, yine seçmiş ama kerhen seçmiş, yüzde 35 kadar oy kaybettirmiş. Biz peki o adamı koymakta niye ısrar etmişiz çünkü iyi bir değerlendirme yapılmamış.Bu arada anket sonuçlarına çok güveniyoruz ama anketleri düzenleyen kuruluşların kimlerle nasıl bağlantıda olduğunu görmüyoruz

Bakmadan Geçme