Akbulut'un Bilinmeyen Savaş Hamlesi

Yıldırım Akbulut'un bilinmeyen tarihi itirazını Milli Eğitim eski bakanı Vehbi Dinçerler kamuoyuna açıkladı. Dinçerler'e göre Akbulut Özal'ın Irak savaş ilan edilme isteğini önerge ile değiştirdi

Fehmi Çalmuk'un özel haberi

Anavatan Partisi'nin ikinci genel başkanı ve Başbakanı Yıldırım Akbulut'un tarihi bir hamlesi ortaya çıktı. Bir dönem TBMM Başkanlığı da yapan Yıldırım Akbulut'un " Irak’a müdahale fikrine karşı çıktığım için Özal ile aramıza soğukluk girmişti" diye anlattığı olay tarihi arşivlerden çıktı. 

Akbbulut'un, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a rağmen Türkiye'nin 1991 yılında Irak savaş açmasını engellediği ortaya çıktı. Akbulut bu olayı daha sonra " Körfez Harekâtında karşı çıkmasam belki Özal beni desteklemeye devam edecek ve Genel Başkanlığım ve Başbakanlığım da devam edecekti."diye anlatacaktı. 

Dinçerler: Önergeyi Biz Hazırladık

Anavatan Partisi kurucularından ve Milli Eğitim eski Bakanı Vehbi  Dinçerler Yıldırım Beyin rahmetli olduğunu duyunca bir gerçeği herkesin bilmesini ve belgesini görmesini istedim. Başbakan Yıldırm Akbulut'a Allah'tan rahmet ve mağfiret dilerim. Türkiyeyi savaşa sokmayan tutumunu bu vesile ile hatırla yad ediyorum." dedi.

Özal Savaş İlanı istedi, Akbulut Engelledi 

Vehbi Dinçerler tarihi olayı şöyle anlattı:

"Rahmetli Özalı'ın çok istemesine rağmen 12.8.1990 günü Irak'a TBMM ce savaş ilan edilmemiş, savaş açmamız önlenmişti. Irak 'a "TBMM ce doğrudan savaş ilanı" için Başbakanlıkça hazırlanan ve Ağustos 1990 günü görüşülen tezkere, Başbakan Yıldırım Akbulutun verdiği önerge ile değiştirildi. ÜLKEMİZE BİR TECAVÜZ VUKUU HALİNDE DERHAL MUKABELE EDİLMESİ İÇİN BAKANLAR KURULUNA İZİN VERİLMESİ şekline dönüştü. Yani tarafımızdan savaş açılmayacak , ancak ecavüz halinde mukabele edilecekti. "

Akbulut  itirazınızı 'Yazın Getirin' Dedi

"ANAP grubunu olağanüstü toplantıya çağıracağız ve hükümeti düşüreceğiz demiştik; Orhan bey Teşkilat başkanı idi. Ben Hükumette idim, meclise gelip İtirazlarımı anlattım. Zaten Yıldırım bey Bakanlar kurulu toplantısında  "Çankayada hazırlanmış bir metin var, tezkere olarak Meclise sevk edeceğiz" demiş ve çok tartışmalı bir toplantı olmuştu. İtirazımızı Orhan Demitaş ile birlikte hazırladık, Başbakana götürdük , savaş ilan edilmemesi gereğini anlattık. Önerge yazın getirin dedi. Önergeyi hazırladık , götürdük , kabul etti. El yazısı Demirtaşındır.. Başbakan Akbulut "münhasır" kelimesini ekleyip kendi kalemiyle imza etmiştir. Böylece "doğrudan savaş ilanı" önlenmiş oldu. Önergeyi kabul etmese ANAP Grubu oalağanüstü toplantıya çağrılacaktı. Ölümü vesilesi ile bu kaydı kamuoyu ile paylaşıyorum.Belgenin aslı TBMM Arşivindedir. Bendeki nüsha tasdiklidir."

Gürdere, Akbulut'a Anlattırdı

Eski Devlet Bakanı Metin Gürdere, “BİR DÖNEMİN SİYASİ ANILARI” kitba için görüştüğü  Yıldırım Akbulut olayı şöyle anlattı: 

" Başbakan olarak Özal ile ilk görüş ayrılığımız Irak Savaşı konusunda oldu.  Özal ABD’nin yanında yer alarak Kuzey Irak’a girmemiz konusunda çok ısrarlıydı.Ben öyle düşünmüyordum. Bizim kuzeyden Irak’a müdahale etmemiz her şeyden önce yıllardır takip ettiğimiz “Yurtta sulh, cihanda sulh” prensibimize aykırıydı.  Bu harekâtın Türkiye’ye yararlı sonuç getirebileceğini de düşünmüyordum. Millete ne deyip de Irak’a girecektik?  Saddam indirilince Irak’ın başına bir Türk mü gelecekti?  Şehit cenazelerini halka nasıl anlatacaktık? Kendi kendime bu soruların cevabını veremiyordum.  Özal Musul ve Kerkük’ü ele geçirebileceğimizi ileri sürüyordu ama oraları bize bırakabileceklerine inanmıyordum. Dönemin Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay da Irak’a girmemize karşıydı.  Hiçbir şekilde girilmesi taraftarı değildi.“Girersek bir daha çıkamayız” diyordu. Konuyla ilgili toplantıda savaşa girersek Türk Ordusu’nun 10 gün kadar savaşacak imkânı olduğunu söyledi.  Hava Kuvvetleri Komutanı kendileri için bu süreyi üç güne indirdi.  Özal savaşa girmemiz konusunda ısrarlı olunca Torumtay yazılı emir istedi.  Yazılı emir gelince de istifa etti. Özal bir şekilde bu işin içinde olmak konusunda ısrar ediyordu. “Basra Körfezi’ne bir firkateyn (savaş gemisi) gönderelim” dedi. Asker kaybımız olmayacağı için kabul ettim.  Bir daha gündeme  getirmedi. Aradan geçen bu kadar yıldan sonra ben halâ Özal’ın Irak’a girmeyi gerçekten isteyip istemediği konusunda bir karar verebilmiş değilim."

 

Bakmadan Geçme