2023 hedeflerimiz küresel senaryolara karşı başkaldırıdır
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Polatlı'da Sakarya Zaferi'nin 100. Yıl Dönümü Kutlama Programı'nda açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'e endekslendiğimiz hedeflerimiz, küresel senaryolara karşı bir başkaldırıdır. Alın terimizle ve yeri geldiğinde kanımızla, istikbaline sahip çıkan bir ülke olduğumuz gerçeğini kabul ettirdik' dedi.
Erdoğan, Polatlı ilçesindeki Duatepe Anıtı'nda düzenlenen Sakarya Zaferi'nin 100. Yılı Kutlama Programı'nda yaptığı konuşmada, Sakarya Zaferi'nin kazanıldığı 1921 yılının herhangi bir savaşın değil, Türklerin Anadolu'daki bin yıllık varlığının da dönüm noktalarından biri olduğunu belirtti.
Temmuz ayında Sakarya'nın doğusuna çekilmek zorunda kalan ordunun, milletin var gücüyle donatılması ve başına da Meclisin Başkomutan olarak görevlendirdiği Gazi Mustafa Kemal'in geçmesi sayesinde bir ay içerisinde toparlanıp düşmanı yeniden Sakarya'nın batısına attığını ifade eden Erdoğan, Milli Mücadele'nin en kritik sayfasında kazanılan bu zaferle başkenti tehdit eden düşman saldırısının önüne geçildiğini söyledi.
Erdoğan, top seslerinin artık Ulus'tan duyulmaya başlandığı bir süreçte kahraman ordunun adeta düşmana "dur" diyerek istiklal ile sonuçlanacak Büyük Taarruz'un müjdesini bu bölgede verdiğini kaydetti.
Çal Dağı'nda, Beştepe'de, Karlıtepe'de, Duatepe'de, Mangal Dağı'nda "Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak" diye başlayan İstiklal Marşı'na ilham veren kahramanların Polatlı-Haymana hattında verdikleri büyük mücadeleyle isimlerini tarihe cesaretleri ve kanlarıyla kazıdıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"'Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır' anlayışıyla yürütülen bu savaşta vatanın her karışını kanlarının son damlasına kadar koruma kararıyla cephede yerini alan askerlerimiz zafer kesinleşene kadar aynı azimle mücadele etmiştir. Sakarya Meydan Muharebesi 1 yıl sonra 30 Ağustos Zaferi ile taçlanmış, 9 Eylül'de düşmanın İzmir'den denize dökülmesiyle de nihai amacına ulaşmıştır. Düşman Sakarya'dan geriye doğru çekilirken önüne çıkan her yeri ve her şeyi yakıp yıkarak, yüz kızartıcı nice katliama imza atarak gerçek yüzünü de göstermiştir."
Erdoğan, Alagözler Sakarya Savaşı'nı bizzat yöneten İstiklal Harbi'nin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere Milli Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasında emeği geçen tüm komutanları, şehitleri, gazileri rahmetle, minnetle yad etti. Erdoğan, bütün şehitlerin ruhuna fatiha okudu.
Sakarya Zaferi'nin tıpkı Malazgirt gibi, tıpkı Bursa'nın, Edirne'nin, İstanbul'un fethi gibi, bir tarafta Viyana kapılarını diğer tarafta Kızıldeniz'i kucaklayan şanlı tarihin önemli yapraklarından biri olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Gazi Mustafa Kemal'in 'Sakarya Melhame-i Kübra'sı, yani bir çeşit 'kıyamet savaşı' diye isimlendirdiği bu büyük zaferi Nazım Hikmet şöyle tasvir ediyor; Sonra 23 Ağustos Sakarya Melhame-i Kübrası ki devamı 13 Eylül gününe kadardır. Bizim kırk bin piyademiz, dört bin beş yüz atlımız, düşmanın seksen sekiz bin piyadesi, üç yüz topu vardı. Harp meydanının kuzey yanı Sakarya ve dağlardır. Keskin ve dik yamaçlarıyla ve kireçli toprakları ve kayalarında tek başlarına, birbirinden uzak haşin ve münzevi çam ağaçlarıyla Abdülselam Dağı. Gökler Dağı, dağlar ve Sakarya'dan bu havalide yalnız çatal tırnaklı karacalar su içmektedir. Ankara suyunun döküldüğü yerden Eskişehir kuzeybatısına kadar Sakarya mecrası uçurumlar içinden geçmektedir. Güneyde ve güneydoğuda yapraksız ve hazin, geniş ve uzun ve insana bıraktığı hiçbir şeye acımadan ölmek arzusu veren Cihanbeyli Ovası: Çöl... Bu çölün, bu dağların ve bu nehrin ve bizim önümüzde 22 gün ve gece, fasılasız dövüşüp, düşman ordusu ric'ata mecbur kaldı'."
Necip Fazıl Kısakürek'in de Sakarya Zaferi'nin nasıl bir ruhla kazanıldığını, millet ve vatan için nasıl bir mana taşıdığını Sakarya Türküsü ile anlattığını anımsatan Erdoğan, Sakarya Türküsü'nden beyitler okudu.
"Milli mücadelenin adeta son kalesi olan Polatlı-Haymana hattında kazanılan bu zafer hikayesi nesilden nesile aktarılarak İstiklal Harbi'mizi hangi şartlarda ve ne büyük fedakarlıklarla kazandığımızı unutturmamalıyız." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sakarya Savaşı'nın yaşandığı Polatlı ve Haymana'da halihazırda yedi anıt şehitliğimiz bulunuyor. Ayrıca bu zaferin kazanıldığı bölgeyi tarihi milli park ilan ederek kapsamlı bir ihya çalışması başlattık. Yaptığımız restorasyon çalışmalarıyla çarpışmaların yaşandığı bölgeleri, alt ve üst yapı tesisleri, ziyaretçi merkezleri, müzelerle donatarak tarih hafızamıza kazandırdık. Bu kapsamda yapılan Sakarya Meydan Muharebesi ve Türk Tarihi Tanıtım Merkezi ile Haymana Ziyaret Merkezi ve Şehit Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan Şehitliği'nin açılışını canlı bağlantıyla gerçekleştireceğiz. Tüm bu eserleri, gelecek nesillere, verdiğimiz mücadelenin ve kazandığımız zaferlerin en doğru şekilde anlatılması bakımından önemli görevler ifa edeceğine inanıyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti:
Bir tarafında Sevr dayatması diğer tarafında Misak-ı Milli olan bu çetin mücadele Lozan Anlaşması ile sonuçlanmıştır. Türk milleti dişiyle tırnağıyla verdiği mücadelesini kurduğu cumhuriyet ile yeni bir başlangıç haline getirdi. Türkiye Cumhuriyeti uğradığımız onca saldırılara rağmen 100'üncü yılının eşiğine gelmiştir. Çok partili siyasi hayata geçişle birlikte darbelerin yol açtığı hasarlara rağmen milletimizin demokrasi için ısrarcı bir tutum ortaya koymuştur.
"2023 HEDEFLERİMİZ KÜRESEL SENARYOLARA KARŞI BAŞKALDIRIDIR"
Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'e endekslendiğimiz hedeflerimiz, küresel senaryolara karşı bir başkaldırıdır. Alın terimizle ve yeri geldiğinde kanımızla, istikbaline sahip çıkan bir ülke olduğumuz gerçeğini kabul ettirdik. Biz bu iradeyi ortaya koyarak Cumhuriyet tarihinin en iddialı ve cesur makas değişikliğini gerçekleştirdik. Asırlardır kuşatma altında tutan medeniyet ufkumuzu tekrar açmayı başardık. Her alanda asırlık ihmallerin telafisini gerçekleştirdik. Böylece ülkemizi dünyanın yaşadığı büyük dönüşümleri, vaktini ve enerjisini kendi iç mücadelesiyle heba eden bir konumdan enerjisini en üst seviyede kullanabilen bir konuma geldik.
"CÜMLE ALEME GÖSTERDİK"
Milli iradenin gücü önünde ne vesayetin ne sosyal mühendislik hesaplarının ne terör örgütlerinin ne darbelerin duramayacağı gerçeğini cümle aleme gösterdik.
Bu noktaya öyle kolay gelmedik. Dikkatimizi hedeflerimizden uzaklaştırmak için dört bir tarafımızdan çekiştirildik, taciz edildik. Bunları milletimizin desteğiyle aşarak bugün bulunduğumuz yere ulaştık. Küresel, siyasi ve ekonomik sistemin yeniden yapılanma sürecinde Türkiye olarak yönümüzü hep geleceğe dönüp istikametini belirleyerek oraya doğru yürüyoruz.
"CUMHUR İTTİFAKI OLARAK GELECEĞİMİZE DAHA ÖZGÜVENLİ YÜRÜYORUZ"
Hiç şüphesiz bu adımların zirvesini, hiç endişe etmeden 29 Ekim 2023'te vasıf olacağımız Cumhuriyetimizin kurulmasının 100. yılı oluşturuyor. Türkiye'nin yaşadığı saldırıların sadece birini bile kaldıramayacak ülkeler var. Salgından tabi afetlere kadar son dönemde yaşanan her olağanüstü durum bu tabloyu daha da belirgin hale getiriyor. Arkamızdaki binlerce yıllık devlet geleneğinin gücü sayesinde dimdik ayaktayız. Artık kendimize daha çok güveniyor, geleceğimize daha umutla bakıyoruz. Cumhur İttifakı olarak geleceğimize daha özgüvenli yürüyoruz, daha özgüvenle de inşallah başaracağımızı düşünüyoruz. Bizim için esas olan milletimizin iradesidir. Tek millet, tek vatan, tek devlet, ve tek bayrak. Malazgirt'ten bu yana kazandığımız hiçbir zafer gibi bunun da kolay olmayacağını biliyoruz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bir kez daha Sakarya Meydan Muharebesi'nde canlarını ortaya koyan şehitlerimize, kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Gazi Mustafa Kemal'i ve bu zaferin kazanılmasında emeği geçen herkesi şükranla anıyorum. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum.