Adil Düzen Partisi mi Geliyor ?
politikadam.com Genel Yayın Yönetmeni Fehmi Çalmuk, 'Yorgun Mücahit' başlıklı yazısında, Milli Görüş hareketinin tarihi ve mevcut durumuna dair dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Çalmuk, yazısında özellikle Milli Görüş hareketinin tarihsel geçmişine ve bu hareketin önemli aktörlerinin, ideolojik bağlamda 'yorgun' olduklarına dikkat çekiyor. Çalmuk, son dönemde Türkiye'deki siyasal kutuplaşmalar ve özellikle ekonomiye dair olumsuz gelişmeler karşısında, Milli Görüş hareketinin eski dinamizmini ve fikirsel gücünü kaybettiğini belirtiyor.
'Yorgun Mücahit' Tanımlaması
Fehmi Çalmuk, yazısında 'Yorgun Mücahit' ifadesiyle, yıllarca ideolojik mücadelenin önde gelen figürlerinin bir tür düşünsel tükenmişlik yaşadığını ve bunun, siyasi hareketin geleceğini tehlikeye soktuğunu öne sürüyor. Çalmuk'a göre, Milli Görüş partileri, ekonomik ve sosyal sorunlara dair çözüm önerileri geliştirmek yerine, geçmişe odaklanarak, taze ve yaratıcı fikirler üretmekte zorlanıyorlar.
Milli Görüş Partilerinin Zihinsel Yorgunluğu ve Yenilikçi Alternatif İhtiyacı
Çalmuk, yazısında, Milli Görüş tabanının 'yorgun mücahitler' olmaktan çıkıp, daha yenilikçi bir perspektifle toplumsal sorunlara yaklaşması gerektiğini vurguluyor. Özellikle ekonomik krizlerin derinleştiği bu dönemde, Adil Düzen gibi fikirlerin hayata geçirilmesi için daha enerjik ve çözüm odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiği ifade ediliyor.
Yeni Bir Dönem ve Adil Düzen'in Yeri
Yazının ilerleyen kısımlarında, Adil Düzen'in, Türkiye'nin ekonomik krizine alternatif bir çözüm önerisi sunduğu belirtiliyor. Fehmi Çalmuk, yazısında Milli Görüş'ün bu noktada önemli bir sınav verdiğini, ancak bazen bu teorinin yeterince etkin şekilde gündeme taşınamadığını belirtiyor. Çalmuk, 'Yorgun Mücahit' kavramıyla, sadece bireylerin değil, tüm bir hareketin taze fikirler ve güç gereksinimini ifade ediyor.
'Yorgun Mücahit' Tanımlaması ve Geleceğe Yönelik Yeni Perspektifler
Çalmuk, yazısının sonunda, Türkiye'nin politik arenasında değişim ve yenilikçi fikirlere olan ihtiyaç üzerine düşüncelerini sunuyor. 'Yorgun Mücahit' tanımlamasının, sadece geçmişin değerlerini yaşatmak değil, aynı zamanda geleceğin çağdaş çözüm önerilerine de odaklanmak için bir çağrı olduğu sonucuna varıyor.
işte Adil Düzen Analizi
'Yön Kaybetmeleri Yeni Partiye İşaret Ediyor: Adil Düzen Ekonomik Olarak Bir Alternatif mi?
Milli Görüş Partileri Bunu Iskalıyor!
Son dönemde siyasi ve ekonomik tartışmalarda 'Adil Düzen' kavramı yeniden gündeme gelmeye başladı. Özellikle ekonomik kriz ortamında alternatif modeller arayışı hız kazanırken, Milli Görüş çizgisinden gelen partilerin bu konudaki sessizliği dikkat çekiyor. Peki, Adil Düzen nedir, ne değildir?
Adil Düzen Nedir?
Adil Düzen, 1990'lı yıllarda Necmettin Erbakan'ın önderliğinde geliştirilmiş, faizsiz ekonomi, üretime dayalı büyüme ve sosyal adalet temelli bir sistem önerisidir. Bu sistem, kapitalist ve sosyalist ekonomik modellerin dışında, İslamî referanslarla şekillendirilmiş bir alternatif olarak sunulmuştur. Temel ilkeleri arasında;
- Faizsiz finansal sistem,
- Üretim ve istihdam odaklı ekonomi,
- Devletin piyasa düzenleyici rolünü artırması,
- Sosyal adaleti önceleyen gelir dağılımı politikaları yer alır.
Ancak, Adil Düzen pratiğe tam anlamıyla geçirilmediği için teorik bir model olarak kalmış ve siyasi arenada somut karşılık bulamamıştır.
Yeni Parti Arayışları ve Adil Düzen
Son yıllarda, özellikle ekonomik kriz ve gelir adaletsizliği derinleşirken, toplumda alternatif sistem arayışı da artıyor. Bu noktada, mevcut Milli Görüş partilerinin Adil Düzen eksenli bir ekonomik program sunamaması, yeni parti arayışlarını hızlandırıyor. Refah Partisi geleneğinden gelen Saadet Partisi ve Yeniden Refah Partisi'nin ekonomi politikaları, Adil Düzen'in tam anlamıyla uygulanması yönünde net bir çerçeve çizmiyor.
Özellikle Yeniden Refah Partisi'nin yükselişiyle birlikte, Milli Görüş'ün orijinal ekonomik modelini ne kadar sahiplenip sahiplenmediği tartışma konusu olmuş durumda. Eğer bu partiler, Adil Düzen'i günümüz ekonomik koşullarına adapte ederek etkin bir model sunamazsa, siyasi alanda yeni bir oluşumun ortaya çıkması kaçınılmaz olabilir.
Sonuç: Adil Düzen Bir Alternatif Olabilir mi?
Türkiye'nin mevcut ekonomik sıkıntıları göz önüne alındığında, faizsiz finans, üretime dayalı büyüme ve sosyal adalet eksenli politikalar toplumsal karşılık bulabilir. Ancak, Adil Düzen'in güncellenerek uygulanabilir bir hale getirilmesi gerekiyor. Bu noktada, mevcut siyasi partilerin yön kaybetmesi, Adil Düzen eksenli yeni bir partinin doğmasına zemin hazırlayabilir.
Milli Görüş partileri bu süreci iyi okuyamazsa, Adil Düzen'i sahiplenen yeni bir hareketin yükselişi şaşırtıcı olmayacaktır.'