Doğan Bekin, Baba Oğul Erbakan'ın Tarihi Benzerliği
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bekin: 'Bazı illerde Milletvekilliğini kıl payı kaybettik'
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, “Büyük ölçüde kendi oyumuzu konsolide ettik bu seçimde ve bazı yerlerde de kıl payı kaybettik. Karabük gibi, Malatya gibi, Bingöl gibi yerlerde. Eğer ki seçim süresi daha fazla olsaydı ben inanıyorum ki Türkiye çapında çok daha büyük bir milletvekilliği beklentisi içinde olacaktık ve grup kurmamızı bekliyorduk biz” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, moderatörlüğünü Usta Gazeteci Fehmi Çalmuk 'un yaptığı Politik Adam programına konuk oldu. Yeniden Refah Partisi'nin aldığı oy oranını değerlendiren Bekin, 28 Mayıs'tan sonra Yeniden Refah Partisi'nin nasıl bir yol izleyeceğine dair açıklamalarda bulundu.
Baba-Oğul Erbakan Aynı Yaşta siyasete girdi
Bekin, merhum Başbakan Necmettin Erbakan ile ilgili ilginç bir ayrıntıyı da gündeme getirdi. Fatih Erbakan liderliğindeki Yeniden Refah Partisi'nin 26 yıl sonra TBMM'ye girmesini yorumlayan Bekin, “Erbakan Hocamız 43 yaşında, 69'da siyasete girdi. Genel Başkanımız Fatih Erbakan Beyefendi ‘de kendisi de aynı yaşta siyasete girdi şimdi” dedi.
Erdoğan, Yüzde 50'yi Aşacak
“Sayın Erdoğan ben onun her zaman için teşkilatçılık yönünü takdir ediyorum zaten… Ak Partisi'nin kendisine bu desteği vermesi ile birlikte önemli bir skalaya ulaşmış oldu. Bu ikinci tur için de kendisine ayrı bir özgüven getirdi. Çünkü bütün beklenti Batı'da medya her şey harekete geçmişti. Hatta bazı ülkeler bazı yazar çizerler dergiler hepsi artık Millet İttifakı'nın kazanacağı şeklinde yorumlar yapıyordu. Fakat durum tam tersi oldu. Onlar bütün bu hazırlıklara rağmen belediyenin güçlerine rağmen yüzde 44,5'ta kalmaları zaten moralman çökertti ve ikinci tur hesap kitaptan çok burada siyasi öngörünün gücü olacaktır. Ve bunda da cumhurbaşkanının açık ara yüzde 50'yi aşacağını düşünüyorum.”
“Ak Parti'den de beklenen şekilde bir oy kayışının olduğunu pek zannetmiyorum”
Saadet Partisi'nden Yeniden Refah Partisi'ne oy kaymalarının olduğunu dile getiren Doğan Bekin, “CHP'ye vermeyeceklerini ifade edenler de oldu. Ak Parti'den de beklenen şekilde bir oy kayışının olduğunu pek zannetmiyorum. Çok sınırlı bir oy kayışı oldu. Büyük ölçüde biz kendi oylarımızı konsolide ettik. Şöyle ki biliyorsunuz yaptığımız 2. Büyük Olağan Kongre'de 65 bin kişi katılımla büyük bir kongre yapmıştık. Cumhuriyet tarihinin en büyük kongresi ve bunu oya havale ettiğinde zaten o nispet yüzde 3'e tekamül ediyor hemen hemen” ifadelerini kullandı.
“Hiçbir şekilde geri planda durmayacağız”
Hükümetteki yanlış politikaları görmeleri durumunda geri planda durmayacaklarını söyleyen Bekin, “Eğer ki biz Saadet Partisi, Deva Partisi ve Gelecek Partisi gibi bir rol üstlenmiş olsaydık Cumhur İttifakı'nın listelerinden girmeyi yeğlerdik. Fakat biz kendi özgüvenimizle, kendimiz, amblemimizle ve kendi kimliğimizle seçime girdik ve başardık bu çok önemli. Zaten kendileri, kendilerine güven duymuş olsalardı Millet İttifakı içerisinde kendi amblemleriyle girerlerdi. Bu güvensizliğin bir işareti olduğu için Cumhuriyet Halk Partisi listelerinden girdiler” diye konuştu.
Yeniden Refah Partisi olarak politikalarından sapmadıklarını açıklayan Bekin şöyle konuştu:
“Biz müstakil kendi amblemimizle ve kendi kimliğimizle girdik ve mecliste de diğer partiler gibi Ak Parti'nin gövdesi içerisinde değil kendi partimizin politikaları doğrultusunda hareket edeceğiz ve iktidar partisinin olası yanlışlıklarını, düzeltilmesi yönünde de burada gerekli açıklamalarımızı yapacağız, ifade edeceğiz ve doğruları da her zaman alkışlayacağız. Burada artık gerilim yerine Türkiye'nin sükunete ihtiyacı olduğunu ifade etmek istiyoruz. Bu başkalarının da ekmeğine yağ sürer niteliktedir”
Filistin Halkının Tarihi Yardımını Anlattı
Bugün bütün İslam Coğrafyası 'nın Türkiye'nin ayakta durmasını temenni ettiklerini vurgulayan Bekin şu ifadeleri kaydetti:
“Türkiye'de yanlış bir politikalar gitmemesi için de duada bulunuyorlar. Dün Filistin Kudüs imamıyla da görüşme yaptım, telefon görüşmesi. Daha önce kendisi de açıklamıştı bunu; Kudüs'te Mescid-i Aksa 'da iki sefer dua edildi. Bir Türkiye için bir de 1948'de İsrail Devleti kurulmadan önce. Bütün Filistinliler altınlarını, bileziklerini, yüzüklerini, her şeyini getirip orada bir havuzda topluyorlardı. Şimdi bizim Türkiye'de deprem olduğu vakit, o Filistinli kardeşlerimizin eşleri, çocukları, kızları hepsi Mescid-i Aksa 'ya doldu ve bütün ziynet eşyalarını depremzede kardeşlerimiz için verdiler orada destek oldular ve İkrime Bey şöyle ifade ediyor, bu diyor: ‘Filistin tarihinde ikinci sefer yaşanan bir olaydır. Çünkü Türkiye'nin hiçbir şekilde zarar görmemesi için hepsi de hayır duası ediyorlar. Türkiye'nin kendi istikameti üzerinde kendi milli ve yerli politikalarıyla devam etmesi en büyük arzumuzdur.”