Hakan Fidan: İbrahim Bey, bizim görüşlerimizi karşı tarafa iletti

'Türkiye, Suriye muhalefetinin yapıcı bir şekilde sorunu çözmesi için çok çalıştı. Heyet Tahrir el-Şam'ın ve Şam'daki yeni yönetimin yaptıklarını gizleyemezsiniz, söyleyemezsiniz. Eğer ben yanlış bir reklam yapıyorsam yalancı çıkan ben olurum'

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan merkezli Al Hades kanalına verdiği mülakatta kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Bakan Fidan, Türkiye'nin, Suriye'de HTŞ'nin ve diğer muhaliflerin başlattığı harekt planlamasının ve çalışmasının içinde olmadığını vurguladı. Fidan, Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın'ın Emevi Camii'nde de namaz kıldığı Şam ziyareti için ise, 'İbrahim Bey uluslararası toplumun, bölgenin ve bizim tabii ki görüşlerimizi karşı tarafa iletti, karşı tarafın da verilerini aldı' değerlendirmesinde bulundu.

Al Hades telebizyon programına katılan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Orta Doğu'da yaşanan gelişmelere lişkin yöneltilen soruları yanıtladı. Suriye ile ilgili 'Suriyeliler Esad rejimini devirdiler ve Esad kaçtı. Türkiye'nin bunda rolü ne oldu' sorusuna Bakan Fidan 'Esad rejimi belki birazdan konuşacağız çok çeşitli sebeplerden dolayı bir türlü bu çözüme yanaşmadı' diyerek şunları kaydetti:

'Suriye'de 13-14 yıllık yoğun bir çileli dönemin ardından yeni bir döneme girdik.Türkiye özellikle Suriye muhalefetinin yapıcı bir şekilde sorunu çözmesi için çok çalıştı. Esad gerek halkıyla barışmada, gerek milyonlarca insanı geri getirmede, gerek halihazırda Suriye'de bulunan insanlara hizmet götürmede, temel hizmetleri götürmede, ekonomide başarısız olunca artık sistem kendiliğinden çöktü. Türkiye böyle bir sürecin asla parçası olmadı. Harekat başladıktan sonra, HTŞ ve diğer muhalifler tarafından harekat başladıktan sonra, bunun en kansız, en problemsiz, en maliyetsiz şekilde nasıl olması için yoğun bir çaba gösterdik, ama onun öncesinde hiçbir ülkeyle veya hiçbir grupla bir araya gelip böyle bir planlama ve çalışma içerisinde olmadık.'

'Ruslar ilan ettiler bu işi organize edip götürdüklerini, bizim bir rolümüz yok'

Esad'ın Suriye'den çıkmasına Türkiye'nin olanak tanıdığı iddiasına cevap veren Bakan Fidan, 'Yok, asla doğru değil. Bu bizim yapacağımız bir şey de değil. Bu, Ruslar kendileri ilan ettiler kendileri bu işi organize edip götürdüklerini. Bu konuda bizim bir rolümüz yok.' ifadelerini kullandı.

'İbrahim Bey bizim ki görüşlerimizi karşı tarafa iletti, karşı tarafın da verilerini aldı'

'Türkiye İstihbarat Şefinin Şam ziyareti nasıldı ve hangi kanaatlerle ve mesajlarla Türkiye'ye döndü?' sorusuna Bakan Fidan, 'Terör örgütlerinin yeni dönemde Şam'dan istifade etmemeleri, özellikle azınlıklara karşı iyi davranılması, Hristiyanlar, Kürtler, Türkmenler başta olmak üzere. Daha sonra kapsayıcı bir hükümetin kurulması gibi, komşularına tehdit olmaması gibi çeşitli oluşmuş görüşler vardı. İbrahim Bey bu görüşleri uluslararası toplumun, bölgenin ve bizim tabii ki görüşlerimizi karşı tarafa iletti. Karşı tarafın da verilerini aldı.' dedi.

'Artık bir araya gelip yapabileceğimiz çok şey var'

'Şu an Esad, İran projesini boşa çıkardı aslında ve bazıları şu an bölgede özellikle de yeniden bir yayılım politikasının uygulanmaması konusunda birtakım korkular var ve Türkiye'nin bu bağlamdaki yapacakları da merak ediliyor' sorusuna Bakan Fidan, şu yanıtı verdi:

'Suriye'deki bu yeni dönem, yeni değişiklik olmadan önce de biz bölgede müttefiklerimizle, dostlarımızla bu konuyu çok masaya yatırıyorduk. Yani artık bizlerin bir araya gelip iş birliği kültürü içerisinde birbirimizin sınırlarına, egemenlik haklarına saygı duyarak, saygının ötesine geçip birbirimizi korumayı taahhüt ederek, aksi takdirde dışarıdan hegemonlar geliyorlar, bölgeye müdahale ediyorlar, bölgedeki kutuplaşmadan yararlanıyorlar ve bu bölgede uzun süreli, çok kanlı maliyetli çatışmalara yol açıyor. Artık bir araya gelip yapabileceğimiz çok şey var. Bizim mesajımız bu.'

'Heyet Tahrir el-Şam'ın ve Şam'daki yeni yönetimin yaptıklarını gizleyemezsiniz'

Bakan Fidan 'Türkiye, HTŞ ve HTŞ'ye bağlı grupları Amerika'ya ve Batı'ya olumlu bir şekilde tanıtacaktır, Amerika'nın da bu bağlamda bir bakış açısı var HTŞ'ye karşı. Sizin rolünüz bu konuda ne olacak?' sorusunu şöyle yanıtladı:

'Biz kendi izlenimlerimizi anlatabiliriz ve onlarla ilgili belki şu ana kadarki olan süreç içerisinde belki belli platformları oluşturmada yardımcı olabiliriz, bir araya gelmede. Ama her şeyden önemlisi ben neyi anlatırsam anlatayım karşı tarafa, Heyet Tahrir el-Şam'ın ve Şam'daki yeni yönetimin yaptıklarını gizleyemezsiniz, söyleyemezsiniz. Eğer ben yanlış bir reklam yapıyorsam yalancı çıkan ben olurum. Bizim hep beraber bölge ülkeleri olarak yeni yönetime yardımcı olmamız lazım ki milyonlarca insan, 10 milyondan fazla Suriyeli tekrar evlerine dönsünler, bir ekonomi canlansın.'

'Bu bütün devletleri ister istemez isyana götürür'

İsrail'in, Suriye topraklarına yönelik saldırılarına ilişkin yöneltilen soruyu yanıtlayan Bakan Fidan 'İsrail'in etrafındaki her iktidar, İsrail için bir tehdittir. Beşar Esad, Suriye halkının çoğunluğunu temsil etmiyordu. Şimdi 20 milyon Suriyeliye sorduğunuz zaman İsrail'le ilgili ne düşünüyorsunuz diye, ne diyecekler? 'Kötü düşünüyoruz' diyecekler. Şimdi bu kötü düşüncenin tabii ki iktidarda olması, meşru yansıma bulması İsrail'in işine gelmiyor. Dolayısıyla İsrail burada açıkçası en kötü senaryoyu göz önüne alıp buradan bir zarar gelecek diye birtakım adımlar atıyor. Siz, Filistinli Arap kardeşlerimizi çoluk çocuk demeden soykırıma tabi tutarsanız, bu, bölgedeki bütün halkları, bütün devletleri ister istemez isyana götürür. Bunun durması gerekiyor.' diye konuştu.

YPG'ye yönelik Türkiye'nin tutumunun ne olacaK?

YPG'ye yönelik Türkiye'nin tutumunun ne olacağına ilişkin soruyu yanıtlayan Bakan Fidan, 'YPG, PKK'nın Suriye'deki bir koludur, Türkiye'den, ve Avrupa'dan gelmiş uluslararası terörist savaşçıların yönettiği bir organizasyon. PKK'nın hem Suriye'de Arap topraklarını işgal etmesi, hem Suriye halkının tamamına ait olan doğalgaz ve petrol kaynaklarının üzerine oturması, Kürtlere, Araplara muazzam kötü davranması artık son bulmalı. Yani bu konuda ben artık uluslararası bir anlayışın, birliğin olduğunu düşünüyorum. Arap toprakları kurtulmalı. Kürtler, Araplar, Yezidiler, kendi yerlerinde yaşamalı, kimse yerinden edilmemeli' dedi.

Haber Merkezi

Bakmadan Geçme