Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'marjinal' yanıtı
Partisinin grup toplantısının tamamını Akbelen direnişine ayıran CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çevreciler için kullandığı 'marjinal' ifadesine yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, 'Ormanların yanında duranı marjinal ilan ediyorsunuz. İnsanda biraz, erdem, ahlak olur ya. Bir avuç kişiye çalışıyorlar, marjinal olan onlar' dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İKİZKÖYLÜLER KÜRSÜYE ÇIKTI
Kılıçdaroğlu'ndan önce, ağaç katliamı yapılan Akbelen'den gelen köylüler ve yaşam savunucuları kürsüde konuştu.
ERDOĞAN'A TEPKİ
İkizköylü Necla Işık, "TOMA'ların önünde siper olmaya var mısınız, ben bunun sözünü almak için buradayım. 90 yaşındaki Zehra ninem için buradayım. Bu marjinal gruplar savunmaya devam edecek" dedi.
Işık, Akbelen'deki direnişe çağrı yaparak, "Korkmuyoruz, susmuyoruz, itaat etmiyoruz" dedi. Işık, "Toprağımız için buradayız, Türkiye için buradayız. Akbelen için bugün burada ne yapacaksınız, onun için buradayım" diye konuştu.
Işık'ın konuşması, CHP'li vekillerce ayakta alkışlandı. Necla Işık'ın açıklamalarının ardından CHP lideri kürsüye çıktı.
KILIÇDAROĞLU'NDAN AKBELEN MESAJI
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
* Düşünün coğrafyamızın, güzel Türkiye'mizin bir bölümünde yıllarını vermiş, büyüklerinin mezarlarının olduğu coğrafyada insanlar topraklarına sahip çıkmak istiyorlar. Siz toprağınıza sahip çıkıyorsanız, vatanınıza sahip çıkıyorsunuzdur zaten.
* Necla Hanım dedi ki, arıcılık yapıyorduk. Ormanın olmadığı yerde arı balı nereden toplayacak? Size gıda veren hayvanlar nerede beslenecek. Sizler kendi doğanıza, toprağınıza sahip çıkıyorsunuz. Eğer toprak elinizden alınıyorsa bilin ki vatan elinizden alınıyordur.
* Hep seçimi beklediler. Seçimden sonra gereğini yapalım dediler. Seçimi hile ile aldılar. Şimdi o devasa araçlarla o ağaçların nasıl yıkıldığını gördük. Ormana baktığınızda ayrı bir hayat görürsünüz, içinizde bir şeylerin kıpır kıpır olduğunu görürsünüz. Orman ağaç değildir aslında. Ormanın ayrı bir hayatı vardır. Ağaç olsaydı tek başına hadi kes diyelim. Ormanın içinde ayrı bir hayat var.
* Siz orayı katlettiğinizde aslında hayatı tümüyle yok ediyorsunuz. Türkiye olarak Paris İklim Anlaşması'nı da imzalamışsınız. Söz vermişsiniz. Parlamentodan geçmiş. Ama buna rağmen ‘ben yoluma devam ediyorum' diyorlar.
'BEŞLİ ÇETE' VURGUSU
* Beşli çeteler Saray'dan güç alarak, askeri de polisi de size karşı kullanıyorlar. Bakın Akbelen sadece bir Akbelen değil aslında. Akbelen aslında aynı zamanda bir Türkiye'dir. O güzel doğanın yüzde 75-80'i maden arama ruhsatı olarak verilmiş. Ben boşuna mı beşli çeteler diyordum?
ERDOĞAN'A 'MARJİNAL' YANITI
* Ormanların yanında duranı marjinal ilan ediyorsunuz. İnsanda biraz, erdem, ahlak olur ya. Bir avuç kişiye çalışıyorlar, marjinal olan onlar.
* Kömür bacalarından çıkan dumanı koklamak mı daha güzel, yoksa ormanın güzel havasını teneffüs etmek mi daha güzel? Siz eğer kömür bacasından tüten dumanı solumak istiyorsanız, sizin bu ülkede yaşama hakkınız yok. Eğer bir ülkede siyasal iktidar kendisini beşli çeteye teslim etmişse, marjinalleşmiş demektir.
"GÖZLERİNİ DOLAR BÜRÜMÜŞ"
* 2013'te Hacettepe Üniversitesi'ne Akbelen için bir rapor hazırlatıyorlar. Raporda diyor ki, sakın yapmayın, Bodrum susuz kalır. Bunlar raporu da dinlemiyorlar. Gözlerini dolar bürümüş. Bu kadar kendi coğrafyasına ihanet eden bir hükümet hiç görmedim.
CUMHUR'A 'AKBELEN' ÇAĞRISI
* Buradan çağrı yapalım. AK Parti'nin vicdanlı vekillerine çağrı yapalım, MHP'nin Yeniden Refah Partisi'nin vicdanlı vekillerine çağrı yapalım. Siz de gidin görün. Köylüleri ben dinledim siz de dinleyin.
"'HAYIR' DERSENİZ, İKİ ELİM YAKANIZDA OLUR"
* Ama şöyle yapacaklar, Genel Kurul'a gelmeyecekler. Bu koridorda kapının önünde bekleyecekler. Çoğunluk sağlanırsa, ‘hayır' demek için koşa koşa gelecekler. 'Hayır' derseniz, iki elim yakanızda olur. Bu sıradan bir olay değil. Bu bir toprak meselesi, vatan meselesi, su meselesi, hava meselesi.
* (Akbelen için direnen yurttaşlara) Hoş geldiniz, şeref verdiniz, onur verdiniz. Birazdan arkadaşlarımız gidecek, sizin için mücadele edecek, mücadele etmeye de devam edecek. Asla unutmayın, siz asla yalnız değilsiniz. Saray'ın dışında 85 milyon vatandaşımızın yüreği sizinle atıyor.