Lavrov: Macron Avrupa'nın lideri olmak istiyor
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Rusya karşıtı açıklamalarının, tüm Avrupa'nın lideri olma yönündeki siyasi hırsından kaynaklandığını belirtti.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Bosna'nın ATV televizyonuna demecinde, Macron'un Rusya karşıtı açıklamalarının doğasını anlattı.
Lavrov, “Macron, Avrupa'nın gayri resmi lideri olmaya çalışıyor. Bu ilkel Rusofobik söylemlere de bu yüzden ihtiyaç duyuyor olabilir. Mesele şu ki, Batı bunu uluslararası faaliyetinin ana konusu haline getirdi” ifadesini kullandı.
Macron'un, Batı'nın kendisinin uluslararası gündemin ana teması haline getirdiği Rusofobiden güç alarak Avrupa'nın liderliğine soyunabileceğini dışlamayan Lavrov, Fransa'nın Avrupa ve Afrika olmak üzere dünyadaki rolüne ilişkin iddialarının ne olduğunu bildiklerini hatırlattı.
Fransız liderin ‘Rusya'nın Avrupa, özellikle de Fransa ve Almanya için ana tehdit olduğu' ifadelerini de değerlendiren Rusya Dışişleri Bakanı, demecini, “Napolyon ve ardından Hitler tarafından beslenen hırslar, bu ülkelerin o dönemde Rusya'yı da tehdit olarak görmelerinden kaynaklanıyordu. Fransa Cumhurbaşkanı'nın fikirleri hakkında uzun uzadıya yorum yapmayacağım. Kendisi şu anda açıkça Rusya karşıtı bir pozisyondan konuşuyor” diye tamamladı.
Lakin Fransa liderinin çok ciddi rakiplerinin olduğunu dile getiren Rus diplomat, İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'a işaret ederek şunu dedi:
Artık açık bir şekilde Kiev'i Rusya topraklarında istediği her hedefi vurmaya teşvik ediyorlar. İngilizler işte. İmajları herkes tarafından çok iyi biliniyor.
Lavrov, Baltık ülkeleri liderlerinin de Rusofobik histeri konusunda Cameron ve Macron'dan geri kalmadığını da sözlerine ekledi.
Kimse İsviçre'nin Zelenskiy formülünden uzaklaşmasına izin vermez
İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis'in, Ukrayna konulu konferansta “karşılıklı kabul edilebilir yaklaşımların geliştirileceği” yönündeki açıklamasını da değerlendiren Lavrov, bunun gerçek olmadığını kaydederek bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
Ocak sonunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantılarına katıldığımız New York'ta İsviçre Dışişleri Bakanı Ignazio Cassis ile görüştüm. Bana bu plandan bahsetti. Onu hemen gökten yere indirmeye çalıştım ve şunu anlattım ki, kimse ona Zelenskiy formülünden uzaklaşmasına izin vermez.
Zelenskiy formülünün, Rusya'nın teslim olmasını, savaş tazminatı ödemesini, Rus yetkililerin mahkemeye çıkarılmasını ve birçok diğer şartları öngördüğünü anımsatan Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cassis, bizi yanıldığımıza dair temin etti. İsviçre, bir tarafsız ülke olarak, görüşmenin gerçekçilik temelinde olması için her şey yapacakmış. Oysa İsviçre artık tarafsız bir ülke değil. Kiev rejimini destekleyen ve silahlandıran ülkeler arasında ön saflarda yer alıyor. Bu ülke, yeni yaptırımların uygulanması dahil Rusya'ya karşı en sert tutum sergiliyor."
İsviçreli organizatörlerin, bağımsızlıklarının altını çizme amacıyla konferansta ele alınacak konuların üç yönünü nükleer güvenlik, deniz taşımacılığı güvenliği ve insani konular olarak belirlediğini anlatan Lavrov, demecinde, "Bu hiçbir şeyi değiştirmiyor. Bu üç konu, Zelenskiy'in ‘barış formülünde' yer alıyor. Amaç, bu formülün bariz bir şekilde yanıltıcı ve Rusofobik doğasını gizlemek. Zelenskiy ve çalışanları, bu konferansa asla Rusya'nın davet edilmemesi gerektiği yönünde açıklamalarda bulundu. Önce Küresel Güney ülkelerini kandırmaları ve Rusya'ya ültimatom olarak öne sürülecek ortak platformun içine çekmeleri gerekiyormuş" ifadelerine yer verdi.
Bir şekilde Zelenskiy barış formülünü ilerleten hiçbir etkinliğe katılmayacaklarını vurgulayan Lavrov, açıklamalarını şu sözlerle noktaladı:
Herkes bunu çoktandır biliyor. Biz ciddi bir şekilde, gerçek duruma dayalı müzakerelere açığız. Bunu da herkes biliyor. Müzakereleri reddettiğimize dair açıklamalar her gün yapılıyor. Diyorlar ki, onlar istiyormuş da Rusya reddediyormuş. Bu haksızlık. Ama artık Batılı ortaklardan hak ve dürüstlük beklemiyoruz.
İsviçre 15-16 Haziran tarihlerinde Luzern kentinde Ukrayna konulu bir konferans düzenleyecek. Toplantıya yaklaşık 160 devletin temsilcileri davet edildi.