Ankara'nın siyasi kodlarını Yine Fehmi Çalmuk çözüyor

Politikadam.com Genel Yayın Yönetmeni Fehmi Çalmuk'un kaleminden...

Son günlerin moda kelimesi: "Başı boş". Bu terim, 15 Temmuz'un ertesi gününde daha da anlam kazandı. Eskiden, yazma eserlerin başında ve sonunda bulunan boş yapraklara okuyucular tarafından notlar düşülürdü ve bu notlara "başı boş" denirdi. Günümüzde ise "başı boş" kelimesi, evlenmeye aday olanların başı bağlanmadan önceki hallerini ifade etmek için kullanılıyor. Türk Dil Kurumu (TDK) bu kelimeyi, "Bir şeye veya kimseye bağlı olmayan, bağlanmamış, serbest bırakılmış, yönetimsiz, baskısız, denetimsiz bir biçimde, kendi isteğine göre, hiçbir etki altında kalmadan" şeklinde tanımlıyor.

Fehmi Çalmuk, Türk siyasetine dair derinlemesine analizler sunarak, 15 Temmuz'un ve sonrasındaki gelişmelerin Türk siyasetindeki "başıboşluk" ve "başıbozukluk" kavramlarıyla nasıl örtüştüğünü anlatıyor. Osmanlı döneminde taşradan İstanbul'a gelip işsiz güçsüz siviller için kullanılan "başıbozuk" tabiri, bugün de siyasetin bazı unsurlarını tanımlamak için kullanılıyor.

Türk Siyasetinde Süleyman Demirel'in Mirası

Çalmuk'un yazısında dikkat çektiği önemli bir isim de Süleyman Demirel. 12 Mart döneminde ABD'nin "Morrison" lakabını taktığı Demirel, siyasal yaşamda derleme/toplamaya değil, dağılmaya ve parçalanmaya odaklı bir figürdü. 15 Temmuz'un ardından gelen süreçte, siyaseti şekillendiren iradenin "başıboş sokak siyasetçilerinin" işine geldiği dönemleri de kapsıyor.

15 Temmuz'un ve Cumhur İttifakı'nın Önemi

Çalmuk, 15 Temmuz'u bir müdafaa olarak görüp Cumhur İttifakı'nı "ehli sünnet müdafaası" olarak nitelendiriyor. Ancak, Cumhuriyet'in 100. yılına yaklaşırken, Türkiye'nin Osmanlı'dan devraldığı kurumsallaşma ve devletleşme modelinin, 200 yıllık bir parantezi kapatmaya çalıştığını belirtiyor. Anayasa Mahkemesi'nin tarihi kararı, 15 Temmuz'da KHK ile kurulan kurumların kanuni yapıya kavuşturulması gerektiğini ortaya koydu.

Siyasetin Yeni Yüzleri ve Geleceği

Yazıda, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş gibi isimlerin Türk siyasetinde nasıl öne çıktığı ve 2028 seçimlerine yönelik planlar da ele alınıyor. Çalmuk, İmamoğlu'nun durdurulamaz yükselişine dikkat çekiyor ve CHP'nin Özgür Özel ile geleneksel kodlarını nasıl bozduğunu tartışıyor. Aynı zamanda, Mansur Yavaş'ın suskun ama güven veren siyasetiyle 2028'de önemli bir figür olabileceği belirtiliyor.

Kasım Gürpınar'a Tarım Bakanlığı teklif edilse ne olacak ?

Siyasi İslam hareketinin partilerinde bir durgunluk yaşanıyor. Kamuoyu anketlerinde oy oranı yüzde 5-7 arasında değişen Yeniden Refah Partisi (YRP), AK Parti seçmenine yönelik hamlelerini şimdilik askıya almış durumda. Parti yönetimi, bazı belediye başkanlarına yönelik AK Parti’nin ilgisine nasıl tepki vereceğini tartışıyor. Örneğin, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Kasım Gürpınar'a Tarım Bakanlığı teklif edilse, AK Parti’ye geçer mi? Erdoğan ile bir küslüğü ya da düşmanlığı olmayan Gürpınar'ın AK Parti’ye geçişi, partinin siyasi başarısını sürdürebilmesi için önemli bir test olacak.

Bir başka dikkat çeken isim ise Refah Partisi döneminde Başbakanlık Başdanışmanlığına kadar yükselen Doğan Aydal. Aydal’ın, "Erdoğan kaçacak" sözleri, hem YRP’den ayrılma sinyali verdi hem de geniş yankı uyandırdı. Erdoğan’ı bazı AK Partililer ile karıştıran Aydal, “gün gelir lazım diyerek İspanya’dan malikane alıp vatandaşlık alanlar” eleştirisiyle de dikkat çekti. Erdoğan ise bildim bileli yanında kefeni ve anasının yadigarı tesbihi ile tanınıyor.

Saadet Partisi Temel Karamollaoğlu ile Devam Ediyor

Saadet Partisi'nde ise kongre üç ay ertelendi ve "Temel Bey göreve devam etsin" sesleri yükselmeye başladı. Mustafa Kamalak da adaylığını açıklarken, Temel Karamollaoğlu, genel başkan adayı Mahmut Arıkan ile birlikte Anadolu Gençlik Derneği’nin temsilciler toplantısına katıldı. Bu ziyaret, "AGD Mahmut Arıkan’ı destekliyor" mesajını verdi. Ancak, tabanın gözü Haymana Mutabakatı’nda.

Siyasi İslam Hareketinde Yeniden Birleşme ve Yeni İsimler

Ak Parti içinden 2028 yılındaki dengeleri değiştirebilecek bir isim ortaya çıkabilir. Bu isim, Fatih Erbakan’ı destekleyecek önemli bir figür olabilir. Milli Görüş geleneği birleşirse, 2028 yılında Cumhurbaşkanı adayını belirleyebilir.

AK Parti'de İntifada Başladı

Siyasi arenada önemli bir gelişme de eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun radikal kararı. Soylu, dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM Başkanlığı’na dilekçe vermeye hazırlanıyor. "İntifada hareketinin pimini çekmiş" olan Soylu, yargıya başvurarak kendisinin yargılanmasını talep edecek. Soylu’nun bu hareketi, Türk siyasetinde ezber bozan gelişmelerin habercisi olabilir.

Biz neredeyiz, siz neredesiniz ?

Çalmuk'un yazısı, Türk siyasetinde başıboşluk kavramının nasıl şekillendiğini, Süleyman Demirel'in mirasının bu süreçteki önemini ve 15 Temmuz'un ardından siyasetin nasıl evrildiğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Fehmi Çalmuk, yazısının sonunda şu soruyu soruyor: "Biz neredeyiz, siz neredesiniz? Baş başa, baş Allah’a bağlı diyorsanız ses verin! Ya da yeni bir baş aramak için yola çıkmışsanız acele edin. Bu sokakların bir sahibi var."