Avrasya'nın Kalem Beyi Yakup Ömeroğlu Defneldildi

Hacı Bayram-ı Veli Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından, merhumun cenazesi Cebeci Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.

Dr. Yakup Ömeroğlu, Avrasya Yazarlar Birliği'ndeki çalışmalarıyla edebiyat dünyasında önemli izler bıraktı. Ankara'da hayatını kaybeden Ömeroğlu için düzenlenen törene, ailesi, dostları ve edebiyat camiasından birçok kişi katıldı. Kılınan cenaze namazının ardından, Ömeroğlu'nun naaşı dualar eşliğinde ebedi istirahatgahına uğurlandı.

Fehmi Çalmuk'tan bir Dörtlük

“sen bir Yakub idin kendi halında

kalem tuttun Allah yolunda

vatan oldun turan boyunda”

İbrahim Halil Çelik merhum Ömeroğlu'nun ardından Yazdı

YAKUP ÖMEROĞLU ‘DA GÖÇTÜ BU FANİ DÜNYADAN  

 Vadesi Gelen Gidiyor. Bu fani dünya  kısa bir müddet bize ev sahipliği yapıyor. Çünkü dünya sürgününe çıkan ruh; vadesi dolunca dönüyor o asli  ervah alemine. İşte bugün  bu gerçek bir kez daha  tahakkuk etti. Altı gün önce Türkiye Yazarlar Birliği’nin Kurcu ve Şeref Başkanı, D. Mehmet Doğan bu  fani dünyadan  dostlarının elleri üzerinde  Tacettin Dergahındaki kabrinde  tevdi ettik  öte aleme. Yolu açık olsun. 
   Kalblerimizin sızısı daha dinmemişken bugün de Türkiye Yazarlar Birliğinin beşinci Genel Başkanlığını yapmış ; Avrasya Yazar Birliği’nin Kurucu Genel Başkanı değerli bilim adamı , yazar ve düşünce insanı Yakup Ömeroğlu’da göçtü bu fani dünyadan öte aleme . 
     Koca Reis ,aziz dostum D. Mehmet Doğan karaciğerden, Yakup Ömeroğlu ise aktan göçtü öte aleme. Bu meret girdimi bir bedene onu yemeden çıkmıyor oradan. Her iki dostumuzu da aldı bizlerden. Onlar bizleri hicrana boğup gittiler.   Üzüntümüz ve kederimiz büyüktür. Yazarlar bu alemin kandilleridir. Bu dünyanın kandiller birer birer  sönüyor dostlarımız  aramızdan gidince .  
    Yazar, hikayeci ve eylem adamı Yakup  Ömeroğlu da elli sekiz yaşında  aramızdan en verimli çağında ayrıldı. Onun Türk  ve İslam dünyasından şair , edip ve ilim adamının beş yüzü aşkın ilmi ve edebi eserlerini Türk diline kazandırması her takdirin üstündedir. O gönül Coğrafyamızla  Andoluyu  biri birine bağlayan  en kavi köprüleri kuran biri idi. Başında bulunduğu Avrasya Yazarlar Birliği’nin tüm Orta Asya ve Batı Trakya’da yaptığı bu müsbet faaliyetleri asla unutulmayacaktır. Yayımladığı bu yüzlerce  güzide eserler onun  ahiretteki cari hasanatı olacaktır. Yolun açık olsun. Bizden önde gidenlere selam söyle. 
     Rabbim sana rahmet eylesin.
     Mekanı cennet olsun aziz kardeşim .

      Türkiye Yazarlar Birliginin Kırkbeşinci Kuruluş Yılı  için hazırlanan kitapta  yazdığım kısa yazıda O’nun için:  “ Necmettin Turinay’dan Türkiye Yazar Birliği Başkanlığı ,Doç. Dr. Yakup Ömeroğlu’na geçer. Yakup Ömeroğlu ile hep resmî kalmıştık. Türkiye Yazarlar Birliği Başkanlığı Yakup Ömeroğlu’undan Prof. Dr. Hicabi Kırlangıca geçer. “ diye yazmıştım. 
     Yakup Ömeroğlu’nun bir ayı aşkın hasta olduğunu dostum Mehmet Nuri Şahin’den duyunca  onu hemen telefonla aramış ve uzunca konuşmuştuk . Kitapta yazdığımı da anlatmıştım kendisine. O da okuyacağım yazıyı demişti gülerek .  Geçmiş olsun dileklerimi iletmiştim. “ Rabbim acil şifalar versin ki bir an önce birlikte olalım!”  demiştim. Çok sevinmişti bu arayışıma. Onunla  yeniden görüşmek dileğiyle telefonu Mehmet Nuri Şahin’e vermiştim. Mehmet Nuri Şahin ile onun muhabbetleri kavi idi. Nereden bilecektim bu sevinci yaşatan dostumdan bu kez  onun acı haberi  de  o dostundan alacaktım? 
     Koca Reis , aziz dostum D. Mehmet Doğan’nın vefatıyla ilgili yazığım yazıyı WhatsApp’tan Yakup Ömeroğlu’na göndermiştim. 
       Cuma namazından sonra Mehmet Nuri Şahin’i arayınca , o; Yakup Ömeroğlu’nun acı haberini üzüntüyle vermişti bana.   “ Yakup Ömeroğlu da  gitti öte aleme. Başımız sağolsun “ demişti üzülerek. Bu haber beni çok üzdü. İçimi yaktı. Demek gönderdiğim yazıyı okumamıştı. Ah ölüm ah! Sen  , dostları biri birinden ayıran karaçalı  gibisin ! Sen ; ruhlarımızın ızdırabı daha dinmeden yenisini harlayasın.  Daha bir aziz dostumun acısı dinmeden bir  dostumun daha acısını ekleyensin. İnsan topraktan olduğu için bu acılara dayanıyor. Yoksa bu acılar çekilir mi? Yakup Ömeroğlu, dedeme üç yıllık sürgünde yurtluk yapmış topraklarda doğmuştu. Onun hamuru  Çankırı Şabanözü toprağından yoğrulmuştu. Onun o sağlam karakteri de bu toprağın güzelliğinden olsa gerek. Coğrafyanın  insan karekterinin üzerinde etkisi vardır. 
    Mehmet Nuri Şahin: “ Gel , gideceğiz ailesi ve dostlarımıza başsağlığına Hamamönü’ne. “
   Buluştuk Mehmet Nuri Şahin ve  Prof. Dr. Hüseyin Bağcı’yla.  Hamamönü’nün deki Avrasya Yazarlar Birliğine  gittik. Dostlarımız orada hüzün içinde toplanmışlardı. Onlara selam verdik. Kederleri yüzlerinden okunuyordu   Halleştik. Dertleştik onlarla.  Hikaye kitabın “ İki Çınar “ gibi , evladı iki fidana da sabırlar diliyoruz. Muhterem eşlerine taziyelerimizi sunarken  ; onun o vakur duruşu ve bizleri metanetle karşılaması su serpti yüreğimize. Karşımızda Yakup Ömeroğlu’nun muhterem refikaları ;  hayat arkadaşını cennete uğurlayan canlı bir  abide gibi idi. Ölümün hiçlik değil bir vuslat olduğuna iman eden bir mümine vardı karşımızda. Ruhun şad olsun. Kabrin nurlarla dolsun. Senin için bugün düğün, bizim için ise matemdir bugün. Düğünün kutlu olsun yiğit insan. Vefalı dost.  Yolun açık olsun. 
     Yüce Rabbim başta kederli ailene, evlatlarına , edebiyat , kültür ve sanat camiasına , gönül coğrafyamızdaki tüm dostlarına sabır- ı cemiller versin. 
Milletimizin başı sağolsun. 
      İnna lillahi ve inna ileyhi raciün.