- Haberler
- Reel Politik
- Babacan Bombalanan Umut Kitabevinde
Babacan Bombalanan Umut Kitabevinde
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'dan oldukça ilginç bir ziyaret gerçekleştirdi. Dışarıdan bakıldığında bir terör olayıydı Umut Kitabevi'nin 2005 yılında bombalanması ancak hem siyasete, hem AB'ye hem de Kürt siyasetine verilen mesajlar var
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Hakkari’nin Şemdinli ilçesini ziyaret etti. Babacan 9 Kasım 2005’te bombalanan Umut Kitap Evi’ni de ziyaret etti.
Dün Hakkari 1. Olağan Kongresini gerçekleştiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Şemdinli ilçesini ziyaret ederek esnaflarla bir araya geldi. Babacan Şemdinli ziyaretinde 9 Kasım 2005’te bombalanan Umut Kitap Evi’ni de ziyaret etti.
Avrupa Birliği Yakından İzlemişti
Dönemin Avrupa Birliği-Türkiye Karma Parlamento KomisyonuJoost Lagendijk olayla ilgili açıklamalar yapmıştı. Şemdinli'nin Türkiye'nin hassas bir noktası haline geldiğini söyleyen Lagendijk, Van savcısının ihraç edilmesini 'hassas kurumlara dokunmayın. Yoksa cezalandırılırsınız' mesajı olarak gördüklerini söyledi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu geçen ay sonunda aldığı kararla, Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’yı meslekten ihraç etmiş ve karar kesinleşinceye kadar Savcı açığa alınmıştı. Savcı Sarıkaya, Şemdinli olaylarıyla ilgili hazırladığı iddianamede, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı “adil yargılamayı etkilemekle” suçlamıştı.
EMASYA'YI İfşa Etti
7 Temmuz 1997'den 4 Şubat 2010'a kadar uygulanan EMASYA protokolü için ‘'Cuntacıların darbe planlarına dayanak yapılıyor, Balyoz darbe planında da EMASYA kullanıldı'' propogandası yapılmış ve bu protokol, dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Mehmet Eröz ile İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Osman Güneş'in imzası ile yürürlükten kaldırmıştı. EMASYA, Şemdinli’deki Umut Kitabevi’nin bombalanmasının ardından astsubayın ifadesiyle kamuoyunun gündemine girmişti. Protokol, Türkiye’nin gündemine ise Balyoz Eylem Planı iddialarıyla oturdu. 27 maddelik protokol askere, şehirlerdeki toplumsal olaylara müdahale imkanı tanıyor, terör şüphesi ile de olaylara el konabiliyordu.
Umut Kitabevi Olayı Nedir?
Umut Kitabevi'ne, 9 Kasım 2005'te bomba atıldı. Saldırıda 1 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi de yaralandı. Çevrede bulunanlar 2 kişiyi yakaladı. Yakalananların üzerinden askeri kimlik çıktı. 2 kişiye ait olduğu belirtilen ve kitabevinin önünde park etmiş araçta, 3 kalaşnikof tüfek, bomba malzemeleri ile polis ve asker yelekleri bulundu.
Saldırıyla ilgili Van 3’üncü Ağır Mahkemesi’nde, 19 Haziran 2006'da açılan davada, astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ve itirafçı Veysel Ateş’e "adam öldürmek", "çete kurmak" ve "adam öldürmeye teşebbüs" suçlarından 39 yıl 5 ay 10’ar gün hapis cezası verildi.
Sanık avukatlarının itirazı üzerine Yargıtay davayı bozdu. Van 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görülen davada, mahkeme heyeti görevsizlik kararı vererek dosyayı Van Askeri Mahkemesi’ne gönderdi. Askeri mahkemedeki ilk duruşmada, sanıkların tahliyesine karar verildi.
22 Ocak 2010'da, dosya bu kez Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Avukatların itirazıyla dosya Uyuşmazlık Mahkemesi'nde gitti. Mahkeme, 2 Mayıs 2011'de verdiği kararında, anayasa değişikliği nedeniyle davanın Van 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’de görülmesine karar verdi.
Van 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 10 Ocak 2012'de açıkladığı kararında, sanıklara 39 yıl 10 ay 27'şer gün hapis cezası verildiği belirtildi.
Büyükanıt: İyi Çocuktur , tanırım
Yargıtay kararı tekrar bozarken, sanık avukatları da, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından dönemin Van Cumhuriyet Başsavcısı Ferhat Sarıkaya'nın açıklamaları üzerine, karara itiraz etmişti. Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ın, sanık astsubay Ali Kaya için "Tanırım, iyi çocuktur" demişti. Bu açıklamanın üzerine Sarıkaya, Büyükanıt hakkında "çete kurmak" ve "yargıyı etkilemeye teşebbüs" suçlamalarıyla dosya hazırlamıştı. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu da Sarıkaya'yı meslekten atmıştı. Sarıkaya, 2010'da yapılan anayasa değişikliği ile mesleğe geri döndü.
Ferhat Sarıkaya, darbe girişiminin ardından başlatılan FETÖ soruşturmasında ifade verdi. Sarıkaya, Yaşar Büyükanıt'ın Gülen cemaatine üye hakim ve polis müdürünün yardımıyla soruşturmaya eklendiğini söyledi. Sarıkaya, "Sonradan Yargıtay üyesi olan İlhan Kaya, o zaman Van’da 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi başkanıydı. Şemdinli’deki olayla ilgili soruşturma bana verildikten sonra beni yönlendirmeye başladı. Özellikle Yaşar Büyükanıt üzerinde yoğunlaşmamı istedi" dedi.
Bilgileri, dönemin Kaçakçılık ve Organize Şube Müdürü Müdürü Mustafa Uçkan’ın getirdiğini belirten Sarıkaya, "Getirilen bilgi ve belgeleri hukuki kısmını ben yazdım. Bir flash bellekle Mustafa Uçkan iddianamede yazılı bilgileri bana getirdi" ifadelerini kullandı.