Bahçeli ve Kılıçdaroğlu Arasında Yeni Polemik: Kim Bölücü, Kim Milliyetçi, Kim Ülkücü?

MHP lideri Devlet Bahçeli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medyada paylaştığı videolara atıfla 'Tavsiyem, akşamları video çekip paylaşmak yerine, Zeki Müren'in Eski Dostlar şarkısını dinleyerek kendisini avutmasıdır' dedi. Kılıçdaroğlu ise 'Biz kendi vatan topraklarını ve Süleyman Şah Türbesini ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bayrağını kaçıp, toprağı düşmana teslim edenlerden yana değiliz. Biz şanlı bayrağımızı bir hafta içinde yerine dikmekten yanayız. Peki sen?' diye sordu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile CHP Genel Başkanı arasında partilerinin grup toplantılarında "Dost" polemiği yaşandı. 

Devlet Bahçeli şunları söyledi:

CHP'nin 18-20 Haziran tarihinde düzenlenen belediye başkanları çalıştayı açılışında konuşan Kılıçdaroğlu yine baltayı taşa vurmuştur. Siyasi hıncına yenilen bu zatın ne sözü sözdür, ne siyaset anlayışı ülke ve millet yararınadır. Türkiye Cumhuriyeti egemenlik yetkilerini aracısız, doğrudan kullanmaktadır. CHP'li belediyeler özerk yönetim değildir. Nüfusun yüzde 54'ünün CHP'li belediyeler tarafından yönetildiğini vurgulamak potansiyel bir ayrımcılığın, devlet içinde devlet varmış gibi değerlendirme yapmanın şeklidir. Kılıçdaroğlu'nun ağzındaki bakla zehirlidir.

Kılıçdaroğlu 4 milyon 550 bin haneye ayni yardım, 1,5 milyon haneye nakdi yardım yaptıklarını, borcu olanların suyunu kesmediklerini, 150 milyondan fazla maske dağıttıklarını duyurmuştur. Kılıçdaroğlu, bildiğimiz kadarıyla hazine bulmadı, mirasa konmadı, darphane kurmadı. Faturayı da cebinden ödemedi. İhtiyaç sahiplerine ne verildiyse helali hoş olsun. Ortada övülecek bir şey yoktur, her belediye başkanı gereğini yapmıştır. Bu ayıplı bir siyasettir. Biz hangi Kılıçdaroğlu'nun sözüne itibar edelim?

Covid-19 boyunca yatağa aç girenlerden şikayet eden, yardım yapılmadığından bahseden Kılıçdaroğlu'na mı kulak verelim, yoksa 5 milyon haneye yardım yaptıklarını anlatan Kılıçdaroğlu'nu mu ciddiye alalım? Bu Kılıçdaroğlu'nun kaç yüzü vardır? Merkezi hükümetin ve diğer belediye yönetimlerinin desteklerini hesaba kattığınızda ekonomik zorlukların bütçe imkanınca göğüslendiği anlaşılacaktır. CHP yönetiminin sosyo-ekonomik iddiaları çürümüş olacaktır.

DOST KATOLOĞUNDA KİMLER VAR?  

Biz demiyoruz ki her şey güllük gülistanlıktır. CHP yönetiminin söylediği gibi kötümser bir Türkiye tablosu söz konusu değildir. Bizim askıda ekmek kampanyamızı tenkit edenler, askıda fatura uygulamasına geçtiler. Yapanı alkışlarız. Millet için varız, millete hizmet aşkıyla doluyuz. Devletin kasası milletin kesesi üzerinde hiç kimsenin istismar düzeneği kurmasına göz yummayız. Sanatçılara yardım yapıldığı söylenmiştir, bunlar kimlerdir?

Kılıçdaroğlu'nun dost kataloğunda isimleri yazılı mıdır? Bu dost edebiyatının da suyu çıkmıştır. PKK'nın, FETÖ'nün, DHKP-C'nin, dış güçlerin sıralamadaki yeri neresidir. İktidara dostlarla değil, milletle ulaşılır. Terörist Demirtaş Kılıçdaroğlu'nun dostu mudur, Karayılan dost kategorisinde midir? Muharrem İnce dostlardan mıdır? Tavsiyem, akşamları video çekip paylaşmak yerine, Zeki Müren'in Eski Dostlar şarkısını dinleyerek kendisini avutmasıdır.

Kılıçdaroğlu dost desin kıvransın, biz millet diyeceğiz, Türkiye diyeceğiz. Onlar dostlarıyla iktidar olacağız ezberine takılsalar ne yazar, biz cumhur ile Türkiye'yi geleceğin süper gücü yapacağız.

Kılıçdaroğlu, 'Deniz'i öldürdüler, istiyorlar ki hiçbir genç mutlu olmasın' sözlerini neye dayanarak söyleyebilmiştir? Kılıçdaroğlu ne dediğinin şuurunda mıdır, 'haydut devlet' nedir? Son yıllarda uluslararası literatüre giren kavramlar genellikle hedef ülkeleri yalnızlaştırmak için kullanılmaktadır.             

DENİZ POYRAZ KİM? 

İzmir'deki cinayetin ardından Türkiye'ye pusu kurmak isteyen haydut devletler yok mudur? Kılıçdaroğlu kime hizmet etmektedir? Dış politikayı 180 derece değiştereceklerini söyleyenler, bunları duymuş mudur? HDP eş başkanları 'katil devlet' sloganları atan alçakları kimler doldurmuştur? Kılıçdaroğlu'na 'haydut devlet' kavramını yerleştiren bu işin neresindedir? Katil ithamları soysuzluktur. Deniz Poyraz'ın kim olduğunu ben söyleyim, PKK'nın kırsal katılım sorumlusu, PKK sempatizanlarını terör kamplarına sevk eden milis işbirlikçisidir. Köy, kasaba ve şehirlerde yalnız görülen kişileri örgüte devşirmeye çalışan terörist demektir. Bu milis işbirlikçinin babası ise, herkesi şok eden açıklamalarda bulunmıştıur. 'Deniz benim değil, Kürdistan'ın denizidir.' İzmir'in göbeğinde bir PKK'lıyı arayıp bulamayacağı propaganda imkanı bulmuştur.

Eli silahlı vaziyette dağlarda gezenler görüldüğü yerde indirilecek açık hedeflerdir ve çakalın asıl suretleridir. Suçsuz, günahsız Aybüke öğretmenimiz şehit edilirken nerelerdeydiniz? Hiç sesiniz çıkmış mıydı? Ya Eren Bülbül, ya Necmettin Öğretmeniniz, emzikli bebekleri hatırlayanız kaldı mı? Alayınıza millet adına soruyorum, Deniz Poyraz'a sahip çıktınız, bu milletin çocuklarına sahip çıkabildiniz mi?

Kan içen vampirlere sırtınızı dönün, teröristlere şamarı indirin. Birileri Türk-Kürt çatışmasının düşünü kuruyorsa, bu düşten kabusla uyandırmak bizim için hayat memat meselesi olacaktır. Kılıçdaroğlu'na diyorum, yabancı dostlarının tuzağına düşme. HDP'ye diyorum, emparyalistlerin ağına düşmeyin. Set olacağız, bariyer olacağız, baraj olacağız, kale olacağız, sur olacağız, Plevne'deki direniş, Kocatepe'deki dirayet olacağız. Zilletin önünü keseceğiz, oyunlarını bozacağız."

KILIÇDAROĞLU'NDAN CEVAP GELDİ

"Bahçeli'yi çoğu zaman muhatap almayı doğru bulmam ama bugün bir şey söylemiş, 'Kılıçdaroğlu elini vicdanına koysun söylesin. Kimin yanındadır, bölücülüğü mü destekliyor, yoksa Türkiye'nin yanında mı yer alıyor? diye sormuş" diyen CHP lideri şöyle yanıt verdi:

"Önemli bir soru, ben ve arkadaşlarımız ve bütün dostlarımız Türkiye'nin birliğinden ve bütünlüğünden yanayız. Biz, şanlı ordumuzun tank-palet fabrikasının Katar ordusuna peşkeş çekilirken itiraz eden, sen alkışlayan kişiydin. Biz kendi vatan topraklarını ve Süleyman Şah Türbesini ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti bayrağını kaçıp, toprağı düşmana teslim edenlerden yana değiliz. Biz şanlı bayrağımızı bir hafta içinde yerine dikmekten yanayız. Peki sen? Kaçanları, bayrağı indirenleri alkışladın. Kim bölücü, kim milliyetçi, kim ülkücü? Biz devleti yönetenin malvarlığından tehdit edilmesini içimize sindiremeyiz. Sen o sorunun yanındasın. Biz haramdan yana değiliz, her ay 10 bin dolar alan siyasetçiyi hiç merak etmedin mi? Bir esnafın, garibanın derdini dinledin mi, elini sıktın mı hiç? Sen bir yerden, 10 yerden maaş alanları alkışlıyorsun. 83 milyon Londra'daki bir avuç tefeciye hizmet eder hale geldi. Türkiye'nin mali bağımsızlığını düşündün mü? Duyun-u Umumiye gibi Borçlar Genel Müdürlüğü kuruldu biliyor musun? Hangi ülke 250 bin dolara vatandaşlığını pazarlar? Bu mudur milliyetçilik? Bayrağı indirip kaçacaksın dönüp bana soracaksın."

Bakmadan Geçme