- Haberler
- Pol-Analiz
- Bozkürtler Kitabı Ülkücü Hareketi Anlatıyor
Bozkürtler Kitabı Ülkücü Hareketi Anlatıyor
BOZKÜRT: Ülkücü Kürtlerin Saklı Kalmış Hikâyesi yayımlandı Ülkücü Hareket'in bilinmeyen yüzü, Kürt ve Zaza kökenli mensuplarının gerçek hikâyeleriyle gün yüzüne çıkıyor.
Bölücü terörün sona erdirilmesi tartışmalarının yoğunlaştığı günlerde yayımlanan Bozkürt, kırk yılı aşkın bir sessizliği bozuyor.
Araştırmacı yazar Ahmet Dinç’in kaleme aldığı “Bozkürt: Ülkücü Kürtlerin Saklı Kalmış Hikâyesi
Biji Türkiye”, Hayat Yayınları’nın “Deşifre X Kitaplar” dizisinin ilk eseri olarak raflardaki yerini aldı. Serinin ikinci kitabı ise gazeteci Ahmet Köprülü imzalı Trojans / Ankara’da ABD Ajan Okulu oldu.
Ülkücü Hareket’e mensup Kürt ve Zaza kökenli bireylerin deneyimlerini odağına alan 328 sayfalık Bozkürt, PKK’nın fesih kongresine hazırlandığı, bölücü terörün sona erdirilmesi yönünde kritik adımların atıldığı bir dönemde yayımlandı. Editörlüğünü gazeteci
Kamuran Akkuş’un üstlendiği kitabın yeni baskısının önsözü ise dikkat çekici bir tarihte, 27 Şubat 2025’te - Öcalan’ın İmralı’dan yaptığı silah bırakma çağrısının kamuoyuna açıklandığı gün- kaleme alındı. Dinç, sıcağı sıcağına yazdığı önsözde şu ifadelere yer veriyor:
“Şimdi artık ‘Bozkürtler’ için; o çekildikleri köşelerden çıkma, tahrip olan ilişkileri, zihinleri,
duyguları, müşterek gelecek hayallerini yeniden onarma konusunda bilinçli birer ‘ortak payda’ olarak harekete geçme zamanıdır.
‘Bozkürtler’, iki halkın birliği ve ortak gelecek kurguları adına kırk küsur yıldır zarar gören
ne/neresi varsa, ‘PKK sonrası’ dönemde tüm hasarları onarmak için, her iki halkı da çok iyi tanıyan uzmanlar olarak sahalara yeniden dönmelidir. (…) Yeni dönemde ‘Bozkürtler’ gerçek birer tutkal olacaktır/olmalıdır.”
Alparslan Türkeş’in kurucusu olduğu MHP’nin ve Ülkücü Hareket’in, Devlet Bahçeli ve
Muhsin Yazıcıoğlu gibi liderlerin etrafında konumlanan Kürt ve Zaza kadroları kitabın merkezinde yer alıyor. Bozkürt, bu bireylerin ayrıntılı hikâyelerini 50’yi aşkın Ülkücü ile yapılan görüşmelere ve kapsamlı kapsamlı arşiv taramalarına dayanarak sunuyor.
Tarihi nitelikte birçok fotoğrafın da yer aldığı kitapta, Türk milliyetçiliğini benimsemiş Kürtler farklı açılardan ele alınıyor. Eser, 12 Eylül öncesi ve sonrası dönemleri kapsayan kapsamlı bir analiz içeriyor.
Her bölümde, farklı dönemlerde ve çeşitli koşullar altında Ülkücü Hareket’e katılan Kürtlerin
mücadeleleri, katkıları ve deneyimleri ayrıntılı biçimde aktarılıyor. Özel röportajlar ve birinci elden paylaşılan anılar da çalışmayı zenginleştiriyor.
Siyasi ve toplumsal tarih açısından önemli bulgular sunan Bozkürt, “ilk Bozkürt” olarak anılan
Ziya Gökalp’ten başlayarak birçok tarihî figür mercek altına alınıyor. Kürt ve Zaza bireylerin Türkeş’in liderliğindeki Ülkücü Hareket’e neden katıldıkları sorgulanıyor. Ayrıca Doğu ve Güneydoğu illerinde Ülkü Ocakları'nın kuruluş süreçleri ve faaliyetleri üzerine dikkat çekici bilgiler sunuluyor. Dönemin Başbakan Yardımcısı Türkeş’in 1975 yılında Diyarbakır’da bir tankın üzerine çıkarak yaptığı miting konuşmasına dair belge ve fotoğraflar da Bozkürt’te yer alıyor.
Kitap, yalnızca siyasetçilere ve akademisyenlere değil, kamuoyunun geniş kesimlerine hitap
eden güçlü bir anlatı sunuyor. Tarihin tozlu sayfalarında, ideolojilerin ve kimliklerin kesişim noktasında saklı kalmış bir hikâyenin yer aldığı eserde, yanıt aranan sorulardan bazıları şöyle:
-“Türkeş'in Kürtlere ve Alevilere yönelik çıkardığı gazetenin adı neydi, kimler yazdı?
-Abdüsselam Barzani’yi astıran Osmanlı valisi, ünlü edebiyatçı kimdi ve Ziya Gökalp ile ilgisi neydi?
-Hormek aşireti lideri Mehmet Şerif Fırat, Kürtlerin Türk olduğunu savunduğu eserini neden yazdı,
neden öldürüldü?
-Ülkücü Hareket içinde yetişmiş, topluma katkı sunmuş Kürt siyasetçiler ve aydınlar
kimlerdi? Akrabaları ‘dağa çıkan’ BBP’li Bozkürtler kimlerdi?
-Bazı Kürtler ve Zazalar neden Ülkücü Hareket’e katıldı, niçin Türkeş’in en sadık askerleri oldular?”
Kitabın indeksindeki sadece 2 maddeye bakmak bile Bozkürt'ün ne kadar derinlikli ve nitelikli olduğunu işaret ediyor bize: 12 Eylül, 12 Mart, 27 Mayıs, Abbas Bozyel, Abdi İpekçi, Abdulhaluk Mehmet Çay, Abdullah Alay, Abdullah Azrakçı, Abdullah Cevdet, Abdullah Köse, Abdullah Öcalan, Abdurrahman Öncel, Abdülbari Akdoğan, Abdülhak Hamit, Abdülhaluk Aksu, Abdülhamit Kılıç, Abdülhamit Tan, Abdüsselam Aşan, Abdüsselam Barzani, Abidin Özmen, Adalet Partisi, Adıyaman, Adil Erinan, Adnan Çiftçioğlu, Adnan Menderes, Afet İnan, Ağrı İsyanı, Ağuçanlı, Ahmed Cemil, Ahmet Agayef, Ahmet Arda, Ahmet Arvâsi, Ahmet Bican Ercilasun, Ahmet Buran, Ahmet Er, Ahmet Kaya, Ahmet Mumcu, Ahmet Oğuz, Ahmet Şanverdi, Ahmet Uçar, Ahmet Uğurlar, Akın Atalay, Akkeçili, AK Parti, Akşam gazetesi, Alaaddin Aldemir, Alaattin Korkmaz, Alevi, Ali Balseven, Ali Batman, Ali Bayram, Ali Birinci, Ali Desto, Ali Emiri, Ali Fuat Başgil, Ali Güngör, Ali Haydar Dikmen, Ali Haydar Koç, Ali İbrahim Ağa, Ali İhsan Bacalan, Ali İhsan Gültekin, Ali Koç, Ali Nüzhet, Ali Nüzhet Göksel, Alişan Satılmış, Ali Ulvi Ağıç, Ali yê Talo, Alparslan Türkeş, Alperen Ocağı, Alperen Ocakları, Alp Er Tunga, Alp Urungu, Altan Tan, Altun Destanı, ANAP, Anavatan Partisi, AP, Apo, Apocular, Arif Nihat Asya, Asım Perihanoğlu, Ata Pehlivanoğlu, Atatürk, Atilla Fırat, Atmalı, Atsız, Avni Özgürel, Aydın Candabakoğlu, Aydın Engin, Aydın Taneri, Aydil Erol, Ayhan Özgün, Ayşe Hür, Azerbaycan, Baba Kürdiler, Balaban, Barış ve Demokrasi Partisi, Barzan Şeyhi, Başkent İktisatçılar Derneği, BBP, BDP, Bedirhan, Behçet Susmaz, Bekir Kütükoğlu, Bekir Şendilmen, Bektaşilik, Berazan, Beşir Bayraktar, Beyrut Valisi İsmail Hakkı, Binbaşı Noel, Bozkurt, Bozkürt Ata, Bülent Akın, Büyük Birlik Partisi, Büyük Ülkü Derneği, Cafer Tayyar Paşa, Cahit Ateş, Cahit Öztelli, Cahit Sıtkı Tarancı, Cahit Tokmak, Cavit Binbaşıoğlu, Cavit Orhan Tütengil, Cavit Sevgü, Celadet Bedirhan, Celadet Bey, Celali, Celil Güldoğan, Cemal Abdal Ocağı, Cemal Akbay, Cemal Gürsel, Cemal Güzel, Cemal Kutay, Cemal Tural, Cemil Çöllü, Cemilpaşazade Ekrem, Cengiz Aldemir, Cengiz Aytmatov, Cengiz Baktemur, Cengiz Öcal, Cevat Güldoğan, Cevdet Sunay, Ceylan Bingöl, Cezayir Baysal, CGP, CHP, Cihan Kayaalp, Cihat Bozgan, CKMP, CMP, Cumali Turan, Cumhuriyet, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi, Cumhuriyetçi Millet Partisi, Cumhuriyet gazetesi, Cumhur Yıldız.
Ahmet Dinç’in kaleme aldığı “Bozkürt: Ülkücü Kürtlerin Yayımlanmamış Hikayesi – Biji Türkiye” adlı eser, Türkiye’nin en çetin toplumsal ve siyasal meselelerinden biri olan kimlik ve terör sorununa farklı bir bakış açısı getiriyor. Yıllar boyunca sessizlikle örtülen bir alanı cesaretle aralayan kitap, özellikle 1970’li ve 1980’li yıllarda Ülkücü Hareket içerisinde yer almış Kürt ve Zaza bireylerin yaşam öykülerini özgün belgelerle gün yüzüne çıkarıyor. Dinç, akademik mesafeye sığınmayan; sade, akıcı ve hikâyeleştirici bir anlatım diliyle okuyucuyu içine çeken bir metin ortaya koyuyor. Diyarbakır Ülkü Ocakları'ndan Ziya Gökalp’e, Alparslan Türkeş’in tank üzerindeki Diyarbakır mitinginden Hormek Aşireti lideri M. Şerif Fırat’a kadar uzanan geniş bir yelpazede sunduğu tanıklıklar, okuyucunun zihin dünyasında yer etmiş birçok kalıp yargıyı sorgulatıyor. “Bozkürt: Ülkücü Kürtlerin Yayımlanmamış Hikayesi”, yalnızca etnik kimliğiyle Ülkücü Hareket’e katılmış bireylerin geçmişini aydınlatmakla kalmıyor; aynı zamanda Kürtler ile Türkler arasında zaman içinde zedelenmiş olan ilişkilerin nasıl onarılabileceğine dair fikirler de sunuyor. Kitabın en dikkat çekici yönlerinden biri ise, PKK sonrası dönemde “Bozkürtler”in nasıl bir rol üstlenebileceği sorusu etrafında şekilleniyor. Eserin önsözü, 27 Şubat 2025 tarihinde PKK’ya yönelik yapılan silah bırakma çağrısıyla aynı gün yazılmış olması nedeniyle, metni sadece tarihsel değil, aynı zamanda güncel bağlam içine de yerleştiriyor. Böylece geçmişle bugünü aynı potada eriterek, okuyucuya çok katmanlı bir okuma deneyimi sunuyor. Arşiv belgeleri, birebir yapılmış mülakatlar ve çeşitli görsel materyallerle zenginleştirilen kitap, yalnızca belirli bir çevreye değil, her düzeyden okuyucuya hitap etme kapasitesine sahip. Kütüphanemde özel bir yere koyduğum bu eser, ideolojik önyargılardan uzak bir şekilde okunmayı fazlasıyla hak ediyor.