- Haberler
- Reel Politik
- Dışişleri Bakanı Fidan: 3. Dünya savaşı riski var
Dışişleri Bakanı Fidan: 3. Dünya savaşı riski var
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ortadoğu'da yaşanan gerilimlerle ilgili konuştu. '3. Dünya savaşı riski var' diyen Bakan Fidan, 'Bence dünya bu senaryoyu ciddiye almalı, bu tehdidi ciddiye almalı. böyle bir risk var. bunu biz baştan beri diyoruz. bu bir yani gerçekten hesabı kitabı yapılmış' diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Habertürk'te gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Fidan "Türkiye BRICS'e üye olacak mı?" sorusuna ilişkin, "BRICS üyesi ülkelerle görüşmelerimiz sürüyor. BRICS'in AB'ye nazaran farklı ve güzel tarafı bütün medeniyetleri, ırkları bünyesinde barındırıyor olması. Biraz daha kurumsal hale dönüşebilirse ciddi fayda üretir. Bizim buradaki ilişkilerimiz, diyaloglarımız son derece normal. BRICS üyesi ülkelerle ilişkilerimizi iyi tutmaya çalışıyoruz" yanıtnı verdi.
Putin ile hangi konuları görüştünüz?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmeye ilişkin de bilgi veren Fidan, şu ifadeleri kullandı:
Bizim için Rusya ile şu anda Suriye alanı fevkalade önemli, ikili işbirliğinde enerji konuları fevkalade önemli, ticaret hacmi, Türk firmaların durumu var. Diğer taraftan Ukrayna meselesi fevkalade önemli. Ukrayna konusunda barışın esas olduğunu, Rusya'nın duruş belirlemesi gerektiğini muhataplarımıza ilettik. Nitekim 2 gün sonra Sayın Putin, Rusya'nın Ukrayna savaşını durdurma şartlarını madde madde sıraladı
Hakan Fidan, MİT’ten Dışişleri Bakanlığı’na geçişini şu ifadelerle anlattı:
"Küçüklüğümden beri Türk milli güvenlik sistemine bütün olarak bakmaya odaklanmış biriyim. Bunun askeri, istihbarı birçok ayakları var. Bütün milli güvenlik disiplinlerinin alt dallarının kendine has özellikleri var. Dışişleri Bakanlığı'nda MİT'ten daha stratejik konularda yer alıyorsunuz. MİT'te ağırlıklı olarak operasyonel, kontrespiyonaj, istihbarat toplama oluyordu. Şimdi o bilgiyi kullanan makamdayız. Dışişleri Bakanlığı'nda kapalı ve açık kaynaktan çok bilgiye ihtiyacınız var. Zihinsel, stratejik, perspektif olarak bakanlığın sorumluluğu biraz daha ağır. Bayramın birinci günü İsviçre'de Ukrayna Barış Konferansı vardı. Oraya görevlendirmişti sayın Cumhurbaşkanı. İkinci günü döndüm, annemin elini öpmeye gittim. Bayram esnasında da uluslararası ilişkilerde olaylar durmuyor. Sürekli mesai gerektiriyor. Bayramda bir yere gitmedim, burada Ankara'daydım."
'7 Şubat'ta örgütün büyük hamlelerinden biri oldu'
7 Şubat 2012'deki 'MİT kumpasına' ilişkin de konuşan Fidan, "7 Şubat'ta örgütün büyük hamlelerinden biri oldu. Daha önce İsrail tarafından hedefteydik. Onlar bırakınca FETÖ'cüler bu işi ele aldılar. Cumhurbaşkanımızla Ankara'da buluştuk. Kendisi konuyu biliyordu. Kişisel dünyamda çok büyük iz bırakan konu. O esnada Cumhurbaşkanımızın ameliyatı sözkonusuydu, önceden planlanmıştı. Ameliyata girmeden önce beni aradı. Kendisine asla borcunu ödeyemeyeceğimiz liderlik gösterdi. 'Ben giriyorum ne olacağı belli olmaz ama teslim olmak yok' dedi" diye konuştu.
ABD- Rus istihbarat görüşmesi sorusu üzerine Fidan şu yanıtı verdi:
Güvenilir bir ortak olmak önemli taraflar nezdinde. Tarihi bir görüşme oldu. Belki yıllalr sonra açıklanabilir ama o görüşmenin dünya barışı için tatihi bir görüşme olduğunu düşünüyorum.
'YPG konusunda 3 ülkeyle sorunluyuz'
YPG konusunda 3 ülkeyle sorun yaşadıklarını ifade eden Fidan, şunları söyledi:
Bu konuda 2,5 aktif üye var YPG konusunda problemli olduğumuz. ABD, İngiltere ve biraz da Fransa. Biz her düzlemde bu sıkıntıyı gündeme getiriyoruz. Bunun ittifakın ruhuna aykırı olduğu, Türkiye'nin böyle bir gerçeklikle yaşamayacağı konusunda mümkün olan en üst diplomasiyi yürütüyoruz. Belli bir anlayış düzeyine ulaştığımızı düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesini defaatle göstermiş durumdayız. Sabır ve akılla bu konuda belli bir noktaya gelinmesini, PKK'nın aramızdan çekilmesini istiyoruz.
Avrupalı liderlerde sahiciliğin olmadığını vurgulayan Fidan, şu ifadeleri kullandı:
Avrupa Birliği'nde jeostratejik çerçeve üzerinden üyelik ilişkilerinde teknokratlarla konuştuğunuzda Avrupa'nın daha bağımsız, kendinden emin bir jeostratejik aktör olması için Türkiye ile beraberliği önemli. Hatta Türkiye'nin beraberinde getirdiği dünyanın burada olması daha önce başlatılan medeniyetler ittifakı kavramının burada somutlaşma meselesi insanlık ve Avrupa için bir fırsat. Bu AB'de çok rahat tartışılan konu değil. Avrupa'daki siyasal partiler kimlik siyaseti yaptığı için. Jeostratejinin faydasını sokak diline indirmede bir problem alanı var. Bütün demokrasilerde bu alan problemli alan. Sahici bir deneme içine giren de yok. Sahici liderlik gösteren, Cumhurbaşkanımıza da arkadaşlık yapmış Avrupalı liderler vardı. Şimdi görmüyoruz. Farklı bir şey söyleyen yok. Herkes ucuz yoldan oy alıp iktidarda kalma peşinde. Jeostratejik olarak atmadığınız adımların halkın ekonomisini, sağlığını, güvenliğini nasıl etkilediğini anlatmıyorsunuz. Bunu anlatmadığınız zaman bugünkü sorunlarla karşılaşılıyor. AB'nin karşı karşıya kaldığı sorunlardan biri de transatlantık yapı içinde ne kadar otonom hale gelecekler ne kadar ABD'ye bağlı kalacaklar? Bu mümkün mü? Avrupa kendi barışını devam ettirebilecek mi? Daha yaşamsal konu bu.
Fidan, Ortadoğu'da yaşanan gerilimlerle ilgili konuşurken, 3. Dünya Savaşı'nın çıkma riskinin olduğunu söyledi:
Bence dünya bu senaryoyu ciddiye almalı, bu tehdidi ciddiye almalı. böyle bir risk var. bunu biz baştan beri diyoruz. bu bir yani gerçekten hesabı kitabı yapılmış...
Fidan, açıklamalarının devamında şunları söyledi:
Bence dünya bu tehdidi ciddiye almalı. Bu gerçekten hesabı kitabı yapılmış mesele. Gazze'deki katliam, soykırım insanlığı ortadan ikiye bölen soykırım. İnsanlığın aynı noktaya geldiği konu. Bunun karşısında duran bir yapı var. Bu yapının Ukrayna'da devam eden bir sorunsalı var. İki savaş, dünyadaki ekonomik rekabet, yapay zekanın beklenmedik atağa kalkmasıyla 'teknolojik üstünlük kimde olacak?' sorusunu birdenbire öne çekilmesi. Normal piyasa şartlarında giden bir konu. Şimdi burada ortaya çıkan potansiyeli o kadar büyük ki.
"ByLock'un deşifre edilmesi FETÖ ile mücadelede dönüm noktası. Deşirfe edilmesi ile FETÖ hayalet olmaktan çıktı" diyen Fidan "Toplumda yüzlerine taktıkları bir kimlik var. İnsanlar böyle yetiştiriyorlar. Bir zombi sürüsüyle karşı karşıyasınız. Şizofrenik hayat yaşıyorlar. Bu yapısallığı keşfettikten sonra, örgüt liderinin olaylardan sonra kendi sesine petrol rafinerisi, ananas vs. medyaya düşünce örgüt birden bire internet tabanlı haberleşmeye geçti. Bunu örgüt mensupları arasında yaygınlaştırdı. Normal muhabere sistemlerinde telefon kullanırken burada herkese verdiler. Bunun inanılmaz güvenli olduğunu düşünüyorlardı. Gerçekten 2-3 arasında yapılan kodlamanın kırılması mümkün değil. ByLock meselesine geçtiklerinde, özel birim kurduk. İnsan istihbaratıyla aldık bunu. Buna yönelik özel teknik birim kurduk, başındaki arkadaşı yetkilendirdik, 'varını gücünü buraya harca gel' dedi. Bir müddet sonra 'efendim bunu çözmemiz imkansız'. Ben de 'bir insanın ürettiği bir şeyin başka bir insanın kırması gerekir' dedim. Kaynak lazımdı. Bu işi mümkün hale getirdiler, madalya falan aldılar. ByLock çözülünce FETÖ hayalet olmaktan çıktı. Buradaki örgüt mensuplarının kimlikleri değil, haberleşmeler deşifre edildikçe, ne yapıyorlar, ne ediyorlar, muazzam bir şey oldu. İçişleri ve Adalet Bakanlığı'nı bilgilendirdik Cumhurbaşkanımıza arz ettikten sonra. Ankara Emniyeti'nde birim kuruldu. Gece gündüz çalıştılar. ByLock'tan istifa etme yıllar boyu sürdü" ifadelerini kullandı.