İslami Siyasette Yeni Tartışma Erdoğan Seçilmiş mi ?

Politikadam.com'un genel yayın yönetmeni usta gazeteci yazar Fehmi Çalmuk yine gündem oluşturacak bomba bir yazı kaleme aldıPeki ' Okçular tepesi boş değil' diyenlere karşı Erdoğan ne yapacak ? Faturayı kime Kesecek ? İslami cemaatler tarikatler neden Erdoğan'ı seçilmiş görüyor. İşte o yazı: OKÇULAR TEPESİ'Nİ NİYE BOŞALTILAR REİS ?

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
İslami Siyasette Yeni Tartışma Erdoğan Seçilmiş mi ?

 

Bayramlaşmaya gittiğim zatın huzurunda konu gitti, Recep Tayyip Erdoğan  ve 31 Mart seçimlerine geldi… Bir veliye adanmış ömrün sahibi o zat... Dokuz yaşında Sivas’ın ulu çınarın hizmetine memur olmuş. 

CHP’nin tek parti zulmü döneminde ihvanı derleyip toparlamakta çok sıkıntı çektiği ve tek başına garip kaldığı için kendisini “garîbullah” diye niteleyen sonra da bu ismi karîbullah” (Allah’a yakın) olarak değiştiren  Allah dostu; Sivas’ın manevi ulularından  İhramızade namı ile meşhur İsmail Hakkı Toprak Efendi...O Allah dostunun hizmetkarı İsmail Kılıçaslan Hocefendi ile konuştum. Elini öptüm duasını aldım.
“Canım sultanım” diye söze başladı mı, bir de nazar eyledi mi  röntgen filmi gibi baştan aşağı etkiledi yine beni. “Sultanı Hadim- ul Müslimin” diye nitelendirdiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili gündelik siyasi tartışmalardan uzak o’na yüklenen manevi tasarrufu “seçilmişlik”i vazifesini anlattı. 

Bayburt’lu Yüksek Mühendis Mehmet Arslan Hocamızın da daha önce bahsettiği, merhum Emin Acar Hoca Efendi’den 15 Temmuz’da “Mele-i Ala” müdafaasından naktlettiği “seçilmişlik” vazifesine layık görüldüğünü söyleyince taşlar yerine oturdu.

 Meşrebi ayrı ancak tasarrufları aynı iki ayrı Allah dostundan yorumları dinledim. Anladım ki bu zatlar Recep Tayyip Erdoğan ile Ak Parti’yi neredeyse kalın çizgiler ile birbirinden ayırıyor, Bu istikamette de yorum yapıyorlardı.

Elbette ki konu Uhud Savaşı’ndaki Okçular Tepesi meselesine geldi. 

Ne diyordu Erdoğan:

“Bu kutlu çatının altında Rabb'imizin 'öldürmekten beterdir' buyurduğu fitne ateşinin yakılmasına kesinlikle rıza göstermeyeceğiz. Okçular Tepesi'ni boş bırakmayacak, sorumluluğumuzun ve taşıdığımız ağır yükün bilinciyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizim için esas olan Allah'ın rızasıdır, milletin rızası ve hayır duasıdır. Bizim için esas olan milletimizin ne dediği, bizden neyi beklediğidir. Aziz milletimizin bize yaptığı her dua, şahsım ve dava arkadaşlarım için son nefesimize kadar gururla taşıyacağımız birer şeref beratıdır."

Yani “Okçular Tepesi boş değil" diyordu.

Hal böyle iken Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Prof. Dr. Ali Karakaş seçim sonuçlarını Uhud Savaşı’na bağladı. Tarihi yanılgı ve nasipsizliği ile Hz. Muhammed S.A.V) efendimizin ordusunun Uhud yenildiğini söyledi:

“AK Parti, AK Parti camiası ve AK Parti'ye gönül veren insanlar açısından ben bu seçimi şuna benzetiyorum; hatırlarsınız Müslümanlar Bedir Savaşı'nda büyük bir zafer kazanmışlardı ama akabinde bir de Uhud Savaşı yapıldı. Uhud savaşında müslümanlar ciddi bir kayıp yaşadılar, yani yenildiler ama bu yenilgi onlara daha büyük bir güç verdi. Şunu söylemek istiyorum; 22 yılda kazanılan 17 tane seçim bizim için bir nevi Bedir'deki zafer gibiydi. Ama 31 Mart 2024 seçimleri bizim için bir Uhud Savaşı'ndaki yenilgi gibi oldu. AK Parti camiası olarak her bir bireyinden tutun tüzel kişiliğe kadar her bir kardeşimiz bunu diyor, bir musibet bin nasihatten evladır”

Peki 31 Mart seçimlerinde Okçular Tepesini boşaltanlar Monoca’ya İstakoz yemeye mi gitti? Veya seçim kaybederek Maldivlere mi?

Sahabi Hicret nedeniyle borç harç içindeydi. Yahudiler’den borç almışlardı. Bunun telaşıyla  emre rağmen okçular tepesini bırakıp ganimetten pay alıp borçlarını ödemek istediler.  Okçular Tepesini bırakıp gidenlerin çoğu da şehit oldu. 

Ganimet yani dünya malı telaşında olanların cihatta işi gücü ne diye kimse sormadı? Daha önceki seçimlerde başarı sağlayan kendileri, başarısızlığın nedeni Okçular Tepesi’ni bırakan Ak Partiler miydi ?

2019 Seçimlerinde “Patates, soğan güle güle Erdoğan” diyenler, 2024 seçimlerinde ise “Emekliye zam, promosyon, Erdoğan’a dur Ak Parti’ye son” mu dediler ?

 Bayramlaşmada sebilhane bardağı gibi dizilenlerin, mikrofonu eline alıp “sorumluk bizim” deyip “yan gel Osman, bir dönüm bostan” gibi davrananlar  çoktan Okçular Tepesi’ni boşaltan iki suçluyu bulmuşlardı

1- Ak Parti seçmeni: Oy vermedi, sandığa gitmedi

2-  Cumhurbaşkanı Erdoğan yanlış adaylar, beceriksiz kadrolar belirledi.

Kendilerini dış kapının mandalı gibi görüp çıktıkları kerevitte gazel okuyanlar, fakir fukaranın gerçekten ekmeğe dürbünle baktığı bir dönemde bayram tatili diyerek D-Lüks otellerde SMS mesajıyla  kutlama grafiklerini göndermekten geri durmadılar.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:
“Uzun, ince ve meşakkatli yolculukta nefesi yetmeyenler, nefesi kesilenler çıktı. Bu yolculukta hırslarının ve kibirlerinin kurbanı olanlar çıktı. Bu yolculukta böbürlenenler, gururlananlar, başarıyı kendinden menkul görenler oldu, dava adamı olmanın gerektirdiği sabrı ve adanmışlığı gösteremeyenler, sahada çalışmak varken bir kenara çekilip fildişi kulelerinde ahkam kesenler oldu. Bu yolculukta makamlarını kaybedince nefislerine yenik düşenler çıktı. Biz, zaferin ve kaderin tek sahibinin Allah olduğuna inanarak yolumuza sizlerle beraber devam ettik, devam ediyoruz."

Bayramda yüreğimi sızlatan muhasebeyi gözler önüne seren zatların Recep Tayyip Erdoğan’a manevi tasarrufta yüklenen “Seçilmişlik”  vazifesini ortaya koyduklarını görünce aklıma Necip Fazıl Kısakürek’in şu dizeleri geldi:

“Sâf çocuğu, mâsum Anadolu'nun,
Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Zaten Erdoğan 31 Mart gecesi Ak Parti balkonunda konuşma yaparken yanına parti yöneticilerini, Cumhurbaşkanı yardımcısını. Bakanları hatta ve hatta oğlu, damadı, Kızını bile almadı. 

Şarkıda “Değişmiş gördüğün bütün insanlar/  Bir sen değişmedin bir sen Keriman” denildiği  gibi bir tek Emine Erdoğan’ı aldı.

Bakmadan Geçme