Mahalle Baskısına Bir de Buradan Bakın
Genel Yayın Yönetmenimiz Gazeteci yazar Fehmi Çalmuk, 'Şatonun Şımarık Kızı CHP'nin Mahalle Baskısı' başlıklı köşe yazısında CHP'nin uyguladığı mahalle baskısının Türkiye'de derin toplumsal yaralar açtığını belirtiyor. Çalmuk, sosyal demokratların, muhafazakâr kesime yönelik baskıcı tavrının ülkeyi büyük bir çatışmaya sürüklediğini öne sürüyor.
Fehmi Çalmuk, köşe yazısında CHP'nin sosyal demokrat söylemleriyle muhafazakâr kesim üzerinde uyguladığı mahalle baskısının, Türkiye'nin toplumsal barışını tehdit ettiğini ifade ediyor. Çalmuk, "CHP'nin mahalle baskısı, sosyal demokrasi adı altında muhafazakâr kesime karşı bir sosyal kontrol mekanizmasına dönüşmüş durumda. Bu durum, toplumda yeni çatışma alanlarının doğmasına yol açıyor," sözleriyle dikkat çekiyor. Yazıda, siyasi İslam ve laiklik ekseninde yaşanan ideolojik çatışmaların Türkiye'yi daha büyük bir kaosa sürükleyeceği iddia ediliyor. Çalmuk, "Gelmekte olan, yalancı bir baharın habercisidir," diyerek CHP'nin bu tutumunun toplumsal huzursuzluğu artırdığını öne sürüyor. Bu yazı, Türkiye'deki siyasi tartışmaların daha da alevlenmesine neden olacak gibi görünüyor.
Şatonun Şımarık Kızı CHP’nin Mahalle Baskısı
CHP ve sosyal demokratların söylemleri, Türkiye'deki siyasi arenada farklı kesimlerin dikkatini çekmeye devam ediyor. "Av kanı değmiş" sosyal demokratlar, daha büyük bir av peşinde koşarken, muhafazakâr kesim üzerinde mahalle baskısı oluşturarak yeni bir düzen inşa etmeye çalışıyorlar. 2019 yılında kaleme aldığım "projesinin projelendirdiğimin projesi" başlıklı yazımın hayata geçirildiğini üzülerek görüyorum. Muhafazakâr kesim ise tüm olan bitene karşı "iktidar değişimine daha çok var" diyerek tepkisiz kalıyor.
Türkiye’nin Gizli Anayasası: Sünni İslam
Ne söylenirse söylensin, Sünni İslam Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gizli anayasasıdır. Türkiye, İslam dünyasında bu geleneği sürdürme ve ayakta tutma konusunda yegâne seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Yakın zamanda yaşadığımız FETÖ'cü askeri darbe girişimi ve kültürel işgal girişimleri, bu gerçeği bir kez daha gözler önüne seriyor.
Mahalle Baskısını Kim Yapıyor?
1995 seçimleri sonrası iktidar olan Milli Görüş hareketi, Türkiye'nin elit yönetici sınıfı ve onların koruduğu sermaye için büyük bir tehdit haline geldi. Bu süreçte yaşanan "mahalle baskısı," Türkiye'deki sosyolojik ve ideolojik çatışmanın bir yansıması olarak kendini gösteriyor. Özellikle laik kesimler tarafından kullanılan "mahalle baskısı" kavramı, muhafazakâr mahallelerdeki bireylerin yaşam tarzlarını ve düşüncelerini kontrol altında tutma amacı taşıyan bir sosyal kontrol aracı olarak değerlendiriliyor.
Yeni Nesil, Yeni Çatışmalar
Türkiye’de sol kavramı, sosyolojik hafızada hala tepki uyandırıyor. Bu nedenle sağ partiler yıllarca ayakta kalmayı başardı. Ancak bugün, sosyal demokrat kimliğe bürünmüş muhafazakârlar, mahallenin meydanlarında, kahvelerinde, pazarlarında ve televizyon ekranlarında dolaşıyorlar. Bu yeni nesil, sağın karşısında konumlanmış gibi görünse de, aslında "sol" dememek için direniyor.
CHP ve Erdoğan’a Yönelik Nefret
CHP, Erdoğan'a yönelik nefret ve hakaretlerin arkasındaki güç olarak görülüyor. Geçmişte Kanaltürk’ün kuruluş yıldönümü yemeğinde yaşananlar da bu durumu teyit ediyor. Erdoğan’a duyulan nefret, Cumhurbaşkanlığı makamına değil, Erdoğan’ın şahsına yönelmiş durumda. CHP yönetiminin de bu nefretin kaynağını çözmesi gerekiyor.
Mahalle Baskısı ve Siyasi Çatışmalar
CHP, mahalle baskısını sürdürdüğü müddetçe, gelmekte olan iktidarının sadece bir yalancı bahar olacağını görmeli. Siyasi İslami hareketin Türkiye’yi değiştirme ve dönüştürme çabası, devşirilen muhafazakârların etkisiyle yeni bir şekil alıyor. İdeolojik çatışmaların ve mahalle baskısının Türkiye’nin geleceğini nasıl şekillendireceğini ise zaman gösterecek.
Gazeteci yazar Fehmi Çalmuk, "Şatonun Şımarık Kızı CHP’nin Mahalle Baskısı" başlıklı köşe yazısında, CHP'nin uyguladığı mahalle baskısının Türkiye'de derin toplumsal yaralar açtığını belirtiyor. Çalmuk, ayrıca Ercan Şen'in "15 Temmuz'un Sosyolojisi: Teo-Politik" kitabına atıfta bulunarak, Türkiye'deki sosyo-politik dinamikleri gözler önüne seriyor.
15 Temmuz'un Sosyolojisi: Teo-Politik
Yazının dikkat çeken bir diğer bölümü ise, Ercan Şen'in "15 Temmuz'un Sosyolojisi: Teo-Politik" kitabına yaptığı atıf. Çalmuk, Şen'in kitabında, Türkiye'deki ideolojik çatışmaların ve dini hareketlerin, FETÖ'nün Türkiye'de nasıl bir toplumsal kırılmaya yol açtığını detaylı bir şekilde analiz ettiğini belirtiyor. Çalmuk, "Ercan Şen'in kitabında, Şerif Mardin'in 'mahalle baskısı' kavramının sosyolojik analizinin FETÖ'nün hareketiyle nasıl örtüştüğünü açıkça görüyoruz. Bu analizler, Türkiye'deki ideolojik çatışmanın boyutlarını ve derinliğini anlamamıza yardımcı oluyor," ifadelerini kullanıyor.
Çalmuk ayrıca, Türkiye'de yaşanan sosyo-politik gelişmelerin, CHP'nin mahalle baskısı ve sosyal demokrat söylemleriyle nasıl bir çatışmaya dönüşebileceğini sorguluyor. "Gelmekte olan, yalancı bir baharın habercisidir," diyerek CHP'nin bu tutumunun toplumsal huzursuzluğu artırdığını öne sürüyor. Bu yazı, Türkiye'deki siyasi tartışmaların daha da alevlenmesine neden olacak gibi görünüyor.