'Mücadeleyi Rusya ile yürütmeliyiz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin'le görüşmesine ilişkin 'Suriye'de rejim ülkemizin güneyinde tehdit oluşturuyor. Sayın Putin'den, Rusya'dan bir dayanışmamızın gereği olarak, farklı yaklaşımlar bekliyorum. Bu mücadeleyi de güneyde birlikte yürütmemiz lazım. Amerika, Suriye ile de pek şu anda ilintili değil. Burada İran, Rusya ve biz varız' dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le 29 Eylül’de yapacağı ikili görüşmeyle ilgili, “Suriye’de kim var? İran var, Rusya var, biz varız. Orayı bir barış havzası haline dönüştüreceksek bunu nasıl yaparız aramızda görüşmemiz, paylaşmamız şart. Bunları görüşeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Üsküdar’daki Hz. Ali Camisi’nde kıldığı cuma namazının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan özetle şunları söyledi:

SİLAH ARAÇ GEREÇ DESTEĞİ VERİYOR

“(ABD ile ilişkiler) İki NATO ülkesi olarak bizim çok daha farklı bir konumda olmamız gerekir. Eğer beklenen noktada değilsek bunları da ifade etmek gerekir. Çünkü ben şu ana kadar ABD’deki liderlerin hiçbiriyle böyle bir konu yaşamadım ama şu anda maalesef böyle bir durumdayız. Amerika’da bizim münasebetlerimiz iki NATO ülkesi olarak böyle olmamalı. Terör örgütleriyle ilgili mücadelede maalesef Amerika terör örgütlerine beklenenin çok çok üstünde destek veriyor. Onlarla mücadele etmesi gerekirken mücadeleyi bırakın tam aksine onlara yüklü miktarda silah, araç gereç destekleri veriyor. Bir NATO ülkesi olarak bu tür yaklaşımlar olduğu üzere, bunları tüm dünya kamuoyuyla paylaşmamız gereklidir.

FARKLI YAKLAŞIMLAR BEKLİYORUM

(Rusya ziyareti ve Suriye politikası) Benim Sayın Putin’den beklentilerim çok daha farklı. Zira Suriye’de rejim maalesef bizim için, ülkemizin güneyinde adeta bir tehdit oluşturuyor. Burada bir dost ülke olarak da Sayın Putin’den, daha doğrusu Rusya’dan dayanışmamızın gereği olarak farklı yaklaşımlar bekliyorum. Bu mücadeleyi de güneyde birlikte yürütmemiz lazım. Şu anda görüldüğü gibi Amerika, Suriye ile de çok ilintili değil. Burada kim var? İran var, Rusya var, biz varız. Orayı da bir barış havzasına dönüştüreceksek bunu nasıl yaparız aramızda görüşmemiz, paylaşmamız şart. Bunları görüşeceğiz. Rusya ile ikili münasebetlerimizi çok daha ileriye taşımanın gayreti içindeyiz. Hedefimiz 100 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşmak. Bu ticaret hacmine ulaşmayı da kendimize belirlediysek, kendimiz için gerekli kılıyorsak, bizim münasebetlerimizin çok çok farklı olması lazım.”

TEDBİRLERDEN TAVİZ YOK

(Delta varyantı, okullar ve ek tedbirler) “Çok çok farklı, yeni yeni bazı tedbirler noktasında, bu benim ilgi alanımdan öte Bilim Kurulu’nun ilgi alanı. Ben bakanıma, ‘Bilim Kurulu’nda bu konuyu çok farklı bir yere taşımanız lazım ve alınacak tedbirler, özellikle gerek halkımızda, gerekse ortaöğretim ve üniversite öğrencilerine yönelik çok farklı olmaması lazım’ dedim. Bakanım, yaptığım görüşmede, ‘Başta maske olmak üzere bunlardan da taviz veremeyiz’ diyor. Bundan taviz veremeyiz dediğine göre, demek ki Bilim Kurulu’nun maske olarak hassasiyeti var. Bunun da çarşıda, pazarda, sokakta, kapalı mekanlarda olduğu bir gerçek. Bundan taviz vermeden yolumuza devam edeceğiz. Özellikle ben vefata çok önem veriyorum. Vefatla birlikte de vakaların asgariye inmesi inanıyorum ki bu mücadelede bizim başat tedbirlerimiz olacak.”

YATIRIM İŞTAHINI FIRSATA ÇEVİRECEĞİZ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) 39. ve 40. Genel Kurulu’na gönderdiği mesajda, “Türkiye’ye yönelik artan yatırım iştahını fırsata çevireceğimize inanıyorum” dedi. Erdoğan mesajında özetle şunları söyledi: “Başta büyüme, üretim ve ihracat olmak üzere ülkemizle ilgili son rakamlar, Türk ekonomisinin salgın sürecinde farklı bir ivme yakaladığını gösteriyor. Dünya ekonomilerinin ciddi daralmalar yaşadığı 2020’yi yüzde 1.8’lik büyümeyle kapatan Türkiye, bu başarı grafiğini devam ettirmektedir. 2021’in ilk ve ikinci çeyreğinde elde ettiğimiz yüzde 7.2’lik ve yüzde 21.7’lik büyüme oranları ise Türk ekonomisinin gücünü ve dinamizmini ortaya koymaktadır. Bu başarıya paralel olarak, uluslararası yatırımcıların ülkemize yönelik ilgisi de giderek artmaktadır. Türkiye’ye yönelik artan yatırım iştahını fırsata çevireceğimize inanıyorum.”

Bakmadan Geçme