- Haberler
- Reel Politik
- Prof. Dr. Sina Akşin: 15 Temmuz'da Türkiye İşgal Edilecekti
Prof. Dr. Sina Akşin: 15 Temmuz'da Türkiye İşgal Edilecekti
Moderatörlüğünü Genel Yayın Yönetmenimiz Fehmi Çalmuk'un BBN Türk TV'de yayınlanan Politik Adam programına konuk olan dünyaca ünlü tarihçi Prof. Dr. Sina Akşin, çok partili siyasi hayata geçiş, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ilişkin ilginç yorumlar geldi. Akşin programda Fehmi Çalmuk ve Ekonomi Muhabirleri Derneği Genel Başkanı gazeteci-yazar Turgay Türker'in sorularını cevapladı.
TÜRKİYE %8 GİBİ GELİŞME ORANLARIYLA BİR MUCİZE YARATTI. O MUCİZE İŞTE TAM KIVAMINA GELDİ FAKAT O İSMET İNÖNÜ’NÜN HATASI MAALESEF BU ŞEYİ SEKTEYE UĞRATTI.
Fehmi Çalmuk: Hocam zatıâliniz şöyle buyurdu. Büyük bir başarıdır Cumhuriyet dendi. Siz 2017’de yılında verdiğiniz bir röportajda Türkiye’nin önünde yeni bir Sevr tehlikesi gördüğünüzü belirtmiştiniz. Bu başarı öyküsünü yok edebilmek için sizin belirttiğiniz emperyalist güçler yeniden Türkiye’yi bölmek ve parçalamak için yeniden bir Sevr’i nasıl organize edebilirler hocam?
Sina Akşin: Bu işi kafalarına takmışlardı zaten. Ondan sonra işte maalesef 1945’de İsmet İnönü yanlış bir karar aldı. Çok partili sisteme geçti. Ve bir daha hiç seçim kazanamadı Halk Partisi biliyorsunuz. Ve karşı devrim Türkiye’de karşı devrim aslında terse çevrilmiş vaziyetteydi ama Köy Enstitülerinin kapatılması özellikle bu şeyi bu müthiş gelişmeyi yani çünkü büyük zafer nasıl büyük bir zaferse şeyi de kalkınma da mucizevi bir kalkınma yapıldı. O sırada dünyada yani 30’lu yıllarda dünyada iktisadi bunalım kol gezerken, Türkiye %8 gibi gelişme oranlarıyla bir mucize yarattı. O mucize işte tam kıvamına geldi fakat o İsmet İnönü’nün hatası maalesef bu şeyi sekteye uğrattı. Türkiye ondan sonra gelişti, gelişmesini sürdürdü ama o eski şeyi hızı kalmadı maalesef.
ÇOK PARTİLİLİĞİ DEMOKRASİ SAYIYORUZ
Turgay Türker: Sayın hocam aslında ifadenizde de şunu mu okumamız lazım? Demokrasiye, çok partili sisteme geçiş dönemin CHP başkanı rahmetlinin erken mi davrandığını söylüyorsunuz? Geçilecekti de o dönem mi erkendi?
Sina Akşin: Tabii. İleride 15 yıl sonra 20 yıl sonra çok partili hayata geçilebilirdi. Fakat işte bir de böyle bir yanlış anlayış var. Çok partililiği demokrasi sayıyoruz. Birçok insan sayıyorlar. Hem Türkiye’de hem dünyada halbuki hiç alakası yok. Yani çok partili bir mekanizma
Turgay Türker: Biz yanlış mı okuduk demokrasiye geçişi?
Sina Akşin: Evet yanlış okuduk. Demokrasi diye övündüğümüz seçimleri yapıyoruz diye ama maalesef alakası yok. Çünkü çok partililik bir mekanizma, birkaç parti olacak. Ondan sonra seçimler yapılacak. Bu şey çok partili sistem bu kısaca
KALKINA KÖYLERE KIRSAL KESİME YAYILACAKTI, İŞTE ÇOK PARTİLİ SİSTEM BUNU ÖNLEDİ.
Fehmi Çalmuk: Hocam röportajınızdan şöyle bir şey edindim. Hani demokratik hayata geçmeyi içselleştirme yani toplumsal olarak kültürel olarak seçmenin bireylerin vatandaşların demokratik kültür oluşumu sağlamadığından bu adımları atmanın yanlışlığına ilişkin bir yorum aldım doğru mudur?
Sina Akşin: Evet işte Köy Enstitüleri mucize buluştu. Ve o sayede kalkınma kentlerde ve bir kısım kasabalardaki gelişme tüm Anadolu’ya köylere kırsal kesime yayılacaktı. İşte çok partili sistem bunu önledi. Çünkü Köy Enstitüleri kapatıldı.
Turgay Türker: Hocam mesela o dönem yani Cumhuriyetin yıkılmış, ekonomik zorluklar sosyo kültürel kayıplar derinliğinde çok şey var. Ama o dönem küllerinden bir Cumhuriyet yaratıldı. Üretime dayalı ve büyümesini de buna dayanan bir politika sergilendi. Aslında bugünkü gelişmişliğin arkasında çok da bir eder kalmadı. Bu aslında üretim ekonomisinin de temellerinin atılamadığını veya emperyalist güçlerin ülke üzerinde kurmaya çalıştıkları hegemonyayla ilgili olarak onların satılması mı istendi? Derin bir mevzu, derin bir politika vardı ama kimse bun uyanmadı mı?
Sina Akşin: Evet. Bunu söyleyebiliriz.
KARŞI DEVRİM PARTİLEERİ AĞIRLIĞI KALKIINMAYŞA VERDİ KÜLTÜREL VE SOSYAL KALKINAYLA TAMAMLANMSI LAZIIM
Turgay Türker: Peki nasıl olacak Hocam? Mesela yarın hafta sonu, cuma günü cumhurbaşkanının Türkiye Yüzyılı açıklaması var. Ekonomiden söz ediliyor sosyal alandan söz ediliyor. Yani Cumhuriyeti yüzyıl olarak yani erteleniyor ama ertesi gün de Cumhuriyet Bayramı kutlanıyor. Böyle de bir çelişki var. Buna baktığımızda hocam tarihten ders almamız gereken temel taşları nasıl döşememiz lazım? Yeni bir nesil geliyor. Bu nesil Cumhuriyet’e ve geçmişe ne kadar halim?
Sina Akşin: Atatürk dönemindeki gibi bütün Türkiye’nin kültürel kalkınmayı benimsemesi lazım. Nedir bu? Her alanda kalkınma. Ahlaktan spordan elektrik bilmem aklınıza ne gelirse. Kalkınma böyle bir halbuki bu gelen karşı devrim partileri bütün ağırlığı şeye verdiler büyük ölçüde maddi kalkınmaya. Yani barajlar, yollar. Bunlar çok güzel ama bunun başka şeylere yani kültürel sosyal kalkınmayla da tamamlanması lazım. Maddi kalkınma Suudi Arabistan’da da var. Mükemmel yolları mükemmel köprüler şu bu falan. Ama adamlar hala Orta Çağ’da yaşıyorlar. Kadının hiçbir değeri yok. Halbuki demokrasinin temeli eşitlik ve özgürlük. En önemli eşitlik kadın-erkek eşitliği, kadının erkeğin eşit olmadığı yerde demokrasiden bahsetmeseniz de olur yani. Ve işte karşı devrimin etkisiyle mesela bu kadın cinayetleri, şüphesiz ki bu şeyin sonucudur yani kadın erkek eşitliğinin eksik kalışı yüzündendir. Tabii bir takım iyi niyetle şeyler yapılıyor. Kadınları eşit kılmak için ama eksik ve zaman zaman da yanlış şeyler.
15 TEMMUZ’DA TÜÜRKİYE’Yİ İŞGAL EDECEEKLEERDİ
Fehmi Çalmuk: Bizim Cumhuriyetimizin gelecek yıl 100. Yılı. Yüz yıllık bir devlet tecrübemiz var. Türkiye Cumhuriyeti açısından söylüyorum. Yoksa bizim binlerce yıllık devlet geleneği açısından söylemiyorum. Şimdi 100 yıllık TC devletinin kimleri korkuttuğunu merak ediyorum. Zatıaliniz buyurdular ya emperyalist güçlerin Türkiye’yi parçalama hayalleri bitmedi diye ve bir ucumuzda savaşlar hala devam ediyor. Karışık bir dünya var. Yeniden dünya haritalarının değişeceğini belirtiyor. Ama burada yüz yıllık bir devlet birikimiyle Türkiye Cumhuriyeti var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Sina Akşin: Karşı devrim devreye girdi. Bir takım Köy Enstitülerinin kapatılması, Halk Evlerinin kapatılması. O da çok önemli Halk Evleri inanılmaz bir kültür şeyiydi. Kültür yüklenmesiydi. Onu da kapattılar yani. Hayret edilecek bir şey. Demokratik Parti iktidara gelmiş, eğer beğenmiyorsa şeyleri Halk Evlerindeki yöneticileri, onları değil, onları alıp Demokratik Partilileri koyabilirlerdi. Hayır kapattılar. Korkunç bir şey bu, ondan sonra işte sonuç olarak kültürel ve sosyal alanda geri düştük. Ondan sonra bu maddi kalkınma olayı abartıldı. O yüzden iflas etti maliyelerimiz. İflas edince bu sefer darbeler oldu. 1960 darbesi mali bir iflasın, borçlanmak çünkü dışarıya borçlanınca bu sefer bağımsızlık da güme gidiyor. Emperyalist güçler her şeye karışır oldular. Neticede mesela 15 Temmuz gibi bir olay cereyan etti. Türkiye’yi işgal edeceklerdi. Şeyler emperyalist güçler. Yani tüm bu şeyler maalesef bu şeyi karşı devrim yüzünden oldu. Karşı devrimin yolunu da açan İsmet İnönü’nün o hatalı kararı.
ABD’NİN DİKTASI BÜYÜK BİR ÖLÇÜDE HÜKMÜNÜ YÜRÜTEBİLİYOR.
Fehmi Çalmuk:: Hocam o karşı devrim diye nitelendirdiğiniz yapı, çok partili siyasi hayatla Celal Bayer tarafından kurulan Demokratik Parti’nin iş başına gelmesiyle mi gelişti? Size göre karşı devrim geleneği halen sürüyor mu? Mesela karşı devrimden kastınız siyasi partiler bugün iktidarda iseler veya iktidarı sürdürüyorlarsa acaba Cumhuriyet tehlikede mi?
Sina Akşin: Cumhuriyet’in tehlikede olduğu muhakkak. PKK belasının başımıza sarılması 1984’te biliyorsunuz şey oldu, başladı. Mesela Şeyh Sait İsyanı aylar içinde bastırıldı. biz şeyi bastıramadık, bağımsızlığımızı da bir ölçüde yitirdiğimiz için PKK terörünü bastıramadık. Çünkü PKK’nın arkasında ABD vardı, Avrupa emperyalizmi vardı. Bu yüzden bu durumlara düştük. Bakın hala daha çok şükür PKK büyük ölçüde yenildi, sindi ama hala var. Ve hala şeyin ABD’nin diktası büyük bir ölçüde hükmünü yürütebiliyor.
KARŞI DEVRİMİN GELMESİ SAPITIK DURUMLAR OLUŞTURUYOR
Turgay Türker: Sayın hocam, siz karşı devrimden söz ettiniz. Doğru bunlar her zaman vardı. Türkiye’nin de dikkatli olması lazım. Ama bir başka realite de var. Aslında askeri hiyerarşi yani Türkiye’ye baktığımızda çok partiliye geçiş de demokrasiyi tam rayına oturttu, oturtmadı derken 60 ihtilali,71, 80,2007 bildirisi sonra 2016 15 Temmuz FETÖ darbesi. Sonuçta bütün bunlara baktığımızda yeni bir askeri duruş var. Şimdi biz Cumhuriyet’in tanımında askeri nereye oturtmamız lazım? Tamam, askerler kışlada oturup siyasetten ve siyasi yönetimden elini ayağını çekmesi gerekirken niye hayata geçiremedik hocam?
Sina Akşin: yani bu şey karşı devrimin gelmesi Türkiye’ye sapıtık durumlar ortaya çıkardı. Sapıtık durumlardan biri de o askerin müdahaleleri olmuştur. Ama bu darbeleri davet eden iflas olayları olmuştur. Menderes maliyesi iflas etmişti. Süleyman Demirel 70 cent’e muhtacız demek zorunda kalmıştır. Yani ve tuhaf şekilde 27 Mayıs planlamayı getirmiştir. Planlamayı da kaldırdık çok şükür. Tabii alaycı bir şekilde söylüyorum çok şükürü. Hani o plansız, hani plan değil pilav lazım lafı inanılmaz bir şey. Gerçekten büyük büyük gaflettir.avantajları var yeni harflerin. Biliyorsunuz onları işte.
ÇOK PARTİLİ SİSTEM ALMANYA’DA HİTLER’İ İKTİDARA GETİRDİ.
Turgay Türker: Türkiye malum parlamenter rejimden başkanlık rejimine girdi hocam. Tekrardan 2. defa seçime gidiyoruz. Ve parlamentoda halk iradesiyle seçilmiş milletvekili değil, atanmış yani bakanları kast ediyorum, parlamentodan değil tamamen atanmış olarak geliyor. Bu bir devrim hareketi midir Türkiye’nin yönetim sistemi için hocam?
Sina Akşin: Radikal bir değişim olduğu muhakkak. Ama nihayetinde bu bir mekanizmadır sadece. Mekanizmanın hayırlı sonuçlar doğurursa hayırlı olmuştur diyebiliriz değil mi? Yani şimdi başkanlık sistemi birçokları tarafından başarılı bulunuyor ama daha bir süre geçince göreceğiz. Önemli olan mekanizmalar değil. Yani çok partili sistem bir mekanizmadır. O mekanizma çok partili sistem Almanya’da Hitler’i iktidara getirdi. Hitler aslanlar gibi seçim kazanarak iktidar oldu. Başka yerlerde de böyle oldu. E bunu alkışlayamayız. Çünkü sonuca bakıyoruz. Çok partili sistem ama sandıktan kim çıkıyor? Değil mi? Hitler çıkıyorsa lanet olsun o sisteme. Ama demokrat insanlar çıkıyorsa iyi gidiyor diyebiliriz, sonuca bakmak lazım. Darbelerde de kötü darbe iyi darbe diye bir şey yoktur. Başarılı darbe yani iyi sonuçlar veren bir darbe bunu ister istemez alkışlayacaksınız. Ama eğer berbat sonuçlar doğuruyorsa
SAVUNMA SANAYİNDEKİ BAŞARILAR, BENİ ŞAŞIRTTI
Fehmi Çalmuk:: Hocam böyle zamanımızı şey yapıyoruz. Çok da yormak istemem ama ben şöyle bir şey söyleyeceğim: Cumhuriyet’in 100. Yılında hocaların hocası Prof. Dr. Sina Akçıl hocamız nasıl görüyor? Hani bu fotoğrafta gelecek bizi izleyen birçok öğrenci, diplomatlar var. Can kulağıyla dinliyorlar. Diyorlar ki gelecek için umut var mı? Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği ile ilgili şu andaki durumuyla ilgili dünyadaki durumu ile ilgili ülkeler arasındaki konumu ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Sina Akşin: Valla son zamanlarda herkesi şeyden en azından beni şaşırtan bir gelişme oldu. Savunma sanayindeki başarılar. Bunun olabilmesi Türkiye’nin devlerinin yani karşı devrime rağmen Türkiye’nin bir cevher taşıdığını gösteriyor. Ve dolayısıyla ümitli olabiliriz.