Saadet Kongresi 2025 Yılına mı Kaldı ?

Saadet Partisi'nde yaklaşan kongre süreci 2025 yılına ertelenmesi tartışılıyor. Tartışmanın nedeni ise parti içinde adaylar arasında yaşanan güç mücadelesinin partiye zarar vereceği endişesi, Genel Başkan Temel Karamollaoğlu'nun kongreyi erteleme kararı almasına neden olacağı konuşuluyor.

Siyasi Partiler Kanunu'na göre, Saadet Partisi'nin 2025 yılının Kasım ayına kadar kongre yapma süresi bulunuyor. Ancak mevcut tablo, adayların ortak bir listede uzlaşma ihtimalini oldukça zayıflatıyor.

Adaylar Arasında Uzlaşma Yok

Saadet Partisi’nde öne çıkan adaylar Mahmut Arıkan, Birol Aydın ve eski genel başkan Mustafa Kamalak. Bu üç isim arasındaki rekabet, partide çözülmesi zor tartışmalar yaratıyor. Partinin "gölge genel başkanı" gibi illeri dolaşan Mahmut Arıkan, parti tabanında beklenen sinerjiyi oluşturmakta zorlanıyor. Arıkan’ın, tabanı harekete geçirememesi partide hayal kırıklığı yaratırken, teşkilat gücünün halen Birol Aydın’ın elinde olduğu gözleniyor. Aydın, parti örgütleri ve teşkilat içerisindeki etkisini sürdürerek gücünü korumaya devam ediyor.

Mustafa Kamalak'ın Eleştirileri ve Parti İçindeki Gerginlik

Partinin eski genel başkanı Mustafa Kamalak ise, eleştiri oklarını partinin istişare kuruluna ve merhum İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk’e yönelterek yeni bir tartışmanın fitilini ateşlemiş durumda. Kamalak’ın bu eleştirileri, parti içinde yeni bir gerilim kaynağı olmuş ve çözüm arayışlarını daha da zorlaştırmış görünüyor. Kamalak'ın parti içindeki geleneksel kesimler üzerindeki etkisi sürse de, mevcut adaylarla uzlaşma sağlanamaması partiyi bir çıkmaza sürüklüyor.

Yeni Bir Aday İhtiyacı: Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü

Saadet Partisi kulislerinde ise, mevcut adayların yanı sıra, sivil toplum kuruluşlarıyla yapılacak istişareler sonucunda yeni bir aday çıkarılabileceği konuşuluyor. Anadolu Gençlik Derneği (AGD), Memur-Sen ve Cansuyu gibi Milli Görüş’e bağlı önemli kuruluşlarla yapılacak görüşmelerin, partinin gelecekteki liderini belirlemede etkili olabileceği belirtiliyor. Bu kuruluşlar, partinin ideolojik çizgisini korumak ve güçlü bir liderlik için devreye girmiş durumda.

Siyasetin Görünmeyen Yüzü: Ekonomik Zorluklar ve Liderlik İhtiyacı

Saadet Partisi içindeki tartışmaların bir diğer cephesi ise siyasetin finansmanı ve ekonomik zorluklar. Parti, mali zorluklar nedeniyle güçlü bir liderlikle yola devam etme ihtiyacı duyuyor. Mevcut ekonomik şartlar, partinin sadece ideolojik açıdan değil, finansal anlamda da bir liderlik değişimine ihtiyaç duyduğunu ortaya koyuyor. Parti içinde güçlü ve kararlı bir liderliğin, bu ekonomik engelleri aşmada kritik bir rol oynayacağı görüşü hâkim.

Kongre Öncesinde Neler Bekleniyor?

Saadet Partisi’nin kongresine kadar olan süreçte, adaylar arasındaki mücadele ve sivil toplum kuruluşlarıyla yapılacak istişareler partinin geleceğini belirleyecek. Mahmut Arıkan’ın tabanda beklenen desteği sağlayamaması, Birol Aydın’ın teşkilat gücünü koruması ve Mustafa Kamalak’ın eleştirileri parti içindeki denklemi daha da karmaşık hale getiriyor. Bu nedenle partinin yeni bir lider adayının sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle ortaya çıkması ihtimali, kulislerde en çok konuşulan senaryolar arasında yer alıyor.

Sonuç olarak, Saadet Partisi 2025 kongresine doğru hareket ederken, parti içindeki güç dengeleri, ekonomik zorluklar ve sivil toplum kuruluşlarının etkisi liderlik mücadelesinde belirleyici olacak. Karamollaoğlu’nun kongreyi erteleme kararı, partiyi içinde bulunduğu krizi aşmak için zaman kazanma amacıyla alınmış gibi görünüyor. Ancak bu süre zarfında yaşanacak gelişmeler, Saadet Partisi’nin siyasi geleceğini şekillendirecek.

Mahmut Arıkan:

Üstün Yönleri:

Yenilikçi Yaklaşımı: Mahmut Arıkan, parti tabanında genç ve dinamik bir lider olarak algılanıyor. Özellikle genç seçmenlere hitap edebilecek stratejiler geliştiriyor ve modern kampanya yöntemlerini benimsiyor.

Sahada Aktif Olması: Arıkan, "gölge genel başkan" gibi illeri dolaşarak sahada aktif bir lider olduğunu gösterdi. Bu da parti içinde mobilize olma gücünü artırabilecek bir avantaj.

Zayıf Yönleri:

Tabandan Yeterli Sinerji Oluşturamaması: Arıkan’ın parti tabanında beklenen sinerjiyi sağlayamaması, liderliğe olan güveni zayıflatıyor. Tabanın büyük kısmı, onun adaylığına soğuk bakıyor.

Teşkilat Gücünün Eksikliği: Teşkilat üzerinde etkili olamaması, güçlü bir taban desteği olmadan hareket etmesini zorlaştırıyor.

Birol Aydın: 

Üstün Yönleri:

Teşkilat Üzerindeki Gücü: Aydın, Saadet Partisi teşkilatları üzerinde güçlü bir etkiye sahip ve partinin iç dinamiklerine hâkim durumda. Teşkilat yapısını elinde tutması, ona ciddi bir avantaj sağlıyor.

Pragmatik ve Dinamik Yaklaşımı: Partinin daha geniş kesimlere hitap etmesi için yenilikçi bir vizyon ortaya koyuyor. Özellikle sosyal politikalar ve kapsayıcı bir siyaset anlayışı benimsiyor.

Zayıf Yönleri:

Geleneksel Kesimin Direnci: Parti içindeki gelenekçi ve muhafazakar kesimler, Aydın’ın reformist çizgisine mesafeli yaklaşıyor. Bu da onun parti içindeki destek tabanını sınırlıyor.

Yeterli Liderlik Algısının Eksikliği: Bazı parti içi çevreler, Aydın’ı liderlik açısından yeterince güçlü bir figür olarak görmeyebilir. Yenilikçi vizyonu tam anlamıyla parti tabanında kabul görmeyebilir.

Mustafa Kamalak: 

Üstün Yönleri:

Tecrübesi ve Parti İçi Saygınlığı: Mustafa Kamalak, Saadet Partisi’nde  merhum Başbakan Necmettin Erbakan ödeneminde genel başkanlık yapmış bir isim. 

Geleneksel Çizgiye Sadakati: Kamalak, partinin ideolojik çizgisini koruma konusunda kararlı ve partiyi bu çizgide yönetme vaadiyle gelenekçi kesimin desteğini alıyor.

Zayıf Yönleri:

Genç Seçmene Hitap Etmedeki Zayıflığı: Kamalak’ın gelenekçi duruşu, partiyi genç seçmenlerden uzaklaştırabilir. Onun liderliği, partinin yenilikçi ve modernleşme taleplerine yeterince yanıt veremeyebilir.

Eleştiriler ve Tartışmalar: Kamalak’ın İstişare Kurulu’nu ve merhum Oğuzhan Asiltürk’ü hedef alan eleştirileri, parti içinde yeni gerginliklere yol açmış durumda. Bu da liderliğinin partiyi daha fazla kutuplaştırabileceği yönünde endişeler yaratıyor. 17-25 Aralık sonrası paralel yapılanma iddialarına karşı hükümete karşı cephe alması, 15 Temmuz'daki demeçleri parti tabanında eleştirilerin merkezinde.

Bakmadan Geçme