Ali Babacan Adaylığını İlan Etti
Fehmi Çalmuk
Kim neye, neden kızıyor ki ? “Parti kurduğunda Ali Babacan yazılır, Abdullah Gül okunur” diye yazmıştım.
Bu yazıyı tevil etme zamanı geldi. DEVA Genel Başkanı kamuoyuna; “Ali Babacan yazın, Ali Babacan diye okuyun” diyor. “Artık emanetçi değilim. Cumhurbaşkanı adayı benim. Gelecek 5 yılı kaybetmeyin” diye ilan ediyor. Aylardır yasıp, televizyonlarda söylediğimi ilan ediyor.
Erdoğan’a ihanet deniyor ya sizi ona bir de Abdullah Gül’ü ekleyin…
Bu noktaya nasıl gelindiğini sırasıyla anlatayım:
Halk TV'de katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 2018'deki seçimlere ve Abdullah Gül'ün ortak adaylığına ilişkin çıkan tartışmalara değindi.
"2018'de kötü bir tecrübemiz var. Ortak adaylık teşebbüsü vardı ama olmadı. Ülke 5 yıl kaybetti" diyen Babacan, şu ifadeleri kullandı:
"Bugünkü duruma baktığınızda muhalefet ortak aday çıkarırsa başarılı olabilecekti. Ama olmadı ve 5 yıl kaybetti memleket. Neden olmadı? Diğer siyasi parti liderleri gelip teklif ettiler ortak adaylı konusunu Sayın Gül'e... İsimler belli. Teklif edenleri topladığınızda eğer ortak aday olsaydı, rahatlıkla seçimi kazanabilecek bir tablo vardı o dönemde.
(Teklif edildiği ortam da siz de var mıydınız?) Tabii ki vardım.
Şöyle bir şart vardı o gün. Gerçekten hep beraber ortak duruş olursa bu iş olur, bir iki partinin destek verip diğerlerinin vermemesi ortak aday değil zaten. Siz ortak aday olursanız biz sizi destekleyeceğiz diyenler sözlerinin arkasında dursaydı, o gün o iş olurdu."
Daha önce “Ali Babacan bir davanın Delisi, Ali'si Olmadı” derken şöyle demiştim:
“Ali Babacan bir davanın delisi olmadı olmasına da “Alisi” de olamadı. Erdoğan’ın çıkarttığı söylenen ancak çıkarmadığı görülen gömleğin sahibi “Milli Görüş”ün de Ak Parti’nin de Ali’si olmadı. Zira o’na kimse ‘davayı sattı, ihanet etti” deme durumunda değildir. Ne Mücahid Erbakan diye slogan atmış, ne de başörtüsüne uzanan eller kırılsın diyerek halasının yüreğini soğutmuştur. Kimse Ali’ye Zülfikar vermedi ki davanın kılıcını sallasın…”
Şimdi durum değişti? Babacan hiçbir zaman Tayyip Erdoğan’ı lider kabul etmedi. Eline fırsat geçip Zülfikar ilk savurduğunda velinimeti Abdullah Gül’ü hedef aldı. İhaneti varsa onadır. Lideri Gül il ile irtibatını kestiğini bu sözleriyle ilan etmiştir.
Gül’e İlk Adaylığı Akşener Getirdi
Tekrar tekrar notlarıma baktım, yeniden taraflarla konuştum. Abdullah Gül’e ilk Cumhurbaşkanlığı adaylığını getiren İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’dir. Partisini kurduktan sonra Maslak’taki ofisi ziyaret eden Meral Akşener, hani halk arasından “yekten” derler ya açıktan İyi Parti olarak Cumhurbaşkanı adayı olması halinde her türlü desteğe açık olduklarını, emirlerini beklediklerini belirtti. Bu ziyaret zinciri 4 kez gerçekleşti. Meral Akşener’den sonra CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’da ziyaret ederek Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda destek verdiğini söyledi. Hedefte Erdoğan’a karşı çatı aday olarak Gül çıkarılacaktı. Ancak Gül’ü rahatsız eden bir olay vardı. O da Meral Akşener’in ısrarlı gelişi ve ikna çabasıydı. Ak Parti’nin kuruluşunda Meral Akşener ile yaptığı görüşmeleri bizzat Gül yürütmüş, vitrinde DYP kökenli bir ismin olmasını Erdoğan’a kabul ettirmişti. Son anda Afyon Kampına gelmeyerek kurucu olmadı. Gül’ü ortada bıraktı. Gül yine aynı tedirginliği yaşıyordu. Ve kurmaylarıyla paylaştı:
-Devamlı buraya gelmesi rahatsız oluşturabilir. Hakkında iddialar var. En iyisi buraya gelmeden görüşmeleri arkadaşlarımızdan biri yapsın…
Görev Candan Karlıtekin’e verildi. Şimdilerde Abdullah Gül Vakfını yönetiyor. DEVA yöneticilerinden olan Karlıtekin Ankara’da Akşener ile görüşmeleri yürüttü.
Ancak Gül’ün içine sinmeyen bir konu daha vardı. Muhafazakar ve İslami oylar…Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu İstanbul’a davet edildi. (Bu arada Gül’ün bir kez Saadet Partisi Genel merkezini ziyareti var) Temel Bey görüşmede teklifleri kabul etti. Saadet Partisi’nin çatı adayı Abdullah Gül’dü. Liderler arası görüşmeleri Saadet lideri Karamollaoğlu yürütecekti. Öyle de oldu. Karamollaoğlu siyasi partiler arasında mekik dokudu.
Babacan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Şimdi burada ‘Ali Babacan’ın rolü ne?’ diye soracak olursanız; onu da anlatayım. Gül’ün iki şartı var. Partilerin ortak adayı olacağım ve adaylığımın açıklamasıyla yardımcımı da kendim belirleyip ilan edeceğim. O da Ali Babacan’dır…
Ne Akşener’den ne Kılıçdaroğlu’ndan ne de Karamollaoğlu’ndan itiraz gelmedi. Ali Babacan Ak Parti içinde olmasına karşın kadroya alındı. Böylelikle İyi Parti, CHP, Saadet’in yanısıra Ak Parti içinde de Gül’e destek verildiği imajı oluşturulacaktı.
Görüşmeler olgunlaştığında Abdullah Gül, tüm liderlerin çatı aday olarak kendisini desteklediklerini teyit ettikten sonra bir hafta süre istedi ve son görüşmesinde Karamollaoğlu’na “Liderlere ay olacağımı iletebilirsiniz” dedi.
İlk ziyaret CHP’ye yapıldı.Kılıçdaroğlu memnuniyetini dile getirdi. İkinci ziyaret İyi Parti’ye yapıldı. Akşener, teşekkür etti. Yetkili kurulunu toplayacağını belirtti. Karamollaoğlu görüşmelerin akıbetini Abdullah Gül’e iletiyordu ki Akşener’in “Aday Olacağım” açıklaması geldi.
Abdullah Gül endişelerinde haklı çıkmıştı. Meral Akşener ikinci kez Abdullah Gül’ü yolda bıraktı. Ali Babacan o yüzden Halk tv ‘de Siz ortak aday olursanız biz sizi destekleyeceğiz diyenler sözlerinin arkasında dursaydı, o gün o iş olurdu." sözlerini belirtti.
Madem Ali Babacan’ı yazıyoruz. Satır başlarıyla Ali Babacan’ın bilinmeyenleri:
Güven Partisi Nasıl DEVA Oldu?
Abdullah Gül’ün himayesinde Beşir Atalay, Haşim Kılıç organize ettiği yeni parti kurma çalışmalarında Güven Partisi ismi öne çıktı. Gül’ün isteği üzerine muhafazakar çağrışımı partinin ismi konusunda kurucuları ümitlendirmişti. Logolar hazırlandı. Karar günü Ali Babacan toplantıya bir çizimle geldi.
-Çoktan beri bu ismi düşünüyordum. Partinin ismi Demokrasi ve Atılım Partisi, yani DEVA olacak.
ABD’ye Gül’ün Rumeli Abisi Gönderdi?
Çıkrıkçılar’ın tanınmış esnaflarından Hilmi Babacan’ın tek oğlu Ali Babacan dört kardeş içinde tek erkek çocuğudur. Tüccar olmayacağını bildiği için baba Hilmi Babacan onu TED Kolejine gönderir. Daha sonra ODTÜ’de yüksek öğrenime devam eder. Baba muhafazakâr bir ailenin zengin ferdi olarak daha çok iş adamların rağbet ettiği şimdilerde Erenköy Cemaati olarak bilinen ancak geçmişte MSP-AP çizgisinde bocalayan merhum Mahmut Sami Ramazanoğlu Hocafendi’nın vefatıyla ANAP’a kayan bir silsilenin içindedir. Ankara’da Merhum Rıza Çöllü hocanın sohbet halkasındadır. Ali Babacan’ın ABD yolculuğunun en büyük referansı merhum Erbakan Hocamın hürmet ettiği Prof. Dr. Ahmet Rumeli’dir. Rumeli Hoca, Abdullah Gül’ün Suudi Arabistan’da yakın çalışma arkadaşıdır. Korkut Özal’ın yakın ahbabı…(Babacan vefa örneği olarak Dışişleri Bakanlığı döneminde Rumeli Hoca’nın oğlu Mustafa Rumeli’yi özel kalem müdürü yapmıştır)
İlk patronu Melih Gökçek
Babacan ABD’den döndüğünde Abdullah Gül onu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı danışmanlığına getirir. Melih Gökçek, konuyla ilgili şunları söyledi: ”Ali Babacan’ı bana Abdullah Gül önerdi. ‘Ali işine çok yarar’ dedi. O zaman aramız iyiydi. Gerçekten çok işimize yaradı. Belediyenin düğümlenmiş finans işini halletti. Karayalçın’ın batırdığı paraları kurtardı” Ali Babacan baba ocağından sonra ilk iş hayatına Melih Gökçek’in yanında başladı. Gökçek’in yanında çalışmak kaç siyaset doktorası eder size göre? O dönemde Çıkrıkçılar Yokuşundaki dükkân 1994 yılında Siteler’e taşınır. Ara sıra ticaretin hesap kitabına bakar. Kız kardeşleri zaten dükkânda çalışmaktadır.
Akın İpek ile Komşular?
O dönem İstanbul yolunda yeni bir merkez için arazi alınır. Arazi komşusu kimdir size göre? İpek Grubu…Akın İpek ile yan yana inşaatları yükselir. Aile içinde binaların yükseldiği gibi bir ilişki daha yükselecektir. Kız kardeşi Betül Dinçer YOYAV’ın Melek annesinin sohbet halkasındadır. Hatta bu ilişkinin düzeyini bir gün Hilmi Babacan hayretle anlatacaktır:
-Bu nasıl zenginlik kardeşim. Her sohbette katılanlara (tanesi şimdilerde 1000-1500TL’ye varan) ipek başörtüsünü bu kadın nasıl hediye ediyor? Şaşıyorum.
Betül Dinçer’in eşi Kıvanç Dinçer TÜBİTAK’da görevli iken 15 Temmuz sonrası ABD’ye yerleştiğini de söyleyeyim.
Hatırlarsanız DEVA’nın 1.Kongresinde Ali Babacan kız kardeşi için şunları söylemişti: “Ben kendi ailemde o günlerin ızdırabını yaşadım. Kız kardeşim 28 Şubat’ın ağır ikliminde ODTÜ’de okuyordu. Okuldan üç defa uzaklaştırma cezası aldı. Başındaki örtü yüzünden. Üstelik düzenledikleri tutanağa ‘ders araç ve gereçlere zarar vermek’ yazıldı. Hiç utanmadan yaptılar bunu.”
Konu kız kardeşlerden açılmışken diğerleriyle ilgili de notlar vereyim. Tuğba Türker’inin eşi Selahettin Türker’i Saraçlar çarşında çeyiz dükkânı işletirken dükkânını bırakarak TELEKOM Biriktirme ve Yardım Sandığı’nın Genel Müdürlüğüne geldi. Halen bu görevde diğer kız kardeş ise Dr. Merve Akın eşiyle birlikte Numune Hastanesindeyken Kamu Hastaneleri Başkan Yardımcılığı yükselen Merve Hanım, en son ABD’de…Türkiye’nin New York Büyükelçiliği Sağlık Ateşesi görevindeydi…
Gül, Kurucu yaptı… Erdoğan için ne dedi?
11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Fazilet Partisi’ne genel başkan adayı olduğunda şi Fazilet Partisi’nin kapatılmasını bekliyorlardı. Gül’ün kurduğu Politik Araştırmalar Merkezi (PAM-SETA’nın daha önceki ismi) çoktan yeni partinin her şeyini hazırladı. Erdoğan’ı kurucu yapmak istemediler. Abdullah Gül, genç gelecek vaat eden Ali Babacan’ı kurucu kuruluna yazar. Babacan’ın eşinin anlattığına göre “Parti kurulurken, ısrarlar üzerine eşim haftada birkaç gün ilgilenirim diye girdi partiye. Sonra her gününü ayırır hale geldi.”
Ak Parti’ye gidip gelirken birkaç toplantı sonrası baba Hilmi Babacan sorar:
-Ali, Tayyip Erdoğan nasıl biri ?
-Baba çok iyi adam ama çok küfür ediyor.
-İyi, İşini sağlam tutuyor o zaman !
Abdullah Gül seçimlere giderken kendisinin Başbakan, Babacan’ın Bakan olacağına karar vermiştir. Hayrünnisa Gül bile bunun farkındadır ki “Eşim Başbakan olacak” diye İngilizce kurslarını hızlandırmış, “Fırst Lady” olmaya hazırdı.
Gül, basın müşaviri Ahmet Hamdi Takan’ı odasına çağırır ve Babacan ile tanıştırır. -Ahmet, Ali’de senin gibi TED’li Ali’nin imaj maker’i sen olacaksın. Televizyonda nasıl konuşacak, nasıl duracak, saçını nasıl tarayacak? Hepsini öğreteceksin… Ahmet Takan operasyonel medya yönetimi konusunda mahirdir. Medya için ekran yüzünü hazırlamıştır.
Kimseyi Sırtında Taşımaz
Aradan geçen yıllar Babacan’ın sırtında bir vagon, kaldıramayacağı bir yük olmadı. Ailesi, akrabaları bile olmadı. Ne İran’daki amcası, ne de annesinin akrabaları. Dedesi Bahattin İbil’in akrabalarından ancak Ulucanlar’daki oğlu ile muhabbeti vardır. O da dükkanın isminde anlaşılacağı gibi Pehlivanoğlu muhabbetidir. Hilmi Babacan’ın yeğenleri Ankara Gülveren’de kahvehane işletirler. Babacan bırakın çaylarını içmeyi isimlerini bile bilmez. 2007 yılında amca oğlu Er Erkut Babacan Bitlis merkeze bağlı Çeltikli Jandarma Karakol Komutanlığı'na yapılan saldırıda şehit düşmüştü. O gün ABD’de olan Babacan ancak Abdullah Gül’ün baskısıyla taziyeye gidebilmiştir. Anlaşılacağı üzere Ali Babacan’ın akraba vagonu yoktur.
Bu yüzden boşuna “Ali Babacan yazılır Abdullah Gül okunur” demiyor muyuz? Gül’ün başdanışmanlarından birinin şaşkınlık ifadesiyle anlattı bir olay halen aklımdadır:
“-Gül’ün Başbakanlığı döneminde ekonomik bir olayla ilgili Ali Babacan’ın açıklamalarına Abdullah Gül çok kızmıştı. Babacan odasındayken beni çağırdı. Koşarak gittim. Kapıyı çaldım. Ama ses çıkmadı. Aniden açtım. Abdullah Bey, Ali Bey’in sırtına ellerini yumruk yapmış bir şekilde bir yandan şefkatlice dokunuyor, bir yandan da söyleniyor: -Ah Ali, Ah… ! Ne yaptın?”
Vel hasılı Ali Babacan hayatının bir bölümünü hiç bilmiyoruz. Hangi takımı tutar, neye kızar? Ne okur? Ne seyreder? Bilen var mı beri gelsin? Eliyle boynundaki et benlerine devamlı dokunmasını saymazsanız belirgin bir “tik”ide bulunmuyor. Ali Babacan gençler tarafından “rol model” kabul edilecek hasletlerini de bilmiyoruz. Unutmadan Ali Babacan para yönetiminde oldukça titizdir. Biri ön diğeri arka cepte çift cüzdan taşır. Kimine göre biri boştur, kimine göre ise ikisine de eşit para konur. Bu gelenek dededen babaya, ondan da Ali Babacan’a geçmiştir. .
Babacan, kimden din dersi alıyor?
Babacan’ın her gün neredeyse rahle-i tedrisinden geçtiği bir isim de Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’dur. İlahiyat kökenli bir siyasetçi ziyareti sırasında Babacan ve Bardakoğlu’nun “Ulu’l- Emr” konusunu konuştuğunu, kendisine yöneltilen sorular karşısında susma hakkını kullandığını anlattı.
Babacan çocuklarının da dini eğitimini eksik etmedi. Davutoğlu gibi çocuklarının dini eğitimi için Melek İpek’in eğitimci kadın hocalarından Fatma Hanım’dan istifade etti. Kendisi gibi TED mezunu olan eşi Zeynep Ülkü Babacan, Muhammed Hamidullah’ın “Allah’ın elçisi Hz.Muhammet” kitabının İngilizce’den tercümesini yapmış bir isim. Ali Babacan, Hacettepe Üniversitesi’nde okuyan kız kardeşinin okul arkadaşı olan Zeynep Ülkü (Yurter) Hanımefendi ile üniversite okurken evlendi. Zeynep Hanımın daha sonra başörtüsünü tercih ettiği belirtiliyor.
Mehmet Şimşek En Yakın Arkadaşı
Babacan’ın bir de işin küresel boyutu var. O süreci azgın bir boğa gibi yöneten yatırım şirketi Merrill Lynch’in önemli yöneticilerinden Mehmet Şimşek…Erdoğan’ın Şehir Üniversitesi konusunda Davutoğlu, Babacan ile birlikte suçladığı Mehmet Şimşek…2005 yılında bıraktığı Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanlığı görevini daha çok Körfez ülkeleri merkezli götürüyor. Türkiye’ye gelecek yatırımcılar bu yüzden hükümetten önce onun kapısını çalıyor. Her gelen yatırımcıyı elemeden geçirdikten sonra Türkiye’de yatırım için önce istikrar, onun için önce Babacan” diyor. On gün geçmeden İngiltere’de yuvarlak masa toplantısında Babacan’ın karşısında oturanlar var. Mekân sahibi de tanıdık mı tanıdık. Eski bir medya patronunun damadı.