Fehmi Çalmuk

Er Kişi Niyetine

Fehmi Çalmuk

Yazının başlığını “İmambayıldı” diye yazacaktım yazmasına da sonradan vazgeçtim. Ayasofya Cami imamının görevinden affını istemesinin ardından böyle yazmanın iyi olacağını düşünmüştüm.

İmam da,  sarıklı amirale karşı geliştirilen görevden el çektirme girişimi de Ak Parti’nin dayandığı temsil ettiği görev bakımından tartışılmaya başlanacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “1994 ruhu” diye belirttiği sürecin daha başlamadan sona erdirmek için topyekûn saldırılar konusunda her hamle “kalesinde gol” olarak görülmeye başlandı.

 Erdoğan sahada rakibin gönderdiği her topu kendisi karşılıyor. Karşı kaleye de kendisi gidiyor. “Bela savar” Erdoğan vites büyütmek için irade beyanı ortaya koyuyor ama elbette şunu unutmamak gerekir. Artık Türkiye ne eski Türkiye, ne de Erdoğan eski Erdoğan’dır.

İki hafta önce yapılan Ak Parti’nin 7’inci olağan genel kurulu bile parti üzerindeki ölü toprağının atılmasına yetmedi. Birçok kadro aynı kadro… TBMM kadrosu daha ilk haftasında çok önemli bir gol yedi. Güvenlik soruşturmalarıyla ilgili hayati bir kanun taktik kurbanı olarak ret edildi. Olaya acil müdahale eden TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un genel kurulun arka odasında gerçekleştirdiği yıldırım operasyonu CHP’nin geri adım atmasına neden oldu.

“Sırtındaki sepetün ben olayım hamali” der ya bir Karedeniz türküsü…

Erdoğan’ın sırtındaki sepetin hamalı kim olacak şimdi?

Bir süredir Ankara’nın dehlizlerinde, kapalı kapılar arkasında 15 Temmuz öncesine, 17-25 Aralık öncesine benzeyen bir atmosferin olduğunu yazıyordum ki, 104 Amiral olayı patlak verdi.

Ak Parti içindeki “pudracı”dan emniyetin son mafya operasyonuna kadar uzanan uzun ve ince bir çizgi var. Bunun gibi birçok olay daha patlak verecek.

FETÖ kadrolarına ilişkin iyimser açıklamaların, Biden yönetimine yakınlaşmak için zaruret olduğunu belirten siyasilerin sayısı giderek artmaya başladı. Bunda STK, STK dolaşan ABD Büyükelçilik görevlilerinin ve onların yerli işbirlikçilerinin algı yönetimi çok önemli… Toplumda oluşturulan bıkkınlık ve ardı arkası kesilmeyen operasyonlar ve en önemlisi de birçok kişinin bilinçli bir şekilde mağdur edilerek tansiyonun yükseltilmesi…

Şimdi çıkıp kimseden “Bir Erdoğan’ın askerleriyiz” demesini beklemiyorum da en azından komutan mücadeledeyken “Bizim Reis halleder” pişkinliği içinde olmamaları gerekir.

“Kaç cepheye karşı savaşacağız?” sorusu sizin de kulağınıza gelmiştir.

Savaşmadan yorulan, sipere inmeden, mevziiye girmeden vurulanları görüyoruz. “Namazda gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz” derler ya, onların hiçbir şeyde gözü yok değil. Var… Hem de nasıl var. Erdoğan’ı feda etmenin bahanesini arıyorlar.

ANİMDER başkanı iken cennetmekân Erbakan hocam ile bir toplantıda beraberdik. Slogan şöyleydi:

-Hocam Çankaya sene bekliyor…

Korktum belli etmeden tebessüm ettim. Soru karşısında verdiğim cevap şöyle idi:

-Hocam sizi gözden çıkartmışlar… Bakın şimdiden sizi sahanın dışına atıyorlar.

 Türkiye’deki İslami siyasi hareketi bölmeye yönelik tehlikeli olduğu kadar toplumsal mühendislik zekânın ürünüydü.

Erdoğan, bu nedenle Ak Parti kadroları topu taca atmadan önce müdahale etti. Parti kadrolarında ancak kısmi bir değişiklik yaptı.

Şimdi kaldığı yerden devam edecekler de var kandığı yerden devam edecekler de…

CHP Lideri “bahar” vurgusu yapmaya yine başladı. Bahar vurgusu Ak Parti içinde de var. Eski bir Başbakan yardımcısı rahatsızlığını dile getiren Ak Parti kadroları içinde önemli bir yeri olmuş siyasetçiye “Mayıs’a kadar bekle” mesajı vermesi hayra alamet değildir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 19 sene sömürenler, üzerinden geçinenler artık yeni bir hazırlığın içindeler.

İmam bayılmış iken, sarıklı, cübbeli amiral atılmışken hayatlarında “er” olamayıp “şer” olanların sesleri duyuluyor:

-Er kişi niyetine…

 

 

 

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları